Brezilya’lı Bilim Adamlarından Bir İlk!
Brezilya’da çalışmakta olan bilim adamları, Aedes sivrisinek çeşidinin taşımakta olduğu Zika virüsünün DNA dizilimini keşfettiği öğrenildi. Belirtilen aşı ve ilaç bulunması adına önemli bir adımda bulundu. Alınan habere yönelik olarak, Zika virüsünün genetik şifresini çözmüş olan bilim adamları, bunun, virüsün insan vücudu içinde nasıl hareket etmekte olduğunun anlaşılmasının yanı sıra yeni aşı ve testlerin geliştirilmesi yönünde önemli bir adım olacağını belirtti..
Brezilya’da çalışmakta olan bilim adamları, Aedes sivrisinek çeşidinin taşımakta olduğu Zika virüsünün DNA dizilimini keşfettiği öğrenildi. Belirtilen aşı ve ilaç bulunması adına önemli bir adımda bulundu. Alınan habere yönelik olarak, Zika virüsünün genetik şifresini çözmüş olan bilim adamları, bunun, virüsün insan vücudu içinde nasıl hareket etmekte olduğunun anlaşılmasının yanı sıra yeni aşı ve testlerin geliştirilmesi yönünde önemli bir adım olacağını belirtti.
Araştırma çerçevesinde Rio de Janeiro Federal Üniversitesi moleküler viroloji laboratuvarında görevli araştırmacılar, hamile kadınların amniyo sıvıları ile geçen hafta Brezilya’nın Paraiba eyaletinde doğumdan hemen sonra ölen ve mikrosefali vakası tanımlanan fetüslerin beyinlerinden alınan virüs örneklerini analiz etti.
Profesör Renato Santana, DNA dizilimi sayesinde virüsün yetişkinlerden ziyade bebeklerin beyin hücrelerini tercih etmesinin nedenini anlayabileceklerini söyledi.
Brezilya Sağlık Bakanlığı, bebeklerine mikrosefali tanısı koyulan annelerin büyük bölümünün Zika virüsü taşıdığını düşünüyor.
Mayıs 2015’te Brezilya’da patlak veren virüs sivrisinekler yoluyla bulaştırılarak neredeyse tüm Amerika kıtasına yayıldı. İlk kez 1947 yılında Uganda’nın Zika ormanlarındaki maymunlarda görülen virüs, Aedes türü sivrisineklerce insanlara bulaştırılıyor. Ateş, gözlerde kızarma, kusma, döküntü, baş, kas ve eklem ağrısı gibi belirtileri bulunan hastalığın özgün bir tedavisi ve önleyici aşısı bulunmuyor. Özellikle hamile kadınları tehdit eden virüsün Brezilya’da yenidoğan bebeklerde hızla artan mikrosefali (küçük kafa) vakalarıyla bağlantılı olduğu sanılıyor.