Karanlık gecenin aydınlık sabahı
Her şeyin en iyisine layık olan değerli okuyucularımız, aziz milletimiz…
FETÖ’nün sülükleri, istikrar ve vatan düşmanları, bazı Yargı ve Emniyet mensupları Tarafından ustaca kurgulanan 17-25 Aralık hadisesinin; bal gibi bir kalkışma, bir darbe girişimi olduğu; istikrarın bozularak, Türk ekonomisini allak bullak etmek gibi bir amaca yönelik olduğu bilindiği halde, buna sessiz kalanlar olmadı mı? Sessiz kalmanın ötesinde, bu işi FETÖ’nün tezgahladığı bilinmesine rağmen ellerini ovuşturanlar olmadı mı? Bu tür yollar denenerek; ‘iktidar zaafa düşsün, güç kaybetsin’ hesabı gütmek gerçekten çok acı bir durumdur(İktidarda kim olursa olsun, ülkeyi sarsacak bu gibi yollara tevessül etmek, ülkeye kötülük etmektir). 15 Temmuz gecesine kadar, FETÖ ve PDY’den yana olan bazı marjinal grupların feveranları, yaşadığınız çevrenizde mutlaka sizin de kulağınıza gelmiştir. Bu ne kin, bu ne düşmanlıktır, gerçekten tahlil etmek zor… İnşallah her şey geride, bir daha yaşanmamak üzere mazide kalmıştır. 15 Temmuz akşamı girişilen kanlı darbe girişimi yaşandıktan sonra; geçmişte sokaklarda haykırılan “Ordu göreve!” sözü asla ve asla ağıza alınmaz. Bugün olduğu gibi hep birlikte “Millet göreve!” haykırışları yeri göğü inletir… Bir daha sözü evirip çevirip “Darbeye karşıyım, ama-lakin-fakat…” diye lafı yuvarlamazlar. Hiç çaresi yok arkadaş…
Meşruiyetin yegane kaynağı millettir, buna herkes alışacak… Bu mesele bir hükümet ya da bir parti meselesi değildir. Ülkenin var olma yok olma meselesidir… Sonuçta tüm siyasi partilerimiz ve onların şahsında tüm milletimiz, gerçekten de bir tarih yazmıştır, gurur duyuyoruz…..
Artık bu mesele tüm milletimiz tarafından özümlenmiştir. Ordu göreve “out” Millet göreve “in”