Dolar 34,6469
Euro 36,4667
Altın 2.921,07
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 9°C
Yağmurlu
Sinop
9°C
Yağmurlu
Sal 12°C
Çar 12°C
Per 12°C
Cum 13°C

Kızaran göze dikkat

Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Şeyda Atabay, gözde görülen konjonktiva hastalığına dikkat çekti.

Kızaran göze dikkat
1 Ağustos 2016 11:04

Atabay, “Konjonktiva; göz kapaklarının iç kısmını ve gözümüzün beyaz tabakası yani skleranın ön kısmını örten ince, saydam, müköz membrandır. Bu nedenle gözlerimizle ilgili bir problemde ilk tepki veren ve bu tepkisini kızararak, kanlanarak, çapaklanarak, batma hissi yaparak gösteren bir zardır. Normal sağlıklı durumda beyazımsı bir renk olduğundan gözükmeyip, en ufak bir rahatsızlıkta yoğun kan damarları içerdiğinden aşırı kanlanarak kırmızı bir renk alır” dedi

Konjonktiva tümörlerinin tanısının diğer bazı konjonktiva lezyonlarına benzeyebildiği için güçlükler oluşturduğunu belirten Op.Dr. Şeyda Atabay, “Hastalarımızın başvuru anındaki şikayetleri en sık olarak büyüyen kitle şeklindedir. Bundan başka kızarıklık, şişlik, batma, çapaklanma olabileceği gibi bazen ise gözlük muayenesi için başvuran bir hastada rastlantısal olarak tanı konulmaktadır. Bu lezyonların erken tanı ve tedavisi hastanın görsel yeteneklerinin korunmasında, kozmetik deformite gelişiminin engellenmesi ve göz kaybının önlenmesinde önemlidir.

Öykü tanıda büyük önem taşır. Hastada daha evvel konjonktivada öncü bir lezyon saptanıp saptanmadığı, travma geçirip geçirmediği, petrol ürünlerine maruziyet, sigara içimi, kronik viral enfeksiyon hikayesi, sistemik hastalıkları ve kullandığı ilaçlar gibi sorular sorulur. Hastalığın öyküsü ortalama 6 ay gibi kısa bir süredir. Başvurma süresinde gecikme, hiç kuşkusuz hastalığın tedavisinde güçlüğe ve hastalığın tekrarlama oranında artışa yol açabilir. Hastalara tam bir oftalmolojik muayene gerçekleştirilmelidir. Ek olarak lezyonların varlığı, yaygınlığı, yerleşim bölgesi muayene edilir. Metastatik hastalık olup olmadığı incelenmelidir” diye konuştu.

Kesin tanının biopsi ile olduğunu ifade eden Op.Dr. Şeyda Atabay, şöyle konuştu:

“Bu hastalık grubunun tedavisinde cerrahi olarak tümörün temizlenmesi, ek krioterapi, intraoperatif antineoplastik ajan kullanılması, postoperatif antineoplastik ajan kullanılması, enükleasyon, egzenterasyon, radyoterapi ve palyatif tedavi gibi çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Konjonktiva neoplazilerinin tedavisi için tek bir yaklaşım yoktur. Her hasta ayrı ayrı ele alınmalıdır. Birçok tedavi yöntemi kullanılsa da primer tedavi cerrahidir. Defekt küçük olduğunda primer kapama teknikleri ile kapatılabilir. Ancak çoğu vaka büyük tümörlerdir. Büyük defektlerde konjonktival flep, karşı gözden konjonktival greft, ağız mukoza grefti veya son zamanlarda tercih edilen amniyon membran transplantasyonu uygulanabilir.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.