Menopoz depresyona sokabilir
Menopoza bir kayıp, kadınlığın yitirilmesi gibi olumsuz anlamlar yüklendiğinde yaşanan değersizlik ve işe yaramazlık duyguları depresyona yol açabiliyor.
Menopoza bir kayıp, kadınlığın yitirilmesi gibi olumsuz anlamlar yüklendiğinde yaşanan değersizlik ve işe yaramazlık duyguları depresyona yol açabiliyor. NPİSTANBUL Hastanesi’nden uzman psikolog Çiğdem Demirsoy, menopozun kadınlar üzerindeki etkisini ve depresyondan korunmak için neler yapılması gerektiğini anlattı.
Hayata pozitif bakmalı
MENOPOZ dönemini nasıl geçireceği kişinin genel olarak hayata bakışıyla ve bu dönemi, yaşadığı belirtileri nasıl yorumladığı ve anlamlandırdığıyla ilgilidir. Negatif yorumlar doğal fizyolojik değişimlerin getirdiği sıkıntıları büyütür, ağırlaştırır. Menopoza bir kayıp, kadınlığın yitirilmesi gibi olumsuz anlamlar yüklendiğinde yaşanan değersizlik, işe yaramazlık duyguları kişiyi depresyona kadar sürükleyebilmektedir. Hayata daha pozitif bakan ve menopoz öncesi dönemde kendisiyle barışık olup aktif bir yaşamı süren kişiler bu dönemde ortaya çıkan değişimlere daha toleranslı olur ve sıkıntısız ya da minimum fiziksel güçlüklerle atlatabilirler.
Aktif bir sosyal yaşam şart
İLERLEYEN yaşla birlikte kadınların yaşadığı fizyolojik kayıpların yanı sıra, kadınların orta yaşlarına denk gelen bu dönemde çocuklarının da büyüyüp artık kendisine gereksinimlerinin kalmaması ya da iş-meslek sahibi ise emekli olup işlevselliğindeki azalmaya bağlı olarak işe yaramazlık, değersizlik duygularına kapılabilmektedir. Dolayısıyla ihtiyacı olan kendini işe yarar ve değerli hissetmektir. Bu nedenle menopoz öncesinde ve bu sürecini yaşarken kadının bir yaşam amacının ve kişisel uğraşlarının olması, aktif, doyurucu bir sosyal yaşam sürdürmesi önemlidir.
Bir hastalık değil, doğal bir süreç
GENELDE menopoz kadınlar için bir problem olarak algılanır ama menopoz bir hastalık değil, kadının yaşamında normal, fizyolojik bir evredir. Yumurtalıklar doğal ömrünü tamamlayınca giderek daha az östrojen hormonu salgılar ve bunun sonucunda üreme görevini yapamaz hale gelir. Bu dönemde hormonal değişikliklere bağlı olarak fiziksel ve ruhsal bazı belirtiler ortaya çıkar. Adet görmede düzensizlikler ve nihayetinde adetin sona ermesi temel belirtidir, yanı sıra kişiden kişiye farklı boyutlarda ateş basması, terleme, uyku düzeninde bozulmalar, duygu durumunda da gerginlik, sinirlilik, tahammülsüzlük, enerji azlığı, zayıflık, yorgunluk, hüzün, depresif ruh hali gibi değişkenlikler görülebilir. Bu fizyolojik ve psikolojik değişikliklere bazı kadınlar daha kolay adapte olurken bazı kişilerde sıkıntı yaratır.
Ne zaman psikolojik destek gerekir?
BAZI kadınlar hafif gerginlik, sinirlilik ve hüzün gibi duyguları zaman zaman yaşayarak bu süreci atlatırken, bazı kadınlarda daha ağır seyrederek psikolojik yardım gerektiren bir depresyon tablosu ortaya çıkabilir. Eğer olumsuz duygu ve düşüncelerle baş etmekte zorlanılıyorsa depresyon boyutuna gelmeden psikolojik destek almakta fayda var. Kadının kendini iyi ve değerli hissetmesi için eşinin, çocuklarının ve yakınlarının desteği önemlidir. İlgi, sevgi, kabul, yakınlık görmek sadece kadınlar için değil, büyük-küçük, kadın-erkek olsun tüm insanlar için önemlidir. Güçlü bağların olduğu yakın ilişkilere ve bir sosyal çevreye sahip olmanın insanın psikolojik iyi oluşu üzerinde oldukça önemli olduğu araştırmalarla kanıtlanmış bir durumdur. Eşin, çocukların ve yakınlarının vereceği destek şudur; birlikte zaman geçirmek, paylaşımlarda bulunmak, ona ihtiyacı olduğunu hissettirmek, kendileri için yardım istemek ve ona yardım vermek, onu dinlemek, duygularını anlamaya çalışmak ve duygularına kabul göstermek…