Açıklama Yapıp CHP'den İstifa Etti

Sinop İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Abdullah Batur, yaptığı çok sert açıklamayla partisinden istifa etti. Batur yaptığı açıklamayla Sinop Milletvekili Engin Altay'a, İl Başkanı Acun'a ve bazı partililere sert tepki gösterdi. 

2009-2014 yılları arasında Sinop İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekilliği görevini yürüten ve önemli çıkışlarıyla sık sık gündeme gelen Batur ile CHP yönetimi arasında bir süredir problemler yaşanıyordu. Abdullah Batur, son yapılan yerel seçimlerde tekrar il genel meclisi üyeliğine seçilmesi ardından, grup başkan vekilliğine CHP tarafından başka bir üyenin atama usulüyle getirilmesine CHP İl Genel Meclisi Grupları Çalışma Yönetmeliğine aykırı olduğu iddiasıyla tepki göstermiş, ardından da partisi tarafından disipline sevk edilmişti. 

"ÇALIŞMALARIMI GEREKSİZ BULDULAR"

Abdullah Batur yaptığı açıklamayla partisinden istifa ettiğini duyurdu. Batur Milletvekili Engin Altay ile İl Başkanı Mustafa Acun ve bazı partililere sert tepki göstererek, "Çalışmalarımı gereksiz bulan ve görmezden gelmeye çalışan Mustafa Acun ve bir grup avanesinin Disiplin Kurulu marifetiyle benden hesap sormaya kalkmasını kabul etmiyorum" dedi.

"BENDEN KURTULMAK İSTEDİLER"

Batur, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;  "2009-2014 tarihleri arasında Sinop İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekilliği görevini yürüttüm. Partili partisiz kamuoyunun tepkisinden anlaşıldığı üzere, beş senedir yükselen bir başarı çizgisi ile devam ettim.

Ezber bozan çalışma tempomuza ve kalitemize erişemeyen, biatçı ve sığ bir siyaseti reddeden dik duruşumuzdan rahatsızlık duyanlar; önce adaylığımı engelleyip benden kurtulmak istediler. 

"SUSTURMAK İSTEDİLER"

Bunu başaramayınca Grup Başkanvekilliği görevinden uzaklaştırıp, beni susturmak istediler. Bunu da; CHP İl Genel Meclisi Grupları Çalışma 

Yönetmeliği Madde-6 ve Madde-25’ e (Ek-1) aykırı hareket ederek Nisan’ ın ilk haftasında atama usulü ile yaptılar. Bu atamayı da; Engin ALTAY da dahil (Ek-2), sosyal paylaşım sitelerinden kamuoyuna duyurmaya çalıştılar. 

Yanlış yaptıkları yüzlerine vurulunca Disiplin Kurulu marifeti ile benden kurtulma yolunu seçtiler. Kaldı ki; 30.03.2014 seçiminin hemen ertesinde Mustafa Acun usulsüz atadığı Grup Başkanvekili’ ni 05.06.2014 tarihli tutanakla sabit (Ek-3), seçimle meşrulaştırarak aldığı usulsüz ve dayatmacı karardan geri adım atmıştır.

Kendisine yanlış yaptığını, görevini yapmasını söylediğim, doğru yolu gösterdiğim ve yaptırdığım için beni İl Yönetimi kararı ile Disiplin Kurulu’ na veren Mustafa Acun’un değer yargıları şirazesinden kaymıştır. Ya da vadedilmiş ikbal peşinde koşarken, kendi fikirlerinden ziyade başkalarının fikirlerine itibar etmektedir. 

Beş yıl boyunca yaptığım görevde kendi çıkarıma değil, Sinop’ un ve partimin çıkarına çalıştım. Çalışmalarımı gereksiz bulan ve görmezden gelmeye çalışan Mustafa ACUN ve bir grup avanesinin Disiplin Kurulu marifetiyle benden hesap sormaya kalkmasını kabul etmiyorum. 

Ben Cumhuriyet Halk Partisi’ nin kapıkulu değil; halk ve parti için çalışmasını bilen, özgür bir üyesiyim. 

"GÜCE TAPMAYI SAYGI ZANNEDİYORLAR"

Partinin hiçbir kademesine hakim olamayan, birlik ve beraberlikten çok ayrımcı bir politika izleyen, güce tapmayı saygı zanneden, kendini yönetmekten aciz insanlara hesap vermem. Alacakları hiçbir karara güvenmediğim için, beni yargılamayı planladıkları Disiplin Kurulu’ na savunmamı vermeyi reddediyorum!

Denizde bir kum tanesi olan bu anlattıklarımın ve daha fazlasının hesabını sadece Sinop halkına ve Cumhuriyet Halk Partililere veririm.

Bu anlayış çerçevesinde, yıllardır mücadele ettiğim Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğinden istifa ediyorum.

Son söz; istifamı Abdullah Batur’dan kurtulduk! gözü ile değerlendirecek zeka sahiplerine iki çift sözüm var. Siyasette dans bir adım sonrasını bilmeyi gerektirir, kanserle dans ise hiç bilmediğin bir oyunda hep doğru adım atmayı gerektirir. Hayat bana her ikisini de yol arkadaşı yaptı. Hiç kimsenin tanımasını istemediğim ikinci arkadaşın bana kattıklarından sonra siyaset sahnesinde emekleyenler benden hiçbir şey götüremezler, bana hiçbir şey kaybettiremezler!"