Bölgesel Amatör Ligde Yine Hüsran
Ters Köşe
Bölgesel Amatör Ligde olmuyor ki böyle!
17.03.2013 Pazar günü saat 13.30’da Ayancık Gazi Stadı’nda oynanan karşılaşma Ordu Altaş Soya Spor’un 3 puanı almasıyla sonlandı. Temsilcimiz Ayancık Spor’un kalesinde Deniz’in üç penaltıyı tokatlaması farkın artmasını önleyen faktördü.
Cumartesi günü Ayancık Gazi Stadı’na 15.05’te inen Ordu temsilcisi yarı sahada yapmış olduğu ter idmanını gördük. Jog koşularla başladılar. Isınma hareketlerinden sonra iki gurup halinde 5’e 2 top kapma yaptılar. Paslaşmalarının akıcılığı, tatlı sert müdahalelerle bile yerde kalan oyuncularının birbirlerini sarılarak kaldırmaları görülmeye değerdi. Daha sonra yarım sahada çift kale idmanıyla devam ettiler.
Büyük kaleyi savunan oyuncuların kademelerine girişleri ve dar alandan hızlı öne çıkışlarını akıcı olarak izledik. İkinci 20 dakikada ise yelekliler küçük kaleyi koruma başlarken bu defa yana hızlı oyun ve yüksek ortalarla pozisyon çalışmaları yapıldı. İkili mücadelede maç havasındaki oluşumları fark ediliyordu. Sanki bir gün sonra karşılaşmaya çıkacak takım değil de idman yapan takım görüntüsü verdiler.
Malzemelerini toplamaları ve sahadan çıkmaları ise yayılışlarından daha çabuk ve kimse kimseye bir şey demeden; kim topları, yelekleri ve şapkaları toplayacak çekişmesi olmadan, soyunma odalarına dönüşlerini dizi filimi seyreder gibi seyrettik.
Maç günü ise tüm sporseverler gördü; oyun disiplininden kopmadan ve oyunu yönlendiren 8 numaralı kaptanları Gökşin, 9 numaralı Onur, 25 numaralı Turgut birde kaledeki 1 numara sırtındaki numara gibiydi. 9 numara defansa kadar gelip top çıkarıyor ve her hava topunda yükselip yine topu blok arkasına atan o oloyordu.
Ayancık Spor ise hücuma çıktığında 4-2-4 ama dönüşlerde 4-0-6 idi. Böyle olunca; kaptırılan topları kovalayan olmayınca 90 dakika değil, 120 dakika oynasan skordaki fark anca değişir. Hırs yok, yardımlaşma yok, takımda arkadaşlık yok. Kaleci 3 penaltı çıkarıyor. Takımın şahlanıp, kamçılanıp oyunu karşıya yıkması için daha ne olacak ki?
Fakat ters gitmesindeki en önemli nokta; maalesef hafta içi yapılan idmanlarda kıran kırana birbirleriyle kavga edercesine oynayan futbolcular! Rakip başkası olunca o hırs, o baskı yok; neden acaba?
Kırmızı kartı lüzumsuz görmek düşündürücü. Rakibe sert girersin isteyerek ya da istemeyerek görsen tamam. Kızıp ya da oda ona sert girmişti biraz fazla kaçırdı dersin. O da yok.
Karşılaşma içinde tabiki hakem hataları olacaktır. Olmayan bir maç var mı? 3 penaltıda penaltı ve orta hakem gördüğünü çalan, pozisyona yakın olmak için koşan biriydi. Yan hakemin bayan olması ona küfür etmek hakkını vermezdi. Alkışlayarak onu sahada tutmaya çalışmak ve döndüğünde seyirciden memnuniyeti anlatacak sözleri sarf ettirmek keşke bir başka maçım daha Ayancık’a verilse diyecek şansı vermediler.
Seyircinin hırsı eğer sahadaki futbolcularda yoksa oyunu yönetene ya da kulüp yönetimine hata bulunuyorsa oynanan oyundan memnunsun demektir. Ki Hakemlerde görevlerini kusursuzca yaptılar.
Yenmekte var yenilmekte. Rakip senden üstünse alkışlayarak sahadan uğurlasan. Yıkılan takımını yıkılsanızda yanınızdayız diye bir daha alkışlansa, sahaya çıkıştaki gibi takımlar yan yana, kol kola birlikte gitseler ne kaybederiz ne kazanırız? Giden 3 puandır. İki hafta sonra bu takımın oynayacağı rakip, küme düşmemek için oynayacak rakibin olduğunda seneye yine bizi alkışlayan taraftarların karşısına gitmek için mücadele edelim diyemezler mi? Hem temsilcimizi canı gönülden destekleyelim hem de Ayancık misafir pervaneliğini gösterelim.
Bafra maçının 2. devresi yapılan mücadeleyi gösteremedik. Bu değildir ki hep böyle olacak. Bu takım ligde kalacaktır. Eğer düşerse YAZIK.
Sinop Play-Off’tan Ayancık Belediye Spor çıkarsa ne ala. Sinop Spor olduğunda; fabrikamız, radarımız, hapishanemizden sonraki düşülen durum ortada. Bu havayı bir daha yakalamak imkansız. Arkanızdan kimse teneke almasın, davullar vurula. Üstünüzdeki kara bulutları dağıtmak için önümüzde 3 hafta var. Ya bu 3 maçın 2’sini alır Ayancık Eymelerini söyletirsiniz ya da Hayatı Tesbih Yaptım (Hüseyin Kağıt’tan) yeni sezonda dinleriz.
Darılmadan, gücenmeden; gerektiğinde överek yeri geldiğinde eleştirerek köşemizin adına yakışır şekilde TERS olmadan, TERS KÖŞEDE birlikte olamaya devam edeceğiz.