Siyaset ve Spor İç İçe

Son yıllarda siyasetin spora müdahalesi gözlerden kaçmamaktadır özellikle bakan ve üst düzey yetkililer tehditler, tehditkar açıklamalar yapmaktadırlar. Oysa özerk olduğu iddia edilen federasyonlar siyasilerin etkileri altında kaldıkları aşikardır. Yine son yıllarda uluslar arası müsabakalarda başarısızlık ortadayken bunlara dobing skandallarıda eklenmiştir.

CHP Eski Milletvekili Şahin Mengü “Stadyumlarda düşünce açıklama özgürlüğü Tayyip yandaşları için var, Tayyip muhalifleri için yok. Sevsinler senin demokrasi anlayışını.” AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar “ Rıdvan Dilmen Emre’nin Rabia işaretine çok bozulmuş! Meğer‘ Şeytan’ sadece lakap değilmiş!” CHP Milletvekili Sezgin TANRIKULU “Tribünlerde tezavruat veya slogan siyasi içerikli hatta rahatsız edici olabilir, ancak ırkçı ve nefret söylemi içeren nitelikte olmaz.” Bu siyasilerimizin örneklerini çoğaltabiliriz.

İktidardaki önemli siyasilerimiz de sporumuz için neler demişlerdi hatırlayalım; Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan BAYRAKTAR        “ Trabzonun şampiyonluğu için ince ince çalışıyoruz” Başbakan yardımcısı Bülent ARINÇ “Fenerbahçe’ye kızgınım çünkü Belediye spor’a yenilerek Ak Hisar’ı zora soktu” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK “ Bursa şampiyon olmazsa lig şahibelidir.” Bu söylemleri ulusal medyamızda görmüştük.

Bu yıl oynanan Türkiye Kupası öncesi Spor Bakanı Suat KILIÇ tehditkar bir söylemle “Bedeli öder” demesi çok acıdır. Yine Beşiktaş taraftarına “Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda siyasi slogan olarak atamazsınız” denmiştir. Aslında şunu açık diyemiyorlar “Spora benim siyasetimi karıştırırsan eyvallah, ama benim karşımdaki siyaseti karıştırırsan olmaz…” İktidarın korkusu Atatürk Olimpiyat Stadyumunda oynanan Beşiktaş- Trabzonspor maçında çarşı grubunun “ Her yer Taksim Her yer direniş” başladı. Bunu Galatasaray, Gaziantepspor maçında ult-aslan’ın kösteğine rağmen tribünlerin “ Geziden esentileri” devam etmiştir. Dün gece oynanan Fenerbahçe- Arsenal maçının öncesi ve 34. dakikalarında “Mustafa Kemal’in askerleriyiz- her yer Taksim, Her yer direniş- Sık sıkabildiğin kadar” gezi esintileri devam etmiştir.

Spora siyaset karıştırmak yasak ama mitinglerde takım atkılarıyla oy toplamak serbest. Seçim dönemlerinde miting meydanlarında, her gittikleri ilin spor takımı atkılarını boyunlara takarak başlamadılarmı konuşmalarına… İnsanlarımızın taraftarlık duygularını suistimal etmediler mi? Spor üzerinden siyaset yapmak isteniliyorsa yapılmalı. Nasıl mı? Uluslar arası müsabakalarda başarımız her geçen gün yok olmakta, bu konu iyi irdelenmeli, başarı için spor politikaları üretmelidirler.

CHP Eski Genel Başkanı Deniz BAYKAL’ın bu konuyla ilgili bir söylemeni de paylaşmak istiyorum.    “ Siyasetçilerin de spordan elini eteğini çekmesi mutlak bir zorunluluktur.Herkesin belirli bir tercihi olabilir. Belli bir takımı tutabilir. ama takımını bulunduğu iktidar noktasının olanaklarından aldığı güç ile, destekleme etkileme ve spor dünyasına müdahale etme konumunda kimse olmamalıdır.”

Gezi olaylarında “Meydanı Ermeni tohumlarına bıraktınız” diyen Milli Güreşçimiz Kaya ALP’in bu söylemini unutmadık. Bu konuyla ilgili 6 ay men cezasını bizzat bakan görüşerek kaldırdığını medyadan okuduk. Bunun yanında gezi olaylarındaki tutumu nedeniyle NTV’ye ropörtaj vermeyen Galatasaylı Basketbolcu Cenk AKYOLU Milli Takım’a almayışlarınıda unutmadık.

Kuralları önceden belirlenmiş spora hiç kimse müdahale etmemeli buna siyasette dahil.Siyaset spora hizmet etmekle yükümlüdür ve tarafsız olma durumundadırlar çünkü kuralları koyan onlar. Son günlerde yaşadığımız olaylar korku imparatorluğunun stadlarada koyacaklarını hissettirmektedir.Hep fişleme, hep fişleme… Oysa Hükümetten hepsi gelir geçerler. Baki kalan halktır. Fikir özgürlüğü var serbesttir deniliyor, sonrada pankart asma yasak. Gezi olaylarını stadlara yansıtmak yasak. Stadlarda tek tip slogan atılacak. “hişt, hişt geliyor, Ptt Ptt şu takım girmiş sepete…” , “Şimşek çıktı sahaya topu dikti havaya…” bunların dışındaki sloganlar yasak.         Sevgiyle Kalın