Süleyman Şah Türbesi
Erdoğan Erkaymaz
Süleyman Şah Türbesi ile Süleyman Şah Saygı Karakolu ve bulunduğu alan Suriye’de Kara kozak Köyü sınırları içerisinde bulunan ve Türkiye’nin kendi sınırları dışında sahip olduğu “ekslav” statüsündeki tek toprak parçasıdır. 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşmasının 3. Maddesi gereğince Türkiye Cumhuriyeti toprağı kabul edilmiş Türkiye burada muhafız bulundurma ve bayrağını çekme hakkı tanınmıştır.
İç güvenlik Paketi görüşmeleri sırasında CHP Grup Başkan Vekili Engin ALTAY kürsüde içişleri Bakanı Efkan ALA’ya “Şu anda Süleyman Şah Türbesi’nde olaylar var. Ben geçende söylemiştim, ‘Yok’ demiştiniz. T.S.K nin oraya bir müdahalesi var. Bir rivayet, bir askerimizin şehit olduğu yönündedir. Sayın Bakan utanmıyor musunuz?, böyle bir tablo varken bu parlamentoyu içine düşürdüğünüz hale utanmıyor musunuz? Bundan sonra arkadaşım değinecek, derhal hükümetten bu konuda bilgi istiyoruz” söylemi üzerine Süleyman Şah Türbesi gündemimizi oluşturdu.
Dışişleri Bakanlığı açıklaması da şöyle olmuştur. “Suriye sınırları içindeki Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu, bilindiği üzere, uluslar arası hukuk temelinde anlaşmalarla kayda geçirilmiş bir Türk toprağıdır. Baraj inşaatı nedeniyle 1975 yılında bugünkü yerine taşınmıştır. Güvenliğine yönelik ciddi risk oluşturmuştur. Suriye’de sınırlarımıza mücavir Suriye Eşmesi köyünün kuzeyinde ve aynı büyüklükteki araziye geçici olarak taşınmıştır. Süleyman Şah Türbesi’nin anlaşmalarla tespit edilmiş statü’de herhangi bir değişiklik anlamına gelmemektedir. Nakil işlemi 22 Şubat 2015 tarihinde tamamlanmıştır.”
Süleyman Şah Türbesinin yeri İŞİD kontrolü bölgede olması, bölgede çatışmalar nedeniyle bir süreden buyana Türkiye’nin yurt dışında tek toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu’nda asker nöbet değişimi yapılamıyordu. Naaş ve buradaki görevli askerler Türkiye’ye getirildi. Bu olay dünya tarihinde ilk kez bir hükümet kendi topraklarına gizli bir operasyonla yapıldı. Hükümet ise bunu başarı olarak okumaya çalışıyor. Yani bayrağımızı bir yerden alıp başka yerde tekrar dalgalandırdık.
Kendimize güldürüp duruyoruz. Neler neler demişlerdi yönetenler “Üç günde Şam’a gireriz… Süleyman Şah’a el uzatan karşılığını görür… Ecdat yadigarı…” Devamlı racon kes dursun. Başbakan’ın “Kimse gücümüzü test etmesin” meydan okumaları Başkanlık başkanlık diye durulacağına, iç güvenlik paketi adına mecliste dünyaya rezil olunacağına. Onurlu, güvenli ülke olalım…
Süleyman Şah, Türbesi sosyal medyada’da alay konusu oldu. (Hüseyin Özlü; Süleyman Şah Türbesiyle ülkemizin ilk resmi gezici türbesi hizmete girmiştir, hayırlı olsun… Artık vatandaş türbeye değil, Türbe milletin ayağına geliyor. Buda hayaldi, gerçek oldu…”) KCK yöneticilerinden Murat KARAYILAN’da; Süleyman Şah Türbesi operasyonunun YPG’nin bilgisi ve onayıyla yapıldığını, bu operasyonun “İlişkilenmek ve dostluk geliştirmek için iyi bir başlangıca vesile olabileceğini” gazeteler yazdı.
Tek amaçları iktidarda kalmak adına yapılanları iyi görmek gerekir düşüncesindeyim.
Neyse ki türbenin yerine AKP değiştirdi, Eğer CHP yada MHP değiştirseydi din elden gidiyor diye hepimiz kafir olurduk diyor “Kızı liçe çarşı rumuzlu” Sosyal medya da…