Doğa Yürüyüşleri

Bu Haftaki yazımı ‘Doğa Yürüyüşleri’ konu başlığı altında yazacağım. Doğa Yürüyüşleri; 18.Yüzyılın sonunda 19. Yüzyılın başında, şehir ve insan hayatının gelişmesi, kırsaldan kente göçün başlaması ve kültürlerin karışmaları sonucunda şehrin boğuculuğu içinde bir hayat sürerek yaşamakta olanlar doğaya çıkmak, doğanın dingilliğini ve temizliğini görmek, ferahlamak ister. Bunun yanında yürüyüşler sonucu sporunu yapmış, sağlığını da korumuş olurlar. Buna fotoğraf çekerek yeni keşiflerde ekleyebilirler.

Günü birlik doğa yürüyüşleri; genellikle sabah başlayıp akşam biten orman içi veya patikalarda yapılan yürüyüşlerdir. Buna ‘Hiking’ deniliyor.  Genellikle hafta sonları çadırlı olarak yapılan etkinliklere ‘Trekking’ deniliyor. Konaklama, genelde dağcılık maksatlı sırt çantalı uzun yürüyüşler, Sabah başlanıp akşam cadır kurulan ve sabit konaklamalı tesislerde kalınarak yapılan yürüyüşlere de ‘Expedition’ denilmekte…
 
İlçemizde sanırım geçen sene kurulan ‘Yeşil Ayancık Doğa ve Gençlik Spor Grubu Derneği’ çokca etkinlikler düzenlemiş, Haziran 2014’te ‘Küredağları gezi’ programına eşimle birlikte katılmıştım. İki minibüste; aramızda çocuklar, hanımlar ve 50 yaş üstü dostlarımızla oluşturduğumuz gezi grubumuz zor, sıkıntılı ve sonuçta müthiş keyif aldığımız bir gezi olmuştur. Yine 1 Mart 2015 Boyabat Bazalt-Fahra-Gazidere hattında içinde Gerze-Sinop-Boyabat-Ayancık ve Samsun’dan oluşan 120 kişilik bir grupla geziye katıldık. Parkur yorucu olmasına rağmen sonuçta keyif almıştık. Bu organizasyonlarda bizi davet eden yönetici arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Bu dernek yönetimi gezilerinin yanında toplu yemekler (Sinop’ta Ayancık’ta Akşam Yemeği iftar-kahvaltı) organize etmiş bu davetlere de eşimle katılmıştım. Bu organizasyonlar; sağlıklı yaşamımız için sportif faaliyetlerin yanında sosyal açıdan da olumlu bulmaktayım. Boyabat gezimizde uzun yıllar görmediğim Boyabatlı, Gerzeli öğretmen arkadaşlarımı görme bunun yanında hasret gidermemize de vesile olmuştur. Ayrıca bu gezilerimize yeni dostlarda edinerek dostluklarımızı da perçinleştirdik. Gezi sonrası heyecanla yeni yapılacak gezi programlarını bekler olduk.

Düşünün; Sabah evinizden ayrılıyorsunuz. Dolu dolu günü geçirdikten sonra akşam evinizde oluyorsunuz. Hafta sonu hangi gün giderseniz (Genelde Pazar günü) şehrin sitresinden ve diğer olgularından kaçıp ulaştığımız yaylalar, ormanlar, dağlar, göller kısaca nereden geçiyorsanız, ulaşabilmişseniz fotoğraflamak, kısa beslenme programı içinde olsa dahi piknik vari komün paylaşımlar ve doğanın verdiği huzur, muhteşem dingilliği, beraberce paylaştığımız gezici dostlarımızla hem dinleniyor hem de sporumuzu yapıyor olmamız müthiş bir mutluluktur.
Buradan bir üzüntümü dile getirmek istiyorum; Kimin haklı kimin haksız olduğunun hakemliğini yapmadan, haksızlık yapıldığı düşüncesini yaşayan kardeşime bu gezi grubumuzun Saim YILMAZ’dan sonra en büyüğü ve aynı zamanda en ağır ağabeyi (120kg) olarak özür diliyorum. ‘Yeşil Ayancık Doğa ve Gençlik Spor evden eve Grubu Derneği’ ve yeni kurulan ‘Bitükler Doğa Grubu’ na eskisi gibi bir olalım, birlikte olalım demek istiyorum… Her iki grubun yönetimine de; Ne kadar çok sevdiğimi ifade etmek istiyorum. Bunu da bilirler. Bu düşüncem tüm gezi grubu bireylerinin de düşüncesidir inancındayım. Birlik olalım, hepimizin katılımlarıyla yeni etkinlikler, tırmanışlar, yürüyüşlerle doğa anamıza çıkalım onun evine konuk olalım. Doğamızda, onun koynunda yeni birlikteliklere…