Darağacında Üç Fidan
Erdoğan Erkaymaz
Öldürdünüz mü sandın
Beni cellat, 6 Mayıs’ta?
Say bakalım o günden bu güne
Doğan çocukların adını
Kaçı Cellat?
Kaçı DENİZ?
6 Mayıs, 68 kuşağının yiğit evlatları Deniz Gezmiş, Yusuf ASLAN ve Hüseyin İNAN’ın darağacında idam edildikleri gündür. Yaşamlarının baharında, kalpleri yurt sevgisi ile çarpan bu yiğitleri acımasızca yaşamlarından kopardılar. Deniz ve Yusuf 25, Hüseyin 23 yaşında idi… Kimseyi öldürmemişlerdi. İdam kararına muhalefet eden Yargıtay üyesi Hakim Albay Nihat Taşçıoğlu; ‘İdamlar, adli bir hata sonucu oluşmuştur. Karara muhalif kalmıştım. Bu gençlerin idamla değil, 15 yıl civarında bir hapis cezasıyla yargılanmaları gerekirdi. Yazık oldu’ söylemi acı bir gerçeği ortaya sermektedir.
Koyu bir karanlığın ve ahlaksızlığın içine itilmek istenen yurdumda, gözlerimizde hala bir umut ışığı, darağaçlarında ‘solmayan’ üç fidan Deniz’in, Yusuf’un, Hüseyin’in anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Darağacında üç fidan, içten sesi, ince duyarlılığı ve ödünsüz tavrıyla, bütün iktidarın geçici olduğunu milyonların kalbinde yaşayacak olanların daima özgürlük savaşçıları olduğunu göstermiştir.
Onlar şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkının bağımsızlığı ve mutluluğu için savaştılar. ABD’ye NATO’ya, yurtlarını yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmek isteyenlere en iyi cevabı eylemleriyle, yürüyüşleriyle, cesaretleriyle verdiler. Egemenler ne yaptı; Bu özgürlük kabarışın intikamını 12 Mart karanlığında üç gençten çıkarmak istediler. Üç fidanı darağacında diyetini ödettiler.
Bu üç fidanın ölümünü ülke radyo ajansından öğrendi. 12 Mart Muhturasından üç gün sonra Yusuf ASLAN Sivas Şarkışla’da, Deniz GEZMİŞ 16 Mart 1971’de Gemerek’te Hüseyin İNAN 23 Mart’ta Kayseri Pınarbaşın da yakalanmışlardı. 3 genç TCK’nın 146. Maddesine muhalefetten, yeni anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsten yargılanmış ve haklarında kalem kırılmıştı. Oysa 3 fidan herhangi bir şiddet olayına katılmadığı biliniyor.
Ne demişlerdi; ‘Türkiye’nin bağımsızlığından başka bir şey istemedik. Ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve iş birlikçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün. Ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Biz 24 yaşımızdayken kendimizi Türkiye’nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyoruz. Bu bağımsızlık düşüncemizi mezara kadar götüreceğiz.’ Demişlerdir.