Dolar 34,5810
Euro 36,1831
Altın 2.967,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 8°C
Hafif Yağmurlu
Sinop
8°C
Hafif Yağmurlu
Sal 11°C
Çar 12°C
Per 13°C
Cum 13°C

Aptallığımızı Yüzümüze Vuran Adam…

7 Temmuz 2015 18:39

Erdoğan Erkaymaz

Asıl adı Mehmet Nusret Nesin olan ve edebiyatımızın en sağlam direklerinden biri olan Aziz NESİN’in 6 Temmuz 1995 yılında kaybetmiştik. Aziz Nesin, edebiyatın bir çok türünde önemli eserler kaleme almış, özellikle kendine has mizahı ile yazdığı romanları beyaz perdeye aktarılarak insanlarla buluşturmuştur. Bunun yanı sıra; anı, mektup, öykü, tiyatro oyunları, masallar, fıkralar ve şiirleriyle de edebiyatımızın en sağlam kalemlerinden biri olarak da anılmaktadır.

Bir çok kez tutuklanarak hapis cezasına çarptırılan Aziz NESİN, politik baskılardan dolayı onlarca takma isim kullanmıştır. Nesin, tüm bu boşluklara rağmen ülkesinden, mizahından, kaleminden vazgeçememiştir. 1972’de kurduğu Nesin Vakfı; her yıl belirli sayıda alınan kimsesiz ve yoksul çocuğun bakım ve eğitimlerini üstlendi. Kitaplarımın tüm gelirini bu vakfa bıraktı. Vakıf 1976-1980 boyunca her yıl o yılın edebiyat ürünlerinden seçmelerin bulunduğu ‘Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı’nı yayınladı.
 
1983 yılında sağ kolu ve sağ bacağı felç oldu. Sol eliyle yazmayı öğrendi. İnanç ve azimle bir süre sonra bu rahatsızlığı yenmeyi başardı. 1993 yılında Pir Sultan Abdal etkinliklerine katılmak üzere Sivas’a gitti. Burada 35 kişinin yanarak can verdiği madımak Oteli katliamında sağ kurtuldu. Toplumsal hayatımızın aksayan yönlerini, abartarak güldürücü ve akıcı bir anlatım verdi. Mizah hikayeleri yalnız eylendirmekle kalmayıp, güldürücü durumlar, tuhaf karşıtlıklar aracılığıyla toplumdaki bozuklukları göstermeye, bunların nedenlerini belirtmeye de çalışmıştır.
 
1993 yılında şunu demişti ‘Yarın, öbür gün bu dinciler gelip imamhatip’ten yetiştirdiği talebeleri yargıç, avukat, hekim, mühendis, belediye reisi gibi devletin her koluna atayıp, en son bu talebeleri harbiye’ye sokarak orduyu ele geçirip devleti her koldan kuşatacaklar… Ama şu an kimse bunun farkında değil…’Aziz Nesin hayatı boyunca 100’ün üzerinde takma isim kullandı. Ona ‘Ezberimizi bozan insan’ deniyordu. Ezber bozan bu adamın beş buçuk yılı cezaevlerinde geçmiştir. Sözünü kimseden esirgemeyen bu adam halkını silkelemeye, sarsmaya, uyandırmaya çalıştı bir ömür boyu… Kendine özgü dili ve çok yönlülüğüyle kalplere özgü dili ve çok yönlülüğüyle kalplere taht kuran Aziz Nesin’in kitaplarının toplam trajı 8 milyon olduğu ne kadar okunduğu ve sevildiğinin göstergesidir.
 
Zindanlardan, sürgünlerden, tehditlerden yılmadan, Tüm yaşamını; mücadelesinde tutarlılık, kararlılık gösteren, Aptallığımızı yüzümüze varan gülmecenin dahi ustasıydı. ‘Hayalimi; küçük bir çocuğa ‘ne kadar seviyorsun’ dendiğinde, açıp elini iki yana ‘İşte bu kadar’ derken ki omuşum sevgiyi bulmaktı.’ Sözünün sahibi o adam 8 milyona ulaşan kitap trajının bu günkü ve bundan sonraki gelirini ‘Kim sessiz Çocuklara’ adayan… Baba… Büyük baba… Işıklar içinde uyu. Varsın sanakominist desinler, dinsiz desinler. İnsanlık seni okumaya ve yazdıklarından gülmeye ve düşünmeye devam edecekler.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.