‘Filistin’de Çocuk Olmak’

Filistin’de çocuk olmak

Çocuk olmamaktadır

Makinelere karşı yüreğiyle çarpışıp

Korkular içinde korkusuz olmaktır

Filistin’de çocuk olmak

Genç olabilmektir kahramanca

Gündüzün ve pencerenin olmadığı bir dünyada doğan, elinde silahla; gençliğini bilmeden, dünyayı tanımadan, insanlığı görmeden, doğduğun gün ölmektir Filistin’de çocuk olmak. Her gün oyun arkadaşlarının eksikliğiyle yaşamaktır Filistin de çocuk olmak. Çaresizliği yaşamaktır, kontrol noktalarında hayvanca muamele gören annesini babasını izleyip hiç bir şey yapamamaktır. Filistin de çocuk olmak. Tanklara karşı sopanla taş atmaktır Filistin’de çocuk olmak.

Bu haftaki yazımın ‘Filistin’de çocuk olmak’ nedeni; 29 Ağustos 2015 ana haber bültenlerinde kolu sargılı çocuğu göz altına almak isteyen İsrail askerinin vahşi tavrı ve davranışını tüm dünyayla bizlerde izledik. O kadar etkilendim ve insanlığımdan utandım. Ne olmuştu? ‘Batı Şeria’da Yahudi yerleşim birimi inşası ve ayrım duvarını protesto eden Filistin’li göstericilere İsrail askerinin sert şekilde müdahele de ‘Konu sargılı bir Filistin’li çocuğu göz altına almak adına üstüne çıkması sağlam kolunu geri bükerek beklide kırması’ görüntüleri insanlığın utanç görüntüsü olmuştur.

Yıllardır hiç bitmeyen savaşlar, kanunsuz, kuralsız sınır tanımayan soykırımlar…

Hiçbir gün orada yaşayan çocuklar toz bulutlarından güneşi göremiyor. Tatil, deniz, okul, karne, hediye sözcüklerinden o kadar uzaklarki hayal bile edemezler. Bu çocuklar annelerini, babalarını, kardeşlerini kimiside tüm ailesini kaybettiler. Bu katliamlara dur diyen olmazsa; Tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu katliamlar Filistin’li çocukların sonu olacak.

Birleşmiş Milletler çocuk hakları komitesi (CRC) hazırladığı, İsrail’in çocuk hakları karnesine baktığımızda, İsrail’in Filistinli çocuklara sistematik olarak işkence uyguladığını görebiliyoruz. Komite, ‘Tutuklanan Filistinli çocuklara kötü muamele edildiği ve işkence yapıldığına defalarca verdiği ifadelere rağmen hiçbir tedbir almayışı, bu tür kötü muamelelere bir son vermeyişi de derin bir endişe yaratıyor’ diyor.

Filistin de çocuk olmak; saklanmaç oynamaktır ama saklandığınız arkadaşınız değil mermilerdir, tanklardır, bombalardır. Hemşirecilik oynamaktır ama bu oyun gerçektir. Yalandan sarılan yerler değil, kopan kol, bacak, kanayan baş, beklide yüreğinizdir. Filistin de çocuk olmak kocaman bir yürektir. Erken büyümüşlerdir, yaşadıkları onları erken olgunlaştırmıştır. Sonuç olarak Filistin de ‘Çocuk’ denilenebilirse olmaktır.