Kurban Bayramınız Mübarek Olsun!

Bayram denince insanın aklına tüm sevdikleriyle bir arada olmak gelir. Yaşlılar gözleri camda evlatlarını, torunlarını ve yakınlarını tüm sevdiklerinin  gelmesini bekler. Küçükler büyüklerin ellerini öper harçlık alır. Bayram telaşı başlar.

Küçükken bayram geldiğinde içimiz kıpır kıpır olurdu.  Annelerimiz nokulları, börekleri, dolmaları, tatlıları hazırlardı. Sabah kalkar kalmaz önce babamızın elini öper harçlığımızı alır sonra annemizin elini öperdik. En sonda birlerimize sarılır gülerek bayramlaşırdık… Daha sonra sabah kahvaltısına hepberaber oturup geceden pişirdiğimiz kıymalı nokullarımızı yer çayımızı huzur içinde içip büyüklerimizin ellerini öpmeye onları  mutlu etmeye giderdik.

Bayram heyecanı bir başkaydı. Her kapı çaldığında elimize şeker kasesini alıp kapıya koşardık. Mahalle çocukları toplanıp kapı kapı el öper harçlık alır elimizdeki şeker kasesinden şeker seçerlerdi. (Küçükken bizlerinde yapmış olduğu gibi)

Şimdi ben o heyecanı göremiyorum. Belkide büyüdük… Ama çocuklarımız? Oda belkide yetiştirme tarzımız ile alakalıdır. Eski heyecan tadı yok Bayramlarımızda.. Ninelerimiz dedelerimiz camda beklerken, bir telefon sesi gelir.. Arayan evlatlarıdır.. ‹Biz bu bayram gelemiyoruz… Bayramın mübarek olsun anacığım, babacığım› der ve telefonu kapatır..  Yüzlerine hüzün çöker ama yinede belli etmez büyüklerimiz….

Tabi Bu bayramın farklı bir özelliği Kurban Bayramı olmasıdır.

Kurban Bayramı ‘Her yıl Ramazan Bayramından sonra gelen, dört gün süren ve bu süre içinde, İslam dinimiz gereğince, yoksullara dağıtılmak üzere kurban kesilen din bayramdır’

Evet adı üzerinde yoksullara dağıtılmak üzere kurban kesilen din bayramı..

Kurban Bayramı’nın en heyecanlı kısmı hiç kuşkusuz kurban pazarlığıdır. Satıcının söylediği ilk fiyat her zaman alıcı tarafından yüksek bulunur ve pazarlık başlar. Kurbanlıklar alınır. Birkaç kişi ortakda alır durumu çok iyi olan tekte alır.

Bu bayrama birde şöyle bakmak gerek;

Etin kilosu ortalama 45-50 TL civarında.. Ve dolabına et kıyma girmeyen çocuklarına yediremeyen bir sürü aile var.. Kurban bayramında yüzleri güler. Dört gözle beklerler.. Durumu hali vakti yerinde olan Kurban Keser ve pay dağıtılır. Çocuklarına kıyma alamayan et pişiremeyen yediremeyen aileler sevinçle pay beklerler.

Şimdi gelelim gelen paylara….

Önceden sanırım böyle değildi…

Kurbanlıklar kesilirdi.. kendilerine pişirecek kadar ayırıp, kalan kısmı hısım akraba ve tüm komşulara dağıtılırdı. Kesimin akşamı ayırdıkları etler pişirilir oturup gül oynaya yenirdi..

Oysa şimdi nasıl!!!

Kurbanlıklar kesilip bir avucunun ortası kadar (Avucu büyük ise bilmem) paylara bölünür ve konu komşuya dağıtılır. Yarısıda kemik olur.. Geri kalan kilolarca etin  yarısı kıyma çektirilip, diğer yarısıda yemeklik kuşbası doğranıp derin donduruculara atılır… Bir sonraki kurban bayramına kadar ev halkı ihtiyaç duyduklarında çıkartıp pişirir ve yer. (HERKES BİR DEĞİLDİR TABİKİ)

Allah Kabul etsin ne diyelim. Ama bir düşünün o paylar dağıtıldıktan sonra alan kişinin içinden geçenleri..  Günaha mı girmiş oluyor Allah bilir. Biz bilmeyiz. Bizlere Allah’ım kabul etsin demek düşer.

Tüm islam aleminin Kurban bayramını kutlar nice bayramlara tüm sevdikleriyle girmelerini dilerim.