Yıldırım; Mesleğimizi kimseye sorgulatmayız!

Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Başkanı Orhan Yıldırım Milli Eğitim Bakanlığı’nın performans yönetmeliğine karşı olduklarını belirterek, “Öğretmenimiz uzmandır, yeterlidir. Mesleğimizi kimseye sorgulatmayız” dedi.

Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım, sendikanın tanıtımı ve Türkiye’de eğitimde yaşanan sorunlar ve eğitim çalışanlarının değerlendirmelerini almak amacıyla Sinop’a geldi. Burada Eğitim-İş Sendikası Sinop Şubesini ziyaret eden Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Türkiye’deki eğitim sistemi ve yaşanan sorunlar konusunda Eğitim-İş Sendikası Sinop Şubesi Başkanı Celal Tuncay Şahbenderoğlu ve yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yıldırım, Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası Genel Merkezi ve Genel Başkanı olarak zaman zaman Türkiye’nin farklı bölgelerinde eğitim alanında saha çalışmalarında bulunduklarını belirtti.

AMACIMIZ SORUNLARI BELİRLEYİP ÇÖZÜMÜ KONUSUNDA ADIM ATMAK

Saha çalışmaları içerisinde Vali, Milli Eğitim Müdürü, okullar, öğretmenler, memurlar, akademisyenler, eğitim şubelerinin yöneticileri ve direk sahadaki bölge halkı ile görüşmelerde bulunduklarını söyleyen Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım; “Amacımız, Türkiye’de yaşanan eğitim sorunlarının çözümü noktasında, Milli Eğitim Bakanlığının almış olduğu kararlar ve kararların sahadaki yansımaları, sorunların tespiti, yerele özgü problemleri görüp anlayarak bunu raporlaştırarak Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı’na iletmek ve bunların çözümü ile ilgili adımlar atmak” dedi.

TÜRKİYE’NİN 4’ÜNCÜ BÜYÜK SENDİKASIYIZ
Yıldırım, Eğitim-İş Sendikasının kurulduğu günden bugüne üye sayısını sürekli artıran ve bugün itibari ile Türkiye’nin 4’üncü büyük sendikası, 4’üncü büyük konfederasyonu haline geldiğini söyledi. Eğitim-İş Sendikasının eğitim alanında diğer sendikalardan farkının sahada eğitim çalışanlarının sözcüsü olduğunun altını çizen Yıldırım; “Sinop’ta Eğitim-İş Şubesinin yöneticileri ve başkanı ile birlikte yapmış olduğumuz çalışmalara burada da devam edeceğiz” diye konuştu.

ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İLE MEB SÜREKLİ SINAV SİSTEMİNİ DEĞİŞTİREREK OYNAMAMALIDIR
Milli Eğitim Bakanlığının son zamanlarda eğitim sisteminde yaptığı değişikleri eleştiren Yıldırım sözlerine şöyle devam etti; “ Sınav sistemlerinin zamansız, plansız, altyapı çalışması olmadan, sendikaları hiç danışılmadan, alanın uzmanı akademisyenlerle görüşülmeden bu konuda dünyada öne çıkmış ülkelerle ilgili hiçbir çalışma yapılmadan Türkiye’de ortaya konulan müfredat değişikliği bilimsellikten uzak, Atatürkçü düşünce sisteminin azaltıldığı, konularla içiçe geçmiş kitaplar, bir gecede değiştirilen TEOG sınav sistemi, milyonlarca 8’inci sınıf öğrencimizin hala hangi tür soru sorulacağını dahi bilmediği, sınavın ne zaman yapılacağının belli olmadığı, hiçbir ilde yeterli sayıda Anadolu Lisesi ve Meslek Lisesinin bulunmadığı ve çocuklarımızın sınavdan sonra istemediği bir okula gidebileceği gerçeği ortadayken MEB’in sıksık aynı açıklamayı yaparak hiçbir sorun yokmuş gibi bu sınav sistemini övmesi Eğitim-İş Sendikası tarafından en başından bugüne kadar eleştirilmektedir. Hala da eleştirimize devam ediyoruz. Çocuklarımızın geleceği ile MEB sürekli sınav sistemini değiştirerek oynamamalıdır”.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI VE MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİMİZDE SORUNLAR BİTMEMİŞTİR VE BİTMEMEKTEDİR
Sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği bir cümlede “Türkiye’de çözülemeyen yada problemleri halledilemeyen en önemli bakanlık Milli Eğitim Bakanlığı’dır ve Milli Eğitim sorunludur” açıklamasına katıldıklarını vurgulayan Yıldırım; “Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Eğitim sistemimizde sorunlar bitmemiştir ve bitmemektedir. Bunun tek nedeni uzun yıllardır işbaşında olan iktidarın bu sürede 6 bakan değiştirmesi ve her iş başına gelen bakanın geldiğinde kendinden önce gelen aynı siyasi partinin bakanının sistemini kötüleyerek kendisinin yeni bir sınav sistemi getirmesi. Değişen 6 bakanla birlikte 6 kez sınav sistemi değişti. Ne yazık ki her biri, birbirinden daha kötü sonuçlarla karşımıza çıktı” dedi.

PERFORMANS YÖNETMELİĞİNE EĞİTİM-İŞ SENDİKASI OLARAK KARŞIYIZ
Son aylarda Milli Eğitim Bakanlığı’nın Milli Eğitim’de yaşanan büyük sorunların nedeninin kendi çıkarttıkları değişikliklerin değil tüm sorunlarının kaynağının öğretmenlermiş gibi açıklamalarda bulunduklarını söyleyen Yıldırım; “ MEB’de eğitim sisteminin 20 sorunu varsa, öğretmenlerin bu sıra içerisindeki yeri 20’inci sıradır. Öğretmenler Türkiye’nin her ilinde, kasabasında, köyünde fedakarca görevlerini yürütmektedir. Öğretmenlerin maaşı şuanda Türkiye’deki memurlar arasında alınan en düşük maaştır. Buna rağmen bütün öğretmenler hiçbir zorluğu umursamadan çocuklarımızı sevgi ve bilgi ile donatmaya devam ediyor. MEB’in geçen aylarda ortaya çıkarttığı performans yönetmeliğinin ortaya çıktığı andan itibaren Eğitim-İş Sendikası olarak karşısındayız. MEB performans yönetmeliğini hazırlayan genel müdürü ve daire başkanlıkları sendikamızı ziyaret ederek ve 4 saat süren, hazırladıkları performans yönetmeliğinin kitapçığı ile ilgili karşılıklı görüşme ve tartışmalarda bulunduk. Kendilerine hem sözlü hem de yazılı olarak bu yönetmelikle ilgili karşımıza çıkabilecek sorunların MEB’in var olan sorunlarını katlayacağını, kendilerinin de bu sorundan çıkamayacaklarını ilettik” diye konuştu.

MESLEĞİMİZİ KİMSEYE SORGULATMAYIZ
Türkiye’de öğretmen olmanın başka bir meslekte memur olmanın çok ötesinde olduğunu söyleyen Yıldırım sözlerine şöyle devam etti; “Türkiye’de öğretmen olabilmeniz için öncelikle üniversite sınavına giren öğrenciler arasında yüzde10’luk bir başarı yakalayacaksınız. Daha sonra 4 yıl sürecek eğitim süresini başarı ile tamamlayacaksınız, uzman belgesi alacaksınız. KPSS sınavına girip 80 ve üzeri puan alacaksınız. Mülakat sınavına girip mülakatı başarı ile geçmek zorundasınız. Güvenlik soruşturması MİT istihbarat soruşturmalarından temiz olarak çıkmak zorundasınız. Kadrolu değil sözleşmeli atanıyorsunuz. Üstelik eş durumu dahil olmak üzere 6 yıl boyunca atanmış olduğunuz yerden hiç yer değiştirmeme mesleğinize başlıyorsunuz. Tüm bunlara rağmen yeni çıkartılan performans yönetmeliği ile ilgili bir kez daha mesleğin sorgulanmasına neden olacağı için Eğitim-İş Sendikası olarak asla bu yönetmeliği kabul etmiyoruz. Performans yönetmeliği ticari kuruluşlarda, dünyanın kapitalist ülkelerinde uygulanan bir sistemdir. Eğitim sistemimiz anayasamızda da belirtildiği üzere devlet tarafından Türkiye’deki tüm çocuklara parasız, bilimsel, çağdaş, erişilebilir, sürdürülebilir hizmet olarak sunulmaz zorundadır. Ancak sağlık sisteminde olduğu gibi eğitim sisteminde de özel sektörün önünü açmak istiyorlar. Eğitim-İş Sendikası olarak özelleşmeye tamamen karşıyız. Devlette çalışan öğretmenlerimizin onca fedakarlığına rağmen sürekli olarak öğrenci, veli, zümre öğretmenleri, okul idaresi gibi alanda yeterli olmayan alan mezunu kişiler tarafından kendi alanının sorgulanmasına karşıyız. Öğretmenimiz uzmandır, yeterlidir ve mesleğimizi kimseye sorgulatmayız.”