Atatürk Diye Bir Adamı Duydun mu?
Adı, şanı rütbesi önemli değil…
“Albay Önder İrevül… Adı, şanı rütbesi önemli değil… İlk kez tanıdım; onurlu bir asker…. Bu ülkenin yetiştirdiği bir çok elit gibi generalleri de Atatürk’e saldırılara katlanıp görmemezlikten gelirken, buna razı olmayan bir yiğit… Üzerindeki üniformanın ne anlama geldiğini bilen bir Türk Subayı… Dualara katıldığına göre inançlı ama o duaların ezanların kimin sayesinde okunabildiğini bilecek kadar izanlı…. Tırsıp sinmeyecek kadar mert” diyor usta yazar Bekir Coşkun “Kim bu yiğit asker?” başlıklı Sözcü gazetesindeki köşe yazısının son bölümünde.
Çanakkale Zaferi için Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen, İstanbul Avcılar Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin organize ettiği anma programında şehitler adına okunan duada Mustafa Kemal Atatürk’ün adının hiç anılmaması üzerine, Avcılar, Askerlik Şubesi Başkanı Albay Önder Ürevül’ün, duayı yapan öğretmenin yanına gidip, “Mustafa Kemal Atatürk’ü duydun mu sen hiç? Ona niye Fatiha okumadın?” diyerek salonu terk etmişti. Mustafa Kemal’in askerlerini kutluyorum. Basında yazdığına göre Albay İrevül hakkında idari tahkikat başlatıldığı iddia edildi. Vicdanı, milli, insani ve ahlaki bir örnek davranış sergileyen Albay’ı bir kez daha kutluyorum. TSK onuruna ve şerefli tarihine yakışan bir örnek davranıştır.
Albay İrevül’ün salonu üzerine Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak ile birlikte muharip Gaziler de etkinlikten ayrılmasıyla konu hakkında “Gazete Damga”ya açıklamada bulunan Avcılar ilçe Milli Eğitim Müdürü; “programın tamamında Atatürk’ün anıldığını” belitmiş. Devaminda “sadece dua sırasında adı geçmedi. Okunan Kurân’dan ve duadan mı rahatsız oldular bilmiyorum. Burası demokratik bir ülke. Programı terk edebilirler” yorumunu yapmış. Aslında; bu düşüncede olan din adamı ve M.E.M. söylemi duaları ne bizim gönlümüze ulaşır ne de Tanrı katına. Müdürün söylemi daha da acı… Aklı sıra din üzerinden vurmaya çalışıyor. Ne demek Kuran’dan rahatsız olmak.
“Keşke Yunan galip gelseydi” diyenlerin ne dini, ne vicdanı, ne imanı ne de milliyeti olabilir. Bunların sadece Atatürk’e değil onun yoldaşı imana bile tahammülleri yok. İstanbul Bahçeşehir’de ilk diyanet işleri Başkanı Rıfat Börekci’nin isminin verildiği caminin ismi Yavuz Sultan Selim Cami olarak değiştirildi. Rıfat Börekçi, Milli Mücadeleyi destekleyen halkı işgale ve İmperyalizme karşı savaşmaya çağırmış bir isim. Börekçi Milli Mücadele’de Mustafa Kemal’in yanında yer almış, bu nedenle İstanbul Hükümeti tarafından verilen, Atatürk, İsmet Paşa ve daha bir çok ismin bulunduğu idam kararında onun da ismi yer almıştır. Mustafa Kemal Atatürk de Rıfat Börekçiyi yoldaş olarak görür, çok sever ve ona saygı duyardı. Böyle Milli Kahramanlardan neden nefret ederler ki???
Albay Önder İrevül sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda; “Başta ebedi başkomutanım Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi ve rahtmete kavuşmuş kahraman gazilerimizi 33 yıldır aynı üniformayı giymenin onuruyla saygı ve minnetle anıyorum. Eğer benim bulunduğum mekanda Atatürk’ün adını anmaktan imtina edersen, hele hele Çanakkale Zaferi yıldönümünde ve şehitleri anarken, yanına gelir gözüne baka baka sorarım; Sen Atatürk diye bir adamı duydun mu? Herkes hakkını hukukunu, haddini hududunu bilecek.”
Bir eğitimci ve 28 yıl bu mesleği sınıf öğretmenliğinden Milli Eğitim Müdürlüğü’ne kadar değişik kademelerde bulunmuş kişi olarak utanıyorum dua edenin meslektaşım olmasından. Albay “Mustafa Kemal Atatürk’ü duydun mu sen hiç? Ona niye Fatiha okumadın?” Albaya cevap veriyor;” Çanakkale şehitleri dedim ya…” Mustafa Kemal’i Çanakkale şehidi biliyor…. Şu anlaşılmalıdır ki; Burası kabul edilse de edilmese de bir hukuk devleti, Atatürk’ün kurmuş olduğu modern bir Cumhuriyet kim gelse de bu gerçek değişmez. Buna kimsenin ne gücü ne de aklı yeter. Atatürk’ü inkar edenler kendilerini de inkar ederler.
Bütün yüreğimle katılıyorum.Kaleme alan paylaşan herkesin emeğine ve yüreğine sağlık…BU TOPRAKLARDA MUSTAFA KEMALLER ÖLMEZ..