Zil Çaldı, Okullar Açıldı
18 milyonun üzerinde öğrenci için 9 Eylül Pazartesi günü ders zili çaldı. 2019-2020 eğitim öğretim yılında 1 milyonu aşkın öğretmen görev yapacak. Ancak! Bu öğretim yılı için hala hazırlıklar tamamlanamadı. Okulların fiziksel alt yapısı (Boya, badana, temizlik) tamamlanamadı. Yaklaşık 80 bin öğretmen norm kadro açığı bulunmakta. Özel okullara gönderilen ekonomik payı devlet okulları öğrencilerine gönderilse birçok sorunda ortadan kalkacaktır. Yine bazı liselerde çocukların bir kısmı hala açıkta.
Yine eski sorunlar devam ediyor. İstediği liseye yerleşemeyen öğrenciler, yazılı basında yer alan bilgiler; kime ödendiği belli olmayan paralar, adres tutsa bile istenen ve miktarı semtin sosyo ekonomik durumuna göre değişen “bağış”lar, oysa “kayıtlarda kesinlikle bağış alınmaz” uyarılarına rağmen. Milli Eğitimin 2018 itibariyle 31 bin 355 yardımcı hizmetlinin göre yaptığı açıklaması, yine bakanlığa bağlı 54 bin 732 devlet okulu olduğu dikkate alındığında neredeyse her iki okula 1 hizmetli düştüğü de ortadadır.
Eğitim-İş’in araştırmasına göre 2 bin 20 TL asgari ücretle yaşamını devam ettiren bir aile, ilkokula başlayan çocuğu için bir aylık maaşını, memur ise maaşının yarısından fazlasını okula başlama gideri olarak kullanıyor. Araştırmada, belirtilen rakamlar içerisinde bağışlar gibi ödemeler yok. Oysa Anayasa’nın 42. maddesine göre “temel eğitim, tüm vatandaşlarımıza eşit ve parasızdır. Sosyal devlet zorunlu eğitim kapsamındaki öğrencilerin tüm giderlerini karşılamalı.”
Bu eğitim-öğretim yılında ilk kez ara tatil yapma şansıda elde edilecek. Kasım ayında bir haftalık araya girecek. İlk ara tatili 18-22 Kasım. Birinci dönem 17 Ocak 2020’de sona erecek. İkinci dönem 3 Şuba 2020 tarihinde başlayacak. İkinci ara tatili 6-10 Nisan 2020 arasında yaşanacak. 13 Nisan 2020’de ikinci dönem başlayacak. 19 Haziran 2020 tarihinde 11 haftalık yaz tatili başlayacak.
Ülkemizin her geçen gün karanlığa büyük bir hızla sürüklendiği bu günlerde; dindar bir eğitim yerine, laik ve çağdaş bir eğitim olmalı… AKP eliyle Türk-İslam sentezine dayalı cinsiyetçi ve otoriter bir eğitim yerine; eşitlikçi, katılımcı, çoğulcu ve insan haklarına dayalı bir eğitim olmalı… İtaatkar bireyler yerine; sorgulayan bireyler olmalı… Piyasacı, paralı, ezberci eğitim yerine; parasız ve nitelikli bir eğitim olmalı… Çocuklarımızı istismar aracı olarak gören bir eğitim yerine; çıkarlarını koruyan bir eğitim olmalı… Ayrımcı, ötekileştirici bir eğitim yerine; eşit haklar temelli bir eğitim olmalı…
Eğitim sistemimizin dinamosu öğretmenlerdir. Öğretmenlerimizin kadrolu çalışma haklarını ellerinden alıp iş güvencelerini yok eden, eşit iş eşit ücret alma haklarını gasp eden AKP iktidarı eğitim emekçilerinin haklarını vermelidir. Yaşanan ekonomik krizi bahane ederek iktidarın MEB bütçesinden 2 milyar TL kesmesi yeni eğitim-öğretim yılını olumsuz etkileyecektir.
Yaşamımın 30 yılını her kademe ve her basamağında çalışma onurunu yaşayan ve ter döken bir eğitimci olarak; parasız, bilimsel demokratik, laik ve karma eğitimden yana olduğumu, Atatürk ve devrimlerinin unutulmamasını, haksızlığa, hukuksuzluğa son verilip çağdaş uygarlık yolunda eğitim istemlerimle, yeni eğitim-öğretim yılında eğitim-öğretim içindeki tüm paydaşlara başarılar diliyorum.