Ayancık’tan Masko’ya Yolculuk

Giyim ve yaşam tarzınıza uygun dolaplar evinizdeki şıklık ve konfordur. VIP Ray Dolap, Türkiye’de bu konudaki tecrübesiyle müşteri memnuniyetiyle işin duayenlerinden. Cengiz Yaşar, 19 yıldan beri Masko’da kişiye özel butik ürünlerle, tüm dünyada ki müşterilerinin takdirini kazanmaya devam ediyor. Ömür boyunca kullanabileceğiniz ürünler ise kaliteli üretimin en büyük kanıtı.

Cengiz Yaşar VIP Ray Dolap

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1979 yılında Sinop Ayancık’ta dünyaya geldim. 19 senedir Masko’da biz ray dolap yapıyoruz. Türkiye’de Ray dolabı ilk yapan 2 kişiden biriyim. Bir Mimar arkadaşla başladık. O Modoko’da, ben Masko’da başladım. 1999 un sonuydu 2000 senesi diyebiliriz. 2000’den bu yana 19 senedir burada bu işi yapıyoruz dededen mobilyacıyız. Ayancık Kereste fabrikasından başlıyor hikâye. Dedem Cengiz YAŞAR oranın usta başıymış Ondan beri bütün nesil, dededen babaya babadan bize devam eden bir sektör.

Kapınızda yazıyor ya; “Önce biz vardık” diye iddialı bir cümle. Nasıl başladınız bu işe?

İlk önce bu alüminyum Ray sisteminin kalıplarını hazırladık Dudullu’da Modoko’da ilk olarak yaptık bir alüminyum şirketiyle anlaştık. Bize kalıp hazırladılar. Alüminyumları döktüler. Ray kapak sistemini önce ortaya çıkardık. Hafif sürgü sistemini. Kendimiz bildiğimiz için sistemi, ürünümüzü satarken yaklaşık 20 yıl garantili satıyoruz. Mimar arkadaşımızda tasarladık: o çizimlerini, ben uygulamasını yaptım.

O şekilde başladık sonra ben Modoko’dan ayrıldım Masko’ya geldim. Masko’da daha yeni 2000’li yıllarda yeni ismini duyuruyordu. Bu bölge olarak da Başakşehir Küçükçekmece bölgesi bu kadar kalabalık değildi. Arap müşteri ve yabancı müşteri de bu kadar yoktu. İlk başlarda tabii Masko’da bir sakinlik söz konusuydu. Ama Son yıllarda özellikle, yeni yönetimle beraber Masko altın çağını yaşıyor. Biz de bunun meyvelerin yiyoruz.

Ray dolabı diğer dolaplardan ayıran özellik nedir?

Ray dolabın en önemli özelliği iç dizaynın kendisine özel olmasıdır. Kullanılan materyaller herkesle aynıdır suntalam, MDF gibi hazır malzemeden yapılır. Ama burada proje tecrübesi, kişiye özel doğru bir iç dizayn, giyim tarzına uygun bir iç dizayn hazırlamak satıcının proje tecrübesi ile alakalıdır. Yani bugün bir beden eğitimi öğretmeni ile bankacıya aynı dolabı yapamazsınız. Aynı iç dizaynı veremezsiniz. Çünkü birisi klasik giyinir, birisi spor giyer. Bunun iç dizaynını hazırlarken, insanların giyim tarzını bilmeniz gerekir. Onun haricinde iç ölçülerle ilgili de 2 metre veya bir 80 boyundaki bir adamla bir 60, bir 70’lik bir bayan veya erkeğe aynı askı boylarını uygulayamazsınız.

Bunları müşteriye söylemeden, kendiniz projeyi hazırlarken giyeceği ceketin drop boyuna göre askı boylarını özellikle kendiniz hazırlamanız gerekir. Birçok sektörde yeni olan esnaf, bunu bilmez inanın mimarlar bile geliyor ilk mezun olduklarında bizde staj görüyorlar. Bir sene, bir buçuk sene okurken de yanımızda staj görüyorlar. Bunu ukalalık olarak söylemiyorum yanlış anlamayın ama biz alaylıyız Mimar değiliz ama işin tekniğini bildiğimiz için bizden öğrenip, bizden sonra mezuniyetten sonra meslek sahibi oluyorlar. Onlara bile bilgi ve fikir veriyoruz. Bu tamamen birebir kişisel bir ürün. Biz mobilyacı değiliz biz koltuk alıp satan yatak odası alıp satan insanlar tüccardır, mal alıp mal satar.

Ama biz ürün yapıyoruz. Kişiye özel bir tasarım yapıyoruz. Bugün piyasada bir giyim mağazasına gittiğiniz zaman, her markanın hazır dikilmiş takım elbisesi vardır. Alır giyersiniz. Ama özel yaptırmak istediğiniz de omuzlarıydı, beliniz, göbeğiniz, boyunuz, kol boyu hep size özel olur. Biz tamamen terzi gibi özel dikim yapan, bir terzi gibi bizi düşünebilirsiniz.

20 yıl garanti verirken belki de ömürlük bir ürün üretiyorsunuz galiba?

İlk yaptığımız dolaplar hala kullanılıyor. Görüştüğümüz müşteriler var ilk senelerden. Kendi aile fertlerimize yaptığımız dolaplar var. Her bayram ziyareti gittiğimizde Görüyoruz akrabalarımızın evinde dolaplarınızı. Gene inceliyoruz bakıyoruz ki dolaplarınızı hala insanlar kullanılıyor. 19 sene önce yaptığımız dolap kullanıldığına göre, şimdiki yeni teknoloji ile şimdi 20 seneden fazlasını söylememiz lazım. Ama insanlar bunu çok ciddiye almaz korkusu ile biraz abartı gibi gözükür diye. Biz 20 yıl önce yaptığımız dolap kullanıldığı için 20 yıl garanti veriyoruz. Bir 5 sene sonra 25 sene diyeceğiz hala kullanılıyor olursa.

Sizin pazarınız böyle bir garanti sonucu tüketmez mi?

İstanbul nüfus her geçen gün artıyor. Şöyle düşünmeyin. İnsanlar dolabı bir kez alıp bir daha bize gelmiyor değiller. Biz ortalama 5 senede her müşteriye tekrar dolap yapıyoruz. Çünkü insanlar gelir durumuna göre 2 artı 1’den başlıyor, dubleks bir villaya kadar, para kazandıkça ev değiştiriyorlar. Ev değiştirdikçe de bize de yeni dolaplar yaptırıyorlar.

Projeleri giriyor musunuz, büyük projelere?

Kesinlikle büyük toplu işler yapmıyoruz. Sadece butik ailelere çalışıyoruz. Gelen birçok teklifi de geri çevirdik ki bunların içinde şu anda ismini söylesem herkesin duyduğu bildiği projeler var. Satın alma müdürlerine çay kahve ikram edip buradan yolcu ettik. Yapmıyoruz yani bizim kapasitemiz butik çalışmaya uygun. Kalitemiz de butik çalışmaya uygun. Fiyatsal olarak onlarla uyuşmamız mümkün değil. Çünkü biz el işi yapıyoruz tek tek yapıyoruz. Onlar fabrikasyon tercih ederler aynı dolaptan 100 tane yapmanın bizim için hiçbir anlamı hiç bir esprisi yok. Bizi de yansıtan bir sistem değil açıkçası

Fiyat olarak nasıl bir fiyat politikanız var?

Geçmiş yıllara göre kar marjları, Türkiye’nin piyasanın malum ekonomik şartları sebebiyle daha düşük tutuyoruz. Aslında %30 daha pahalı olmamız gerekirken, şu anda eski maliyetleri göre baktığımızda daha uygun çalışıyoruz. İnsanların alım gücüne hitap eden her keseye uygun her bütçeye uygun şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ama şunu da iddia edemeyiz. İstanbul’da en ucuzu falan biziz falan. Biz çok ucuz bir ürün yapmıyoruz ama çok kaliteli ürünler yapıyoruz ama pahalı değil. Öyle söyleyeyim.

Yani bedelini hak eden ürünler yapıyorsunuz?

Hatta olması gereken bedelinin yüzde yirmi %30 daha aşağısında fiyatlarla çalışıyoruz.

Masko’yu ifade etmek gerekirse. Masko nasıl bir Pazar?

Masko biliyorsunuz dünyanın en büyük metrekareye sahip olan bir mobilyacılar çarşısı. Düz bir zeminde yer alan bu kadar büyük bir çarşı dünyanın hiçbir yerinde yok. Masko çok evrensel bir yer. Bunu bir mobilyacılar çarşısı gibi düşünmemek lazım. Dünyanın her yerine ürün gönderiyoruz. Afrika ülkeleri olsun. Rusya, Azerbaycan pazarı olsun. Sağ olsun yeni yönetimle beraber Özbekistan pazarı da açıldı. Onlar da yavaş yavaş gelmeye başladılar. Burası evrensel bir yer oturup çayınızı içerken Etiyopya’dan bir müşteri elinde sizin kartınız Adi Sebaba’dan gelip ‘Sizi önerdiler. Sizden dolap almak istiyorum ‘deyip bildiğiniz normal evine bir giysi odası satın alıp gidebiliyor. Masko böyle bir pazar. Masko’yu ifade etmek gerekirse. İşte böyle sürprizli bir yerdir. İşinizin arkasında durarak düzgün ve sağlam bir şekilde yaptığınız sürece de Masko’da asla işsiz kalmazsınız. Müşterileriniz de müşteri göndermeye devam eder. Tamamen müşteri memnuniyeti odaklı bir yerdir Masko.

Ben burada büyüdüm Masko’ya geldiğimde 20 yaşındaydım. Şu anda 39 yaşındayım.

Teşekkür ederiz bizim ile bunları paylaştığınız için. Ayancık Gazetesi olarak ve Ayancık adına Başarılarınızın devamını dileriz.