‘BİZİM İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE İHTİYACIMIZ YOK’
Büyük Birlik Partisi (BBP) Sinop İl Başkanı Tahir Şahin, siyasetin en çok konuştuğu gündem maddelerinden biri haline gelen İstanbul Sözleşmesi ile ilgili yazılı açıklamada bulundu.
Şahin, “Parti olarak sözleşmeden çıkılması taraftarıyız. Batı kültürüyle hazırlanmış İstanbul Sözleşmesi’nden sonra kadına yönelik şiddetin hem Türkiye’de hem Avrupa’da arttığı yönünde. Bu sözleşme bizim inancımıza ve örfümüze aykırı” dedi.
BBP Sinop İl Başkanı Tahir Şahin, İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Günümüzde en ilkel toplumlardan en gelişmiş toplumlara kadar bütün kadınlar geleneksel kavramların da etkisiyle fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik şiddete maruz kalmaktadır. Toplumumuzdaki bir çok kadının ne yapması, nasıl davranması, ne kadar eğitim alacağı, parasını nasıl harcayacağı, kaç çocuk doğuracağı, nasıl giyineceği hatta kimle evleneceği gibi temel seçimleri hür iradeleri dışında belirlenmektedir. Ülkemizde ise, kadına yönelik şiddette her geçen gün artış yaşanmakta milletçe, kadınlara ve çocuklara yönelen vahşi suçlarla sarsılmaktayız ” dedi.
Şahin, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “ Şiddeti önlemek ve korunmak için; “şiddet bilinci” geliştirmek, nasıl oluştuğunu, hayatın her alanına nasıl sızdığını anlamak tek yoldur. Şiddetten korunma stratejileri uzun süreli ve kalıcı kazanımlar için bütüncül olmalıdır. Toplumsal yaşamda barışçıl gibi görünen sosyal süreçlerle kadınları tahakküm altına alan, ekonomik, sosyal ve siyasal ilişki biçimlerinin dışında bırakan, kadın kimliğini güçsüzleştiren tüm bağımlılık ilişkileri şiddet bilinci çerçevesinde ele alınmalıdır. Cinsiyetçi, ayrımcı değer ve “norm”lar, kurallar, gelenekler incelemeye tabi tutulmalıdır. Çünkü en yaygın şiddet biçimi tahakküm altında olanların, kendilerini tahakküm altında tutanların yaratıp hakim kıldığı ilişki biçimlerini benimsemesi ve sürdürmesidir. Tahakkümün tüm görünümlerinin ortaya serilerek sorgulanması, şiddetin kendini yeniden üretmesine engel olur. Bu bağlamda, Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için temel öge, mevcut toplumsal zihniyetin değiştirilmesidir. Devletin çok yönlü ve bütüncül politikalar üretmesi yanında, bu mücadelenin toplumsal düzeyde, genele yayılarak etkin ve kararlı bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Ancak pratikte devletin, zihniyet dönüşümüne yol açacak politikalar oluşturmadığı gibi tam tersi kadınların insan haklarını ve en önemlisi yaşam haklarını koruma altına alan kanunları ve uluslararası sözleşmeleri kaldırmaya yönelik talepler karşısında etkisiz kaldığını görmekteyiz. Bir ülkede, bir suça engel olunamıyorsa, yapılması gereken ilk işin o suça ait cezaları gözden geçirmek ve “sıfır tolerans” ilkesiyle etkin şekilde hayata geçirmek olduğunu tekrar hatırlatıyoruz. Büyük Birlik Partisi olarak kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz”