ODTÜ’nün DONLARI

İktidarın ODTÜ’yü itibarsızlaştırma girişimleri hiç bitmedi. Son günlerde ODTÜ’deki mescitleri bahane ederek, üniversiteyi baskı  kampanyasıyla ‘1992 yılından beri ODTÜ’nün yönetimi ve koordinasyonunda olan “.tr” bağlantılı internet alan adlarının kontrolünü alma planı” olduğunu bilmeyen yok gibi. Ulusal medyada da çarşaf çarşaf konu üzerinde yazıldı çizildi. Akıl almıyor bir devlet, kendisine Dünya ölçeğinde onur veren üniversiteyle neden kavga eder.

Yönetenler ne demişlerdi, ODTÜ’de namaz kılanlara müdahale edildiğinde insanlar basketbol sahasında namaz kılmak zorunda kalıyorlarmış. Oysa ODTÜ’de 1 cami 17 mescit olduğu biliniyor. Bir gerçekte ODTÜ’deki demokratik işleyiş ülkemizde yoktur. Yoksa buradaki amaçları Devletin İslam devleti, millette biat eden ümmete dönüşmesi mi? 13 yıllık iktidarlarında eğitimde nelere düştükleri ortadayken ODTÜ Times Higher Education’ın (THE) en iyi 400 üniversitesi sıralamasında 85. Sırada…

ODTÜ efsanelerinde “HOCAM”da önemli yer alır. “ODTÜ’deki herkesin birbirine “Hocam” demesinin nedeni olarak, bazı öğrencilerin zamanında personel servisine binmesi ve okul çalışanlarını hoca zannetmesiyle ortaya çıktığı söylenir. Daha sonra personelin bu durumu abartıp kendi aralarında bile birbirlerine “Hocam, hocam…” diye hitap etmeleri herkesin diline yapışır ve günümüze gelir.” Elif şafak bir yazısında konuyla ilgili “ Türkiye’de kaç üniversitenin dolmuşlarında şoför size, siz şoföre “Hocam” diye hitap edersiniz?” diyor.

Bu haftaki yazımın başlığı “ODTÜ’nin Donları’na gelecek olursak; 1971 darbesinde Sansaryan Han’daki işkenceler sırasında polisler önemli bir delil buldu; devrimcilerin hemen çoğunda aynı tip mavi ya da kırmızı kilot vardı. Sordular; “Bu donların anlamı ne; kırmızı ile mavinin farkı ne;  bunlar Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (T+KO) nun rütbesi mi? İşkencedeki sporcu gençler gülmemek için kendini zor tuttu, “ Bunlar” dediler “ODTÜ Spor Kulübünün donları!”

Emeğin, bilimin, aydınlığın kalesi ODTÜ sermayenin saldırılarıyla tekrar karşı karşıya bırakılıyor. Kuruluşundan bugüne ODTÜ gericilerin hep hedefinde olmuştur. Şimdiye kadar tüm müdahalelerine rağmen kendilerine gerçek bir alan açamamışlardır. Bugün ODTÜ bilimin, aydınlığın kalesi olarak anılıyorsa, öğrencilerin üniversitede daha özgür bir alanı varsa bu ODTÜ’nün devrimci tarihinden kaynaklanmaktadır. Karanlığın karşısında boyun etmeyen ODTÜ’lüler bugünde bilimin kalesine ayakta tutacak, aydınlık bir geleceğin mimarı olacaktır.

ODTÜ; Ortadoğu’nun en iyi üniversitesi seçilmiş… Asya’nın en iyi 12. Üniversitesi olmaya layık görülmüş… 10 Ayrı akademik alanda Dünya’nın en iyi üniversiteleri listesine girmiş… Amerika ve Avrupa’dan yüzlerce üniversitenin katıldığı kırmızı Nokta Tasarım Yarışmasında 5. Olarak gururlandırmış… Avrupa’nın Mimarlık ve Tasarım alanında en iyi 100 üniversite arasına girmiş… diyor ki; “Uzun lafın kısası ODTÜ’lü olmak için ODTÜ değerlerini gururla taşımak için ODTÜ’ye gitmiş olmanıza gerek yok. İnsan olmanız yeterli”

Sevgi ile kalın.