Dolar 36,4339
Euro 38,1549
Altın 3.441,38
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 1°C
Kar Yağışlı
Sinop
1°C
Kar Yağışlı
Paz 3°C
Pts 6°C
Sal 7°C
Çar 8°C

Yazık

Doktor-hasta ilişkileri hakkında anılar, tartışmalar, kavgalar, sevgi, saygılar, öfkeler ve kızgınlıklar üzerine yazılar...
21 Şubat 2025 21:54

YAZIK: Çocukluğumuzda büyüklerimiz tarafından bize çok kullanılan ve anlamı ruhumuza benliğimize, genlerimize ve kişiliğimize perçinlenmiş bir sözcüktü.

“Ali öksüzdür ona kötü davranmayın, onu üzmeyin YAZIK”
“Sıdıka’nın aklı başında değil onunla dalga geçip alay etmeyin YAZIK”
“Hayvanların ağzı var dili yok, Allah’ı seviyorsanız, onlara kötü davranmayın YAZIK”
“Kuş yuvası bozmayın, yavrularını ellemeyin YAZIK”
“Yoksul, fukaralar ile eğleşmeyin, YAZIK. Allah’ın zoruna gider, yardım edin”
“Kul hakkı yemeyin YAZIK”
“Anne babanızın kalplerini kırmayın YAZIK”
“Kardeşleriniz arasında ayrım yapmayın YAZIK”
“İnsanlar arasına kötülük sokmayın YAZIK”
“Hiçbir konuda yalan söylemeyin YAZIK”
“Yaş kesmeyin YAZIK”
“Akar suyu kirletmeyin YAZIK ”
“Veren el alan elden üstündür, size el açanı boş çevirmeyin YAZIK” diye duygu ve düşüncelerimizi, kişiliklerimizi programladılar.

Yazık

Ankara Tıp Fakültesinde öğrenciydim. Ankara Koleji civarındaki evimden tasarruf etmek, minibüs parası vermemek için biraz erken çıkarak dikim evinde bulunan Tıp Fakültesindeki dersime yetişmek acelesiyle hızlı, hızlı yürürken Hukuk Fakültesi civarında 25 yaşlarında doğu şivesiyle konuşan bir delikanlı karşıma çıktı.

“Ben Fizandan çalışmak için geldim, iş bulamadım, aç susuz kaldım, memleketime gideceğim yol param yok.” YAZIK dedim. Cebimde ne kadar para varsa çıkartıp verdim. O para ile memleketine rahat, rahat giderdi. 1-2 saat sonra gene yürüyerek eve dönerken baktım ki; o Fizanlı sahtekar halen dileniyor. YAZIK oldu bana KAZIK.

Artık hiçbir dilenciye para vermez oldum. Güvenime YAZIK oldu…

Ayancık Sinop’ta İsmail dayı vardı. Yaşlı, evi çocuğu olmayan, 60 yaşlarında hafif bir rüzgar esse yaprak gibi uçurup diyar diyar gezdirebilecek kadar zayıf bir adamdı. Güzel ve itina ile odun kırar ve istiflerdi. İyi pazarlıkçıydı. 400 liraya anlaştığın bir işe 2 tane 2 yüz lira versen kandırıldığını düşündüğünden ona çok para 20 tane 20 lira verirsen dünyalar onun olurdu. Bazıları bu zaafından faydalanır eline 5 TL, 10 TL’den ibaret koca bir tomar para sıkıştırır kandırırlardı. YAZIK…

Birgün İsmail dayıyı sahilde yürürken gördüm, ah teknoloji ah. O zaman bugünkü görüntüleme sistemi yoktu. Anlatımım ile idare edeceksiniz.

İsmail dayı bir kaldırımda güneşten tarafa yürüyor. Ayaklarında kocaman ayakkabılar, panolun paçaları diz ile aşık arasında sol taraf paça biraz daha yukarıda, kıvrık. Üstünde bol bir ceket, ceketin yakasının arkasında iki kürek kemiği arasına doğru sarkan yarı açık bir şemsiye asılı… Bir elinde baltası diğer elinde 2 adet odun çivisi. Hızlı adımlarla güneşe doğru yürüyor, bize doğru uzanan gölgesinde adım attıkça, her adımda ceket etekleri köy çeşmesi başında yavuklusu ile buluşma telaşındaki ergen kızın fistan eteği gibi uçuşuyordu, bir görüntüsünü alamadım YAZIK.

Yazık

Genelde odunlarımızı İsmail dayı kırardı. Hanımlarımız YAZIK diye yedirir, içirirlerdi. Hatta YAZIK bunu bir de banyoya sokup yıkayalım derlerdi de, çevre dedikodusu nedeniyle yapmadılar.

Birgün kamyondan odun yıkılmıştı ki, başında balta elinde 20’li yaşlarda bir delikanlı bitti. Öğrenciymiş, babası yokmuş, anası bakıyormuş, okul masrafını çıkartmak için odun kırıyormuş, ne iş bulsa yapıyormuş. YAZIK dedik, İsmail dayıdan çok bunun paraya ihtiyacı var diye işi ona verdim. Onun kırma ve bodruma istiflemek için istediği paraya itiraz etmedim. YAZIK okul masrafını kurtarsın, anasına destek olsun dedim. Akşam eve geldim delikanlı odun kırmayı yarılamış gibi. Sevdim, onurlandırıcı laflar ettim. YAZIK parasını vereyim de anasına yiyecek içecek alsın eve eli boş gitmesin diye pazarlık ettiğimiz paranın tümünü verdim. Ertesi gün gelip işi tamamlayacaktı. Bana YAZIK oldu. Sahtekar ertesi gün gelmedi, bulamadım da odunu ben kırdım istif ettim. Parayı mı? Helal ettim.

Yazık

Hamal Şaban vardı. Evlerine hasta muayenesine giderdim, muayenehaneye hasta getirirdi. YAZIK der ya para almaz ya da az para alırdım. Bir gün Yaşar Cahit Altıntaş’ların evinde kiracıyken 850 kg kadar kok kömürü gelmişti. Bodruma depolanması için Hamal Şaban aklıma geldi. Aradım buldum. Kantarcılar sokakta Ali Özdemir’in dükkanı önünde, eski Belediye binasının yanında, el arabasına oturmuş Günaydın gazetesi okuyordu. Masa başında oturan bir devlet memuruna hitap eder gibi, saygıdan kusur etmeden “Şaban bey bizim 850 kg kömürümüz var, bunu bodruma depolayacağız, zamanın müsait mi, kaç lira istersin?” dedim, gazeteden gözlerini ayırmadan “Bodruma kaç basamakla iniliyor” diye sordu “10-12 basamak kadar” dedim.

Şaban uzun bir sessizlikten sonra gene gözlerini gazeteden ayırmadan öyle bir rakam söyledi ki, kömürün fiyatının çok üstünde. Pazarlık payı bırakmadı.

Mesai bitiminde bayiden bir 70 lik rakı kaptım, eve gittim eşim Özcan Aydıncak karşı komşuda Mevlüt okunuyormuş oraya gitmişti. Bir kadeh doldurup birkaç yudum çektim. Bodruma indim, bodrumda tutacak sap çakılmış 2 tane 18 litrelik gazyağı tenekesi buldum. İkisini doldurup 20-25 seferde kömürü bodruma taşıdım, duş alıp kadehime devam ettim. Eşim gelmeden işlem tamamlanmıştı.

Birkaç gün sonra Şaban evine hasta muayenesi için çağırdı da YAZIK ettim. Ücretimi kuruşu kuruşuna aldıydım.

BU HALLERDEN PİŞMANLIK DUYDUM MI?
CIK…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.