Sinop Fem Dershanesi'nden Tepki

Sinop FEM Dershanesi Müdürü Mustafa Kaymak, son günlerin en önemli gündem maddelerinden biri olan dershanelerin kapatılmasına yönelik hükümet tarafından başlatılan çalışmalara ilişkin açıklama yaptı.

29 Kasım Cumartesi günü SİSAD binasında bir basın açıklaması gerçekleştiren FEM Dershanesi Müdürü Mustafa Kaymak “Dershane Gerçeği” adı altında gerçekleştirdiği açıklamasında; "Milli Eğitim Bakanlığı’nın dershane kapatma hazırlığı sürerken, bizler de Sinop’ta faaliyet gösteren FEM Dershaneleri olarak; yanlış bilinen, belki de bilinmeyen taraflarını sizlerle paylaşmak istedik” dedi.

Paylaşmak istediğinin 3 ana başlıktan mevcut olduğunu belirten Kaymak, bu başlıkların “Dershaneye giden öğrenci sayısındaki gerçek rakamlar”, “Ekonomik boyutu ve Maliye Bakanı’nın açıklamaları” ve “Özel okula dönüşme çıkmazı” olduğunu kaydetti.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın dershane kapatma hazırlığının sürdüğünü hatırlatan Mustafa Kaymak açıklamasında şu ifadelere yer verdi; Örneğin İstanbul için Sayın Başbakan’ımıza verilen rakam % 9, oysa İstanbul için 12. Sınıf öğrencileri arasında dershaneye gitme oranı % 70 tir. Ankara için verilen rakam % 14,5; oysa Ankara için 12. Sınıf öğrencileri arasında dershaneye gitme oranı % 55 tir. Diyarbakır için verilen rakam % 6,5; oysa Diyarbakır için 12. Sınıf öğrencileri arasında dershaneye gitme oranı % 47 dir. Türkiye geneli Başbakan’ımıza verilen rakam % 15, oysa Türkiye geneli dershaneye giden 12. Sınıf sayısı % 61’dir.

Başbakan’ımıza verilen rakamlardan sadece maddi durumu iyi olan ailelerin çocuklarını dershaneye gönderdiği, orta ve dar gelirli vatandaşların çocuklarını dershaneye gönderemediği yanlış algısı mevcutken; Türkiye geneli dershaneye giden öğrenci sayısına ve gelir durumuna bakıldığında, tam aksi durumun gerçek olduğu;  gelir durumu orta ve düşük vatandaşların dershanelerden  daha çok hizmet aldığı görülmektedir.

 'Bütçeye Yeni Bir Yük Binecek'

Dershanelerin kapatılmaları durumunda bütçede şu an var olmayan yeni gider kalemleri oluşacak. Bunları şöyle sıralayabiliriz: mevcut dershanelerden alınan vergi miktarı alınmayacak bu da 350 milyon. Dershane öğretmenlerini mağdur etmemek için MEB’e alınması durumunda 10 bin öğretmen için 300 milyon ki bu sadece 10 bin öğretmen için eğer 40 yaş üstü öğretmenler alınırsa bu sayı 40 bin öğretmen yani 1,2 milyar. Asıl büyük pay akademik liseye veya özel okula dönüşme durumunda , öğrenci başına verilecek olan 2.500 Teşvik. Bu da 2,1 milyar (Şu anda dershaneye giden öğrenci sayısının dörtte biri  kadarı özel okula geçerse) bunlar şu ana kadar devletin giderleri arasında yoktu.  

'Özel Okul Çıkmazı'

Dershanelerin var oluş nedenini anlamayanlar şu soruyu soruyor: Okullar varken dershaneler neden var? Bu sorunun cevabını iki başlıkla vermek mümkün. İlki, MEB’ in uygulamış olduğu müfredat çok ağır olduğu için öğrenci bu müfredatı kaldıramıyor ve kendisine destek alıyor. İkincisi, var olan yarış. Ortada bir yarış var. Türkiye’de 1,2 milyon 8.Sınıf öğrencisi var bunların ortak hedefi tercihli okullara yani; fen liseleri, sosyal bilimler liseleri öğretmen liseleri gibi okullara girmek. Bu okulların kontenjanı % 10 civarında olduğu için, ortaya doğal olarak bir yarış çıkıyor. Bu yarışı biz dershaneciler çıkarmadık. Diğer taraftan üniversite sınavına giren 1,8 milyon insanın hedefi ilk 30 bine girmek.

Mevcut hükümetin icraatlarından biri katsayı engelini kaldırmaktı ve bu bütün eğitim camiası tarafından olumlu karşılanmıştı. Fakat özel okula dönüşüm gerçekleşirse meslek liseleri ile programları örtüşmediğinden dolayı meslek ve imam hatip lisesi gibi okullar yine mağdur olmuş olacaklar. Örneğin 9 ve 10. Sınıfı imam hatip lisesinde okumuş olan bir öğrenci üniversiteyi kazanabilmek için, 11 ve 12.Sınıfta özel okula geçemez çünkü programlar uyuşmadığı için bu okulun devamı niteliğinde değillerdir. Halbuki;  bu okullardaki öğrenciler 11 ve 12.Sınıfta dershaneye gelerek üniversiteyi kazanabiliyorlardı. Dershaneye dar gelirli aileler çocuklarını gönderemiyor diye kapatılmak istenirken, özel okula dönüştüğünde dershane ücretinin 4-5 katına çıkan ücretleri ödemeleri mümkün olmayacaktır. Bu da ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin demek gibi bir şey değil midir?  

'Bu Sorulara Cevap Bekliyoruz'

Normal bir ülkede bu gibi, toplumun büyük kısmını ilgilendiren politikalar şekillenirken en az 10 yıllık program yapılmakta iken, bizde ise eğitim sistemi niçin her yıl değişmektedir. Ekonomimiz bıçak sırtında ilerlerken yukarıda bahsetmiş olduğumuz yeni maliyeti kim karşılayacaktır? Atama bekleyen 250 binden fazla öğretmen adayı varken dershane kapatılınca 40 bin öğretmenin sınavsız MEB’ e alınması sosyal adaletsizlik doğurmayacak mıdır? Dershanelerin özel okula dönüşmesi durumunda sadece öğretmenlerin istihdamı konuşulmakta fakat şu an sayıları 20 bini bulan yardımcı personelin, memurun, hizmetlinin durumu ne olacaktır? Maddi durumu iyi olan aileler zaten çocuğunu özel okula gönderiyor veya özel ders aldırıyor. Çocuğunu özel okula gönderemeyen aileler ne yapacaklardır? Özel okullardan hizmet satın almaktan bahsediliyor. Şu an mevcut özel okullar da % 40 boş kontenjanı varken bu okullardan hizmet satın almayı alıkoyan şeyler nelerdir?