10’nun Gibisi Unutulmadı (Metin Oktay)
Mustafa Kemal Atatürk sevdalısı bir kral!
“Galatasaray’da kaptanlık yaptığım zamanlarda yazı-tura yapılacağı vakit hep “tura” derdim. Varsın Atam’ın silüeti yere değmesin!..” Bugün Cumhuriyetimize Atamızın en büyük değerine saldırılar yapıldıkça hep aklımıza kral gelmeli. Oynadığı 324 lig maçında 294 gol atarak büyük rekora imza koyandır. Seyircisine “Sevgilim” der, ardından ekleyerek; “Ben de onların Sevgilisiyim!” derdi…
Metin Oktay 1968-1969 sezonundaki jübile maçında Fenerbahçe ile karşılaşmak ister. Fenerbahçe yöneticisi Eşref Aydın’ın bu isteğe cevabı şu şekildedir; “Tek şartım var. Fenerbahçe kulübü ve taraftarı her zaman sana hayrandı. 10 dakikalığına da olsa Fenerbahçe formasını giyer misin?” Metin Oktay Fenerbahçeli yöneticinin bu isteğine “Şeref Duyarım” cevabını verir. Jübile maçında Metin Oktay ile can Bartu formalarını değiştirir. 10 dakikalığına Metin Oktay Fenerbahçe, Can Bartu ise Galatasaray forması ile mücadele eder.
Sahibi olduğu “Gol Pub” dan hasılatı almış, her zaman olduğu gibi gazete kağıdına sarmış, ceketinin cebine koymuş, Kordon’da arkadaşlarıyla otururken bir delikanlı yanaşıp kulağına bir şeyler söylemiş. Kral dinledikten sonra hiç cevap vermeden cebindeki kağıda sarılı para tomarını gence vermiş. Delikanlı “Sağol abi” demiş yürümüş gitmiş. Arkadaşları merakla “kimmiş” sorusunun cevabı “bilmiyorum” olmuş. “Tanımıyor musun?” sorusuna “Tanımıyorum” cevabı gelince neden o kadar parayı veriyorsun? Denildiğinde “Ne yapayım ihtiyacı varmış çocuğun” demiş… Hiç tereddütsiz para dağıtmaları, evlenenlere yardımları, sünnet ettirmeleri, hastane masrafları üstlenmeleri, hiç tanımadığı çocukları okutması yazılıp çizildi…
O futboldaki yeteneğinin yanı sıra fazla vicdanlı olmasıyla da bilinmektedir. “Taçsız Kral” Metin Oktay, bir başka metin “Sol açık” Metin Kurt’un sendikalaşma cabası nedeniyle “açlığa mahkum” edildiğini öğrendiğinde, hiç tereddütsüz, hem de solcuyum. Solculuk sadece sana mı kaldı? Buraya gelmem, seni, seni aramam futbolun dışında, senin solculuğundan, benim solculuğumdan. “Yine “Üç Fidan”ın, yani Deniz, Hüseyin ve Yusuf’un idam edilmemesi için imza toplamaktan da geri durmaz.
Göztepe’nin Galatasaray’ı yendiği bir maçta 18 yaşındaki bir çocuk kral Metin Oktay’ı çok iyi marka eder ve top göstermez. Göztepe o maçı 1-0 kazanır. Maç biter bıyıkları daha yeni terleyen genç defans oyuncusu koşarak Metin Oktay’a gider ve “Metin ağabey ben sizin için çok büyük hayranınızım, lütfen bir resim çektirsek” der. Metin Oktay genç oyuncuya bakar; “Sen benimle değil, ben seninle resim çektirmek istiyorum. Bugün maçın kahramanı sensin” der…
O oynadığı zamanlarda klasik parçalı formanın dışında bir forma olmamasına, arkasında futbolcuların isimleri yazmamasına rağmen, Metin Oktay ismi 10 numaralı formadan silinmiyor. Kral 1991 yılında boğaz köprüsünde yağmurlu bir havada geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitirir. Gelmiş geçmiş “centilmenlik ve gol” denince akla gelen, giydiği “10 numaralı” parçalı sarı-kırmızılı formayı efsane haline getiren kuşaktan kuşağa anlatılan taçsız Kral Metin OKTAY! Efsane…