Allah’la Aldatmadı (Yaşar Nuri ÖZTÜRK)
“Ben namussuz Ateist görmedim, namussuz dinci gördüm. Türkiye’nin en büyük açığı namuslu adam açığıdır.”
“Ben namussuz Ateist görmedim, namussuz dinci gördüm. Türkiye’nin en büyük açığı namuslu adam açığıdır.”
İslam dünyası için çok önemli bilge insan ilahiyat profesörü Yaşar Nuri Öztürk doğduğu gün olan 22 Haziran’da hayatını kaybetti. Trabzon Sürmene doğumlu 10 yıllık klasik medrese eğitiminden sonra hukuk ve ilahiyat tahsilini tamamladı. 12 yıl imamlık ve vaizlik yaptıktan sonra üniversiteye tekrar dönerek 1980 yılında “İslam Felsefesi” doktorasını tamamlayıp aynı dalda doçent oldu. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kurucu dekanlığını yaptı. 3 Kasım 2002 de CHP’den İstanbul Milletvekili seçildi.
Tüm hayatını Kuran’ı Kerim’i anlamaya ve anlatmaya adamış birçok sosyal bilim disiplininde akademik çalışmaları olan yazar, akademisyen, siyasetçiydi. Uzman olduğu her konuda büyük kitleleri etkilemiştir. Türkçe, İngilizce, Arapça ve Farsça dillerinde çalışmaları olan değerli bir akademisyendi. Yine Yaşar Nuri Öztürk’ün üzerinde oldukça durduğu yoğunlaştığı konular; Atatürk devrimlerinin önemini anlamak, Türkçe ibadet ve kaynağı Kur’an dışı olan Müslümanlık ile mücadele idi.
Yaşar Nuri Öztürk 71 yıllık ömrüne elliye yakın kitap sığdıran ve Kur’an’a yorum katılmamış ilk Türkçe çevirisini yapan bilim adamı olarak da anılacak. Yine “Time Dergisi”nin yirminci yüzyılın en önemli kişilerin listesini kamuoyunca belirlenen yüz isim arasında ilk 10 arasına girmiştir. Ortadoğu, Balkanlar, Avrupa ve Afrika ülkeleri, ABD, Güney Kore ve Japonya’da kendi alanıyla ilgili akademik araştırmalar yapan Öztürk ayrıca Fransa’da Grenoble Üniversitesi’nde çalıştı. New York’ta “İslam düşüncesi” ve “Çağdaş Sufi Düşünce” derslerini okuttu.
Bir söyle işinde söylediği sözü unutmak mümkün mü? “Biri sabahtan akşama kadar günah işleyip Müslüman olduğu için cennete gidecek, diğeri çok büyük iyilikler yapacak çok iyi insan olacak ama Müslüman olmadığı için cehenneme gidecek ha! Yok öyle bir şey demişti. Yine bir söyleyişinde de bana son yüzyıl içinde insan yakmaktan, Devleti soymaya kadar ne kadar pislik varsa hepsinin altında dincilerin imzası vardır. Bana bunları yapan bir tane ateist gösterin ben buradayım.”
O İslam’ı kendilerine göre şekillendirenlere inat; akıl, bilim ve mantık üçgeninde Kuran’a dayalı İslamiyeti öğreten din âlimiydi. Yobazlar içinde kalmış ülkenin aydınlık din adamıydı. Memleketi “Allah’la aldatanların tam karşısındaydı”. Doğru, dürüst, dobra insan din tüccarlarının maskesini düşürmek ile geçti ömrü… Adam gibi yaşadı. Eğilmedi, bükülmedi ve doğruları son nefesine kadar savundu. Boşluğu zor doldurulur. Ülkemin aydın entellektüel bir yurttaşı olarak akıllarda kalacaktır.
İslamiyet’in aydınlık, medeni yüzüydü. Hem bir İslam bilgini hem de Atatürkçü olunabileceğinin en güzel örneklerindendir. Ömrümü din ticareti yapan, cehaletten beslenen, İslamdan çok kendi menfaatlerine çalışan tarikat, sahtekar Şeyh ve dini siyasete alet edenler ile mücadele etti. Işıklar içinde uyu yiğit aydınlanma insanı. Yobaz ruhbanlar Allah ile aldatanlar, kendilerini kutsal makam veren Üçkağıtçılar fazla sevinmeyin, merhum sizleri bekliyor olacak Helalleşmek için. Aydınlık içinde yat Hocam, bu saatte din tüccarlarına açtığın savaş sürecektir.
Sevgi ile kalın Erdoğan ERKAYMAZ