AYANCIK ÇEVRE KORUMA DERNEĞİ(ÇEVDER) BAŞKANI MUKADDEM SARISOY İLE SÖYLEŞİ
Ayancık Çevre Koruma Derneği(Çevder) Başkanı Sn. Mukaddem Sarısoy Ve Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti Ayancık Temsilcisi Erdoğan Erkaymaz Ayancık’ta Ki Yerel Gazeteler Ayancık Gazetesi ve Doğuş Gazetesi Adına Kısa Bir Söyleşi Gerçekleştirdi.
Ayancık Çevre Koruma Derneği(Çevder) Başkanı Sn. Mukaddem Sarısoy Ve Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti Ayancık Temsilcisi Erdoğan Erkaymaz Ayancık’ta Ki Yerel Gazeteler Ayancık Gazetesi ve Doğuş Gazetesi Adına Kısa Bir Söyleşi Gerçekleştirdi.
Bir eğitimci olarak çevre eğitiminin önemine değinmeden geçemeyeceğim. Bu eğitime toplumun tüm kesimlerinde çevre bilincinin geliştirilmesi, çevreye duyarlı bireyler yetiştirmek ve bu bireylerde kalıcı davranış yerleşmesini sağlaması, doğal, tarih ve kültürel değerlerin korunması, çevresel faaliyetlerde aktif olarak katılımın sağlanması, çevre sorunlarımın çözümünde görev almalarının sağlanması gereklidir.
Çevre bilincinin; çevre ile ilgili kararları, ilkeleri, yorumları içeren düşüncelerden, bu düşüncelerin yaşama aktarılması olan davranışların ve tüm bunlarla ilgili çeşitli duygulardan olduğunu ifade etmekteyim. Doğa bizlere verilmiş en güzel armağan. Bize düşün görev onu korumak. Bunu bireysel olarak yapabileceğimiz gibi sivil toplum örgütleriyle de yapabiliriz.
Sinop 15 Eylül gazeteciler cemiyeti Ayancık temsilcisi, Ayancık Gazetesi ve Doğuş Gazeteleri adına bu söyleşimizde Ayancık Çevre koruma derneği (Çevder) başkanı Mukaddem SARISOY ile beraberiz.
Erdoğan Erkaymaz : Bize Mukaddem SARISOY’u anlatırmısınız?
ÇEVDER Baş. Mukaddem SARISOY: Ayancık çevre koruma derneği ve Ayancık cevizli spor Kulüp başkanıyım. Libya’da 3 yıl makina şefi olarak çalıştım. Körfez savaşında Türkiye’nin Amerika’nın yanında yer aldığından Libya’da çalışan Türk işçilerine karşı oluşan tepki ve protestolar nedeniyle işten ayrılmak zorunda kaldım. Ayancık belediyesinde yaklaşık 27 yıl birim amiri ve Özel sürücü kursunda motor öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Sosyal bilimler fakültesi ön lisans ve sosyoloji bölümü lisans mezunu, 1961 yılı doğumlu, evli bir erkek ve iki kız babasıyım. Kitap okumayı, spor yapmayı, doğa yürüyüşünü ve doğayı severim. Yazarlardan İlhan SELÇUK ve maksim GORKİ
Erdoğan Erkaymaz : Ayancık çevre koruma derneği hangi amaçla kuruldu?
ÇEVDER Baş. Mukaddem SARISOY: Ayancık Çevre koruma derneği aslında, 2010 yılında Ayancık Çaylıoğlu (istefan) köyünde Düzhan elektrik tarafından kurulmak istendiğinde Termik santralle karşı mücadele örneği veren Ayancık Çevre platformumun devamı niteliğinde ve tüzelliğe dönüşmüş halidir. Bu konuda önemli olduğunu düşündüğüm bir anıyı hatırlatmadan geçemiyorum. İlçemize termik santral yapılmak istendiğinde, termik santralleri yerinde görmek ve araştırmak üzere Ayancık Çevre platform üyeleri, kent konseyi ve Belediye Başkanımız Ayhan ERGÜN le birlikte Zonguldak Çatalağzına gittik. Çatalagzı Belediye Başkanının bize söylediği, İlçenizde bir tane termik santral yetmez iki tane yapılmasını isteyin olmuştu. Belediye başkanının dediğini dikkate almayarak, Ayancık halkı olarak Termik santrale karşı olmakla ne kadar haklı olduğumuzu Çatal ağzındaki hava kirliğinden insanların yaşamını yitirdiğini görünce daha iyi anlıyoruz.
Ayancık çevre koruma derneğinin amacı adından anlaşılacağı üzere çevreyi ve doğayı korumak, zarar verenlere karşı mücadele etmek ve Ağaçlandırma çalışmaları yapmaktır. ‘ çevre ve iklim dostu yaşanılabilir bir kent ‘ amaçlamaktayız.
Ayancık çevre koruma derneği olarak Çiğdem 1,2ve3 HES lerin üretim tesisleri Nazım ve uygulamalı imar planlarına Sinop İl özel idaresince verilen onaya yürütmenin durdurulması için 1. Samsun idare mahkemesine dava açıldı, dava sonucunda yürütmenin durdurulmasına karar verildi. Mahkeme kararına istinaden Ayancık kaymakamlığınca santral binalarında üretim yapılmasını engellemek üzerine mühürleme yapıldı, yapılan mühürlemelere ve mahkeme kararına rağmen çalışmalar devam etti. Yasaya aykırı olarak elektrik üretimi yapılarak devlet kurumlarına satışı yapılmıştır. Yasa dışı olandan daha vahim olan yasa dışı olanı meşrulaştırmaktır.
Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen çalışmalarına devam eden Çiğdem 1.2ve 3 HES lerin yapımcı firması Berke Elektrik üretimi A.Ş firmasına suç duyurusu için, Meclis Çevre komisyon üyesi Sinop milletvekilimiz Barış KARADENİZ le birlikte Ayancık Çevre koruma derneği olarak Kumluk köyünde köy halkın da katılımıyla basın açıklaması yaptık. HES lere karşı vermiş olduğumuz mücadeleye destekten dolayı Sinop Millet Vekilimiz Barış KARADENİZ e teşekkür ederiz. Firma için Valiliğe, Kaymakamlığa ve savcılığa yapmış olduğumuz suç duyurularından ne yazık ki sonuç alamadık.
Sinop il genel meclisinde Çiğdem HES görüşmelerinde, İlimizde fazlasıyla HES yapılmakta bir yenisine gerek yoktur, Tabi ki enerji önemli ancak enerjiden daha önemli şey cevredir, Canlıların hayatı çevreye bağlıdır diyen bu nedenle ret oyu veren Durağan AKP İl genel meclis üyesi Sayın Mesut ÇINLAR a teşekkür ederiz.
İlçemizde yapılan HES lerin doğaya vermiş olduğu zararlar konusunda elimizden geldiğince bilgilendirmeye çalıştığımız halde ne yazık ki Ayancık il genel meclis üyelerimizden gerekli desteği göremedik. Takdiri Ayancık halkına bırakıyoruz.
Ahmet ŞAHAP ÜNLÜ tarafından istefanda kurulmak istenen taş ocağı tesislerin halk toplantısında köy halkının yanında olduk. Taş ocağına karşı eylem düzenlendiğinde Derneğimizin üyeleri ve Avukatımız Leyla SARISOY ile birlikte köy halkına destek verdik.
Ayancık sahilinde iskelenin sağına ve soluna yapılan mahmuzların deniz kıyısının görünümünü ve yapısını olumsuz etkilediğini ve denize girmeyi engel olduğunu düşünerek basın açıklaması yaptık.
Dernek üyeleri olarak övündüğümüz bir faaliyetimiz var ki Ağaç dikmektir. İlçemizin değişik köylerine hiç kimseden yardım ve destek almadan tamamen yol ve yiyecek masraflarımız üyelerimiz tarafından karşılanarak yaklaşık 1000 adet kestane fidanı diktik. Büyük düz köyünde köy muhtarlığı ile ortak çalışma yaparak yaklaşık üç dönüm alanın temizliğini yaptık, daha sonra kestane fidanları dikerek ÇEVDER KESTANE ORMANI oluşturduk. . Dikili bir ağacınız yok diyenlere selam olsun.
Erdoğan Erkaymaz: Kamuoyunda nasıl tanınıyorsunuz?
ÇEVDER Baş. Mukaddem SARISOY: Ayancık kamuoyuna sormak gerekir, bu sorunun En güzel cevabı onlar verecektir.
Erdoğan Erkaymaz: Derneğinize destek olmak isteyenler kişiler ya da kurumlar hangi yolu izlemeli?
ÇEVDER Baş. Mukaddem SARISOY: Başlangıçta söylediğim gibi Ayancık çevre koruma derneği, Ayancık çevre platformumun devamı niteliğinde ve tüzel kimliğe bürünmüş halidir. 2014 yılında çağdaş gençlik derneğinin adını genel kurulda Ayancık çevre koruma derneği olarak değiştirdik. Yeni bir tüzük yaparak faaliyete başladık. 100 kişiye yakın üyemiz bulunmaktadır. Derneğimize üye olmak isteyen çevre dostları Başkan Yardımcımız Sayın FATMA üstün ile irtibata geçmeleri yeterli olacaktır. Çevre faaliyetlerinde kurumlarla yapılacak ortak projelerde yer almak isteriz.
Erdoğan Erkaymaz: Ülkemizde artık güçlü bir çevre hareketi olduğunu düşünüyor musunuz? Yerel mücadeleler ulusal düzeyde yeterince görünüyor mu?
ÇEVDER Baş. Mukaddem SARISOY: Araştırmalar Türkiye’de çevreye verilen önem dünya ortalamasına yakın olduğunu ortaya koymaktadır. Araştırmaya katılanların % 57 si ekonomik gelişmeyi yavaşlatsa ve biraz işsizliğe yol açsa bile çevrenin korunması gerektiğini dile getirmiştir.
Aslında kaygılara gerek yoktur. Çünkü yeşil çevre iktisadi kalkınmaya engel değildir. Kanadalı bilim adamı Toronto’daki York üniversitesinden ekonomist Peter VİCTOR un yaptığı bilimsel araştırmalarda bulundu. , karbon vergilerinin uygulamaya konulduğu, çalışma saatlerinin azaldığı ve yoksulluğu bitirme önlemlerinin devreye girdiği bir sistemi ön görüyordu ve sonuçta ana akım ekonomistlerin bile hayal edemedikleri bir tablo ile karşılaşıldı. Kişi başına gayrisafi milli hâsıla artı, işsizlik, yoksulluk ve sera gazı emisyonları düştü.
Victor bu sonuçları söyle yorumladı; insanların ekonomik büyüme yerine ekonomik istikrarın hüküm sürdüğü bir toplumda yaşaması mümkündür. Böyle bir toplumda herkez hakkını alır ve sosyal adalet sağlanır.
Yeryüzünün kaynaklarının yaklaşık % 80 i dünya nüfusun yalnızca % 15 tarafından kullanılmaktadır
Araştırmaları doğrular nitelikte ülkemizde geniş katılımlı ve güçlü çevre hareketleri olmuştur. Türkiye’de yaklaşık 10 milyon kişinin katıldığı en büyük halk hareketi olan taksim gezi direnişi, Gerze’de Anadolu grubunun kurmak istediği Termik santrale karşı verilen uzun soluklu mücadele, soma yırca da zeytin ağacı katliamına karşı verilen mücadele, Bergama’da siyanürlü altın çıkarmaya ve Artvin’de altın madenlerine karşı verilen mücadeleleri çevre ve yeni toplumsal hareketi olarak gösterebiliriz.
İlçemizde de Düzhan elektrik şirketi tarafından çaylı oğlu köyünde kurulmak istenen termik santral için yapılan halk toplantısında Ayancık halkının vermiş olduğu mücadele hafızamızda yerini korumaktadır. İlçemizde Verilen bu haklı mücadele sizin de deyimize göre ülkemizin diğer yerlerinde kurulmak istenen termik santrallere karşı Çoban ateşi olmuştur.
Yerel mücadeleler her zaman ve yeterince olmasa da ulusal basında yer aldığını düşünüyorum. Ulusal kanalda Çevre konulu programda Ayancık HES İ anlatmak için bende konuşmacı olarak katılmış ve sizin de desteğiniz olmuştu.
Erdoğan Erkaymaz: Daha etkili çevre hareketi için neler yapılmalı?
ÇEVDER Baş. Mukaddem SARISOY: 2008 yılında Euro barometre araştırmasına katılanların %83’ü eğer çevre kirlenmesini önlemek için harcandığından emin olsaydım gelirimin bir kısmını verirdim demektedir. Ayrıca çevre kirliğini önlemek için kullanılacaksa vergi artışını kabul edebilirim yönünde görüş belirtmişlerdir.
Çevreye karşı yürütülen duyarlılık çevresel örgütlenme alanı ne yazık ki Türkiye’de aynı biçimde yansımamaktadır. Dünya genelinde araştırmaya katılanların %13’ü çevre kuruluşlarına üye olduklarını belirtirken bu oran Türkiye’de sadece % 1 dir. Sorunda buradadır, örgütlü olmalıyız. Türk toplumu ne yazık ki örgütlü bir toplum değildir. ,
Doğamıza telafisi mümkün olmayan verilecek zararlara karşı, Doğayı korumak isteyen, doğa yürüyüşleri yapan gruplar ve çevre dostları ile birlikte mücadele etmeliyiz. Birlikte mücadele etmezsek geriye yaşanacak ve yürüyüş yapılacak doğa kalmaz, başka AYANCIK yok. Örgütlü olduğumuzda Termik santralde olduğu gibi neler yapabileceğimizi gördük. “Küresel düşünüp, yerel hareket etmeliyiz.”
Erdoğan Erkaymaz: Ayancık’ta önde gelen çevre kent sorunları nelerdir?
ÇEVDER Baş. Mukaddem SARISOY: İlçemizde yoğun yapılaşma nedeniyle çocuk oyun ve yeşil alanlar hızla azalmaktadır. Özellikle şehir merkezindeki yolların dar olması trafik akışını olumsuz etkilemekte, araçların uzun süre trafikte kalmasıyla nedeniyle hava kirliliği ve zaman kaybı meydana gelmektedir. En temiz enerji kullanılmayan enerjidir.
İlçemizdeki konutların, iş yerlerin ve kamu binalarının ısıtmasında kullanılan kaloriferlerin bacalarına mutlaka filtreler takılmalıdır. Örnek olması açısından öncelikle kamu binalarının bacalarında mutlaka filtre olmalıdır.
Şehir merkezinde düğün salonlarının olması özellikle yaz aylarında trafik sıkışıklığına neden olmaktadır. Ayrıca şehir merkezi ve yerleşim alanına yakın olan salonlardan gelen yüksek ses insanların ruh ve beden sağlığını olumsuz etkilemektedir.
Şehir merkezine yakın olan yerlerde Beton santrali, konkasör ve asfalt ünitelerin olması çevre kirliliğine neden olmakta ve şehir yaşamını olumsuz etkilemektedir.
Sahilimizi korumak amacıyla DLH tarafından iskelenin sağına ve soluna yapılan mahmuzlar istenileni tam olarak yerine getirmemiştir. Sahili korurken deniz kıyalarının dokusuna ve doğal görüntüsüne zarar vermemelidir.
Bir sevdadır Ayancık sözü soyut kavramdan somut kavrama dönüşmelidir. Binalar ve inşaatlar yapmakla çok iyi şeyler yapmış olmuyorsunuz, Ayancık’ın doğasını ve çevresinde korumak zorundasınız.
İlçemizi en olumsuz etkileyen Çevre sorunun başında ilçe merkezimize yapılan Ayancık HES ve köylerimizde yapılmakta olan Çiğdem HES ler gelmektedir. Su kaynaklarımızı değerlendirmek bir yana, bizzat su kaynaklarımızın tahribatı anlamına gelen ve canlıların yaşam alanlarını yok eden Hidroelektrik santraller(HES)dir.
Erdoğan Erkaymaz: Ayancık ta gerçekleştirmek istediğiniz çevre ile ilgili öncelikli hedefleriniz nelerdir?
ÇEVDER Baş. Mukaddem SARISOY:
- Yeşil alanların korunması, daha çok alan yaratılması ve ağaçlandırma çalışmalar yapmak.
- Katı atıkların, evlerde, iş yerinde, okullarda ön ayrıştırma ile başlayarak geri dönüşümün sağlanması. Bu konuda öncelikle okullardan başlayarak halkı bilgilendirme çalışmaların yapılması
- Plastik, kâğıt, pil, cam şişe gibi atıkları ayrıştırmak ve ekonomiye kazandırmak için ilçenin uygun yerlerine geri dönüşüm kutuları koymak ve madeni yanık yağların toplanması. Evlerde, iş yerlerinde lavabolara ya da çöpe dökülen 1 litre yanık yağ, doğada 1 milyon litre temiz su kaynağının kirlenmesine neden olmaktadır.
- Yolların genişletilmesi ve bisiklet yolu oluşturulması.
- Şehir içinde ve bitişik nizam konutlarda en az daire sayısı kadar araç alan otopark yapma zorunluğunun getirilmesi
- Alış verişlerde poşet kullanımın yasaklaması, file ve bez torba kullanımın yaygınlaştırılması.
- Ucuz olması nedeniyle çok kullanılan plastik materyal doğaya en fazla zarar veren atıklardır.
Enerji tasarrufu ve hava kirliğini azaltmak için Bütün binalarda ısı kaybına karşı mutlaka ısı yalıtımını sağlayan mantolamayı zorunlu hale getirmek.
- Konutları ve iş yerlerinin ısıtılmasında kullanılan ve büyük oranda hava kirliliğine neden olan fosil yakıt kömürden, bir an önce daha çevreci olan doğal gaz kullanıma geçilmesi.
- Özellikle ilçe merkezinde termokromik (renk değiştiren) ısıya duyarlı kaldırım taşlarından döşenerek yazın oluşan sıcaklığı azda olsa düşürmek.
- Açık Pazar yeri gibi yerlerin çatılarına güneş paneli yapılması ve yenilenebilir enerji olan güneş enerjisinden elektrik üretmek.
- Sokak hayvanlarını korumak ve onlara zarar vermemek. Onlar yaşamımızda olmazsa olmazlarımızdır.
- İlçemizde Termik santral ve HES lerin yapımına kesinlikle izin vermemek.
- İlçemizi “Çevre ve iklim dostu yaşanabilir bir kent “ sloganıyla sakin kent yapmak.
Erdoğan Erkaymaz: İlçemizin merkezine yapılan Ayancık HES hakkında söylemek istedikleriniz nelerdir.
ÇEVDER Baş. Mukaddem SARISOY: Ayancık çayı ve yan kolları üzerine İlk elektrik üretim A.Ş tarafından ilk etapta kurulu gücü 8,58 MV olarak belirlenen daha sonra ise 15.6 MV Kurulu güce çıkartılarak ÇED raporu olamadan ÇED raporuna gerek yoktur oluru ile yapılan Ayancık HES için Çevreye vermiş olduğu zararlar ve kurulu gücü 10 MV üzerinde olduğundan ÇED raporu olmadığından yürütmenin durdurulması ve projenin iptali için 2011 yılında Samsun 1. İdare mahkemesine 51 arkadaşla birlikte dava açtık.
Samsun 1. İdare mahkemesinde görülen davada bilirkişi heyetinin görüşleri doğrultusunda, özellikle bırakılacak can suyunun yetersiz olduğuna (mansaba) vurgu yapılarak, ayrıca hazırlanan proje dosyasının yetersiz olduğunu ve projenin uygulanması durumunda telafisi güç zararlar doğurabileceği belirtilerek mahkeme heyetince 2012 yılında yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir.
Burada önemle belirtmek istediğim konu şudur, Mahkemenin dava için belirlediği bilirkişilerin hazırlamış olduğu ve Ayancık HES projesi için olumsuzluklar içeren rapora Sinop Çevre şehircilikten ve projeyi yürüten İlk elektrik üretim A.Ş den itiraz yapılmamıştır.
İlk elektrik üretim A.Ş nin ilerleyen mahkeme süreçlerinde itirazlarının ana ekseni, bizlerin davayı yasal süre içerisinde açmadığımız olmuştur. Danıştay’da görülen son davada bu savunmalarının geçersiz olduğunu ve Samsun 1. İdare mahkemesinin karanının ONANMASINA karar verilerek Ayancık HES kapanmıştır.
Özellikle cevizli mahallesinde yaşayan ve HES iletim hattında arsası olanlar için yapılan suçlama, arsalarını sattılar daha sonrada mahkemeye verdiler deniliyor.
Değerli yazarımızın bir sözü var. “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz”. Ayancık HES in yapımında insanların arazilerine acele el koyma kararı ile girdiler. Kimseye arazini satıyor ve satmıyorsun demediler. Arsaların kamulaştırılması için görülen davada hâkime arsamı satmak istemediğimi söylediğimde, böyle bir hakkımın olmadığını sadece bedel artımı isteyebileceğimi söylemiştir. Ayrıca Ayancık HS sadece cevizli mahallesine değil Ayancık a özellikle içme suyuma zarar vermiştir.
İlçemizde yapılmakta olan HES lere karşı vermiş olduğumuz mücadelede hukuki süreçte Ayancık Çevre koruma Derneğimizin gönüllü avukatları olan başta Alp tekin OCAK’a, Leyla SARISOY’a, İnan SAVAŞ YÜKSEL’e ayrıca her zaman yanımızda olan ve mücadelemizi kamuoyuna yansıtan yerel basınımıza Ayancık Gazetesi ve Ayancık Doğuş Gazete’lerin, bize bu fırsatı veren değerli yazarımız Erdoğan ERKAYMAZ hocamıza çok Teşekkür ederiz.
Su, alternatifi olmayan doğal bir kaynaktır ve yaşam su üzerine yükseldi. Suyumuza sahip çıkalım.
Erdoğan Erkaymaz: Ayancık Çevre Koruma Derneği(ÇEVDER) Başkanı Sn. Mukaddem SARISOY’ a bu güzel söyleşi için Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti Ayancık Temsilci ve Ayancık Gazetesi ve Doğuş Gazetesi adlarına teşekkür ederken, çevreyle ilgili çalışmalarınızda yerel basın olarak yanınızda olduğumuzu bildiririm.
Erdoğan ERKAYMAZ
Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti Ayancık Temsilcisi