Bayi Ahmet

Ayancık Sinop’tan 1993 sonunda ayrıldım. Özlüyorum. Özlemimi bunca sene sonra aklımda kalan anıları yazarak gidermeye çalışıyorum. Denizini, doğal güzelliklerini, insanlarını daha çokta insanların saygı dışına taşmadan birbiriyle olan tatlı tatlı şakalaşmalarını birbirine takılmalarını severdim. Kaymak Memet, Bayi Şevket, Gözlükçü Şakir, Haldeki manav Sabri, Kasap Ahmet Yılmaz, Balıkçı Ziya, Balıkçı Doğan, Austin Ahmet, Avukat Ardan, Avni Övet, Refik Orçun, İsmail Örnek, Muamer Çınar, Enver Altıntaş, Fahri Çetinkaya, İhsan Efendi, Fahri Kadem Karakaş, Müslüm Karakaş, ustası Ramazan Demirel, Dal çubuk Sabri, Terzi Bayram Oral, Kertikli Nevzat, Topal İsmail, Deli Ahmet gibi birçok isimler ve onların anıları halen aklımda.

Birçok yazımda alkol konusu var. Bazı okuyanlarım “Doktor senin de alkolsüz geçen günün yok” Havasından…Yok yok masmavi denizin ta uzaklardan getirdiği tahrik ve teşvik edici kokuların büyüsünden olsa gerek, Ayancık’ta oldu bitti alkol tüketimi oldukça fazlaymış.

Anlatırlardı da Sabah Bismillah diye dükkanı açan esnaf, hemen mangalı tutuşturur, üzerine sucuk, pastırma gibi malzemeleri kor, Zulaya da sulandırılmış rakıyı yerleştirir, bir yudum alkol peşinden mangalda pişirdiği mezesinden bir lokma alıp İskelenin burnuna kadar yürür gelir alemine devam edermiş.

Bayi Ahmet, ben tanıdığımda 60’lı yaşlarda, çok kibar çok sakin bir insandı. Fanatik Kara kartallı, Yani Beşiktaşlıydı. Küçük bir Dükkânda bireyler satarak oyalanıyordu. Bayi Ahmet de Sabah mangal üstünde meze yapıp, ufak ufak rakısını içenlerdendi. Avukat Ardan Okan’ın Bayi Ahmet’e yaptığı yenir yutulur cinsten değil.

Yağmurlu bir sabah Bayi Ahmet dulda bir yerde mangalını tutuşturmuş, yağmur yağdığı için dükkan kapısını kapatıp içerde mangalın köze dönüşmesini beklemeye başlamış. Çok geçmeden Av. Ardan Okan kapının önünde bitmiş. Önce Bayi Ahmeæt’in kapının üzerinde çıkartmayı unuttuğu anahtar ile dükkanın kapısını kilitler. Sonra Yanmakta olan mangalı alıp yağmur oluğunun önüne uzatıp  uzatıp çeker. Bayi Ahmet çaresiz, içeriden “Sakin ol evladım, sakin ol evladım” diye mangalı oluğun önüne koyup söndürmemesi için Arda’na adeta yalvarır. Ama Av. Ardan Sonunda Mangalı yağmur oluğunun önüne koyup cozzz diye söndürür ve kaçar…

Ayancıklıların Bayi Ahmet’e yaptıklarından birini daha anlatayım. Bayi Ahmet Fanatik Beşiktaşlı ya. Beşiktaş’ın FB ye yenildiği bir gün Fener Bahçeciler bir davul zurna getirtip Bayi Ahmet’in evinin önünde saatlerce halay çekip göbek atmışlar.

Birgün erken saatlerde Çamurca ya doğru arabamla giderken Gelincik Burnunda tek başına bir Bankta oturan Bayi Ahmet’i gördüm. Arabamdan indim, sohbet ettim.

“Ahmet abe bu saatte, bu soğukta burada ne yapıyorsun, üşür hasta olursun” dedim.

“Beşiktaş yenildi şimdi gene gençler toplanır evimin önüne gelirler bana gıcık verirler diye evden kaçıp buraya geldim” dedi.