Bedel çok ağır olmalı…
Demokrasi nöbetleri devam ediyor. Alanları dolduran halkımızla birlikte 15 Temmuz’da ülkemize, milletimize yaşatılmak istenilen alçaklığa karşı tek yumruk olmaya devam ediyoruz. Her zaman söylemişimdir: “Türk Milleti’nin vücut kimyası benzemez başka ülkelere. Söz konusu vatan, millet, devlet, bayrak ve dini oldu mu, canını feda eder.”
Ülkemin ekmeğini yiyip, suyunu içen gafillerin hesaplayamadığı gerçek işte bu oldu. Demokrasi olgusu içerisinde, yüzünü aydınlık geleceğe dönmüş ülkemi karanlığa sürüklemek isteyenler en güzel cevabı halktan almıştır. Artık milletin dediği olan bir ülkedir Türkiye. Hükümet geçmişten bugüne bu FETÖ’nün kökünü kazıyacak adımları cesaretle atıyor. Atılan adımların arkasında hepimiz sonuna kadar duracağız. Kim ülkemin rejimine el uzatmışsa, milletime kurşun sıkmış, milletin iradesinin oluşturduğu Gazi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bomba atmışsa ve bunları düne kadar destekleyip, bugün kıvırmaya çalışanlar dahil hepsi sonuna kadar hesap vermeli. Hükümetin, kökün jiletle kazınması yolunda attığı adımlar sonrasında daha güçlü bir Türkiye oluşacağına inancım sonsuzdur. İşte bu adımlar atılırken; FETÖ’nün en büyük destekçisi olanlarla işbirliği yapıp, nemalananları es geçmemek gerek. Bu kalleş yapılanmanın palazlanmasına en büyük desteği bu nemalananların verdiğini cümle alem biliyor. İşte bunların bugün şirinleri oynama sahteliklerine pirim vermemek gerek…
Bunların şimdi kendilerini kurtarma gayretleri içerisinde; geçmişinden geleceğine kadar demokrasiye inanıp, bu terör örgütüne karşı duruş sergileyenlere çamur atarak kendini kurtarma hamlesi yapanların, işte bu nedenle dikkatlerden kaçmaması gerek. Bunların dikkatleri başka tarafa yönlendirme gayretlerine dikkat etmek gerekir. Uğruna canımızı verdiğimiz vatanımıza, bayrağımıza, milletimize, bayrağımıza uzanan elleri geçmişte nasıl kırdıysak, bugün de aynı şekilde kırılmıştır. Yarın da başkaldıranın başının ezilmesi adına, millet olarak aynı kararlığı göstereceğiz. Hesap verenlerin dansöz gibi kıvırmadan hukuk içerisinde en ağır biçimde cezalandırılacaklarına inanıyorum. Yüce dinimizi kendi emellerine alet edip inananları kandıran ve onların manevi dünyasından yararlanan terör örgütünün bu hainliği de cezasız kalmamalı. Türkiye’de dinimi sömürü olarak kullanıp, gerçek inananlara silah doğrultup tetik düşüren bu örgüt, sadece darbe kalkışması ile değil, inancımıza karşı yaptığı terbiyesizlik nedeniyle de en ağır biçimde cezalandırılmalı. Ülkesine, milletine, bayrağına, vatanına ve dinine sahip çıkma adına gözünü kırpmadan canını feda eden ve etmeye hazır olan milletimizin beklentileri elbette karşılığını bulacak, bu terör örgütüne bedel ödetilecektir.
Ülkemize ve milletimize kahpelik yapanlar öyle bir cezalandırılmalı ki, yarın böyle bir kalleşliğe kimse yeltenmesin. Siyasi iradenin, muhalefeti ile birlikte çizdiği yol haritasında demokrasimizi daha da güçlendirme adına üzerlerine düşeni yapma hamleleri, önümüzdeki tarihte geleceğimiz olan çocuklarımıza kahramanlık örneği olarak anlatılacaktır.