Bindik Bir Alamete Gedeyoz Gıyamete

Ergenekon, Balyoz denildi dava sürecinde binlerce kişi özgürlüklerinden oldular, aileler parçalandı, canlarından olanlar, işsiz kalanlar, Siyasiler savcı, avukat oldular, sindirilenler, telefonu dinleyenler, korkutulanlar, tehdit edilenler, hedef gösterilenler, yazılmayan kitaptan ceza alanlar sonuç mu? Yönetenler kandırıldık dediler. Hesap vermediler ölenler öldüğüyle kaldı.

24 Kasım 2015 tarihinde Rusya’ya ait askeri uçak sınır ihlali gerçekleştirildi diyeret düşürüldü. Yönetenler “Rusya bunun sonucuna katlanmak zorunda kalabilir” diye rest çekmişti. Akabinde Rus turist sayısında yüzde 80 azalma olması, Türkiye’den sebze- meyve ithalatını tamamen durdurması, Rus liderinin sorunumuz Türkiye’yle değil, bazı Türk siyasetçilerle daha sonra çark edilip yalvar yakar özür dileyerek ne gibi anlaşmalar sonucu görüşmelerin başlamasını zafer görmeleri…

2002’den bu yana eğitim konusunda sürekli yeni şeyler yapılmış, ama bir türlü net bir model ortaya konulamamıştır. OELD tarafından yapılan, tüm üye ülkelerdeki eğitimin kalitesini ölçmeyi amaçlayan PISA eğitim yeterliliği testi sonuçlarına göre, Türkiye’de öğretim gören öğrenciler 65 ülke arasında; Matematikte 44’üncü; Okuduğunu anlama anlatmada 42’inci, Fen bilgisinde 43’üncü oldular. Eğitime en az harcama noktasında 109 ülkeden 105. Sıradayız. Ulusal gelirden eğitime ayrılan pay Dünya ortalaması yüzde 5.2 iken bizde yüzde 2,2’dir eğitim çökmüş, düzenlenme için önemli proje yoktur.

Bu dönemde yeni ve darklı kodamanların, haramzedelerin yaratıldığı bir dönem oldu. Bunlar semirir ve sömürürken, geniş halk kitleleri tarikat ve cemaat kültürü ve örgüt yapıları içinde uyumuş hale getirildiler. Sadaka kültürü egemen oldu, devlet eliyle ihtiyaç giderme yoluyla kitleler iktidara bağlandı. Yandaş dinci medya esir almış halkın beynini, istediği gibi düşündürüyor, istediği gazete, dergiyi ve kitabı okutuyor, istediği malı tükettiriyor, istediği biçim de eğlendiriyor…

“Devlet hukukla yönetilir, adaletle yönetilir, öc alma duygusuyla yönetilmez, kinle yönetilmez, birikimle yönetilir.” Diyor  Ana muhalefet. Dünyanın en tehlikeli bölgesindeyiz. Güvenlik sistemimiz olmak üzere devlet mekanizması kan kaybediyor. Neredeyse savunmasız hale getirildik. Komşu ülkeler sınırları yeniden çiziliyor Hava gücümüzde pilot sayımız uçak sayımızdan az deniliyor, yazılıyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nde yüzde 86 oy alan rektör adayının yerine seçime bile girmemiş isim rektör oluyor. Ulusal gazetemiz yazıyor; “Türkiye 2004 yılından bu yana Ege denizindeki 18 adasını kaybetti…” Yönetenlerden ses yok. Ülkenin onca sorunu çözüm beklerken, mevcut Anayasa’nın verdiği geniş yetkilerle yetinmeyenlerin varsa yoksa BAŞKANLIK tutkusu ülkemizi nerelere taşıyacak. Ne diyelim aklıma Cem Karaca’nın “Bindik bir alamete Gedeyoz Gıyamete…”