Bizim İnsanlarımız!
Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz, bırakın dostlarınız sizi geçsin… La Rochefoucauld
Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz, bırakın dostlarınız sizi geçsin… La Rochefoucauld
KLİNK ORHAN (Orhan ERSOY)
1960’lı yıllarda İtalya’dan dahiyane bir eser yayıldı dünyaya ve Türkiye’ye. Bu bir fotoramandı. İskelet adam yada iskelet resimli bir kotüm giymiş, adı “Klink” olan bir anti kahraman. Dehşet saçan, şeytani dehası ile insanlara kabus hayatı yaşatandır. Ayancık’lı “Klink’imiz Orhan Ersoy’u kendi yaş grubu adını söylemez beklide bilmezler Kling diye çağırır ve hitap ederler. Yalnız bizim Kling’imizde bu özelliklerin hiç biri yoktur. O kendine özgü mütevazi yaşam sürdüren arkadaş gurubunca sevilen espirili hayat doludur. Çok iyi anlatıcıdır, iyi espri yapar, hikayelerini bir meddah gibi dinletir. Benimde akrabamdır. Bir sohbet sırasında; ‘Orhan ağabey ‘Klink’ adın nereden geliyor?’ soruma cevaben ‘Küçüklüğümde çok gürbüz tombul çocuktum. Yıllar sonra gören bir tanıdığım Orhan ne olmuşsun ‘Klink’e dönmüşsün’ dedi. Üzerimde kaldı Klink ismi. Çevremde Orhan ismi çok hangi Orhan demiyorlar Klink Orhan olarak tanıyorlar iyi de oluyor yani…’ Uzun yıllar Orman işletmesi ve Köy hizmetlerinde çalıştıktan sonra emekli oldu. Kendine has giyimi ve hoş sohbetiyle sahilde ‘Cahitin yerinde’ sohbetlerine katılabilirsiniz.
Şehit Halası Futbolcuların Ablası (Ayla YALÇIN)
Kamuda çalışan kızının yanında kalan, evlattan ileri tuttuğu yanında büyüttüğü yeğeni Hakkari Çukurova’da 2012 yılının ekim ayında şehit verdiğimiz Bülent YALÇIN’îmızın halası Ayla YALÇIN’dan söz ediyorum. (Şehidimiz Bülent Ayancık Spor ve Ayancık Belediyespor’un en önemli futbolcusuydu) Ayla YALÇIN SinoP’tan da tanıdığımdır. Birbirimizi gördüğümüzde sevgiyle, saygıyla karşılarız. Her şehit haberinde kahroluyor üzülüyor konuyla ilgili söylemi; “Ben Türk’üm, müslümanım, Atatürkçüyüm, Anayım… Benim Kürtlerle hiçbir sorunum yok. Benim evladımın katillerini Allah affetmez, ben de affetmem. Analar, aileler bundan sonra da yanmasın sonlandırsınlar yetkililere haykırıyorum bitsin bu vahşet. Katiller kurtuldum zannetmesinler ahrette ödeyecekler vahşetlerinin cezasını . “Hocam biliyorsun benim Bülent’im çok sevgi dolu iyi yetişmiş bir delikanlıydı. Bakmaya kıyamazdım. İyide futbol oynardı. Artık Ayancık’ta futbol oynayan bütün çocuklarım benim Bülent’im, evladım, onların ablasıyım annesiyim. Bu sene takımımız Bal’de Yağmur soğuk demeden onları yalnız bırakmıyor maçlarına gidiyorum. Sağlığım yettikçe gideceğim” dedi. Ayancık Stadyumunda orta yaşlı gümüş kıvırvık saçlı, sevimli bayanı görürseniz o şehidimiz Bülent’in halası futbolcuların halası Ayla YALÇIN’dır.
Atatürk Sevdalısı Eren ÖZTÜRK
Berberin tanımında; erkek saçı kesen, sakal ve bıyık tıraşı yapan meslek erbabı denir. Günümüzde ise buna saç boyama ve fön çekimi işlemleri de eklenmiştir. Berberliğin tarihinin Artık Mısır, Yunan ve Roma medeniyetine kadar uzandığı Osmanlı dönemdede seyyar olarak kahvede, sokakta tıraş ederler evlere servisde yaparlarmış. Sabun, leğen, ustura temel araçları imiş… Emekten yana meslektir ve boş günleri de yoktur. Hayatımızdaki yeri de hiç değişmeyenler arasındadır. Berberler Hocam kes tıraşı sadete gelelim derseniz; Benim tatlı serseri berber kardeşim ticari açılımıyla “MK Eren ÖZTÜRK erkek kuaförü’nden söz etmek istiyordum. Tez canlıdır. Haksızlıkların karşısındadır. Tepkisini hemen koyar, arkadaş dost sevdalısıdır. Ayancık’a geldiğimden bu yana benim berberimdir. Hiç şöyle böyle demen saçlarımı keser elide çabuktur bende memnunum… Seni de yazacağım dediğimde “Hocam benim önceliğim kırmızı çizgim vatan sevdamdır. Ülkemiçin yapamayacağım yoktur. Allah’a şükür inançlıyımdır. Olmazsa olmazım Mustafa Kemal Atatürk sevgimdir. Yolunda, izinde, ilkelerine bağlı olmaktan dolayı mutlu eden sevdamdır. Bunun aksini düşünenler Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığıdır.” dedi.