Büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk’ün Sinop’a gelişi
“Güzel Sinop’ta ve uyanık Sinoplular arasında hoş saatler geçirdim. Sinop’ta gördüklerimden çok memnun oldum.” Kemal Atatürk
“Güzel Sinop’ta ve uyanık Sinoplular arasında hoş saatler geçirdim. Sinop’ta gördüklerimden çok memnun oldum.”
Kemal Atatürk
15 Eylül 1928 Cumartesi günü saat 14.30 da İzmir vapuru Sinop’a büyük bir misafir getirmişti. O gün Sinop’ta ne bir rüzgar, ne Bulut, denizde de dalga vardı. Bu büyük misafiri sağlıklı, neşeli gezmesi, görmesi için görüşmelerini sorunsuz yapması için tüm şartlar olumlu idi. Kimdi bu önemli misafir ” büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Paşa”
Büyük kurtarıcı yeni harfleri, yeni yazıyı, halka tanıtmak, öğretmek, anlatmak için kitaplar hazırlamış. Ilk ders verme yeri içinde Sinop’u seçmişti.
Bugün Sinop Öğretmenevi olarak kullanılan O günkü adıyla yatı mektebinin Ada önündeki duvara konulan yazı tahtası başına geçerek Türk harflerini sinoplulara yazarak ve okuyarak Hatta bazılarına okutarak deneme yapmıştır.
Tarih araştırmacısı Yazar M. Şakir Ülkütaşır’ın bir anektodu söyle; ön sırada ve tam karşısında durmakta olan adamı yazı tahtasının başına çağırdı. Mustafa Kemal Paşa sordu:
– Adın ne?
– Bekir, Paşam.
– Ne iş yaparsın?
– Arabacıyım, Paşam.
– Okuman, yazman var mı?
– Yok Paşam. Senden öğrenmeye geldim.
50 yaşlarında olan bu adam Sinop onun herkesçe bilinen Arabacı Bekir ağası idi. Büyük öğretmen Yazı tahtasına bir “A” yazdi. Bunu birkaç kelime örneği ile Bekir ağaya tekrarlattı. Bundan sonra (O,Ö,U,Ü) harflerini ayrı ayrı yazdı ve Bekir ağaya tekrarlattı. Kısa zaman içinde yanlışsız yazmayı öğrendi. Bekir Ağa’nın bu başarısının sırrını Atatürk’ün yüksek dehasında aramak lazımdır. Bundan sonra Bekir ağa ya “T” harfini belirtti. “A ve O” harflerini öğrenmiş olduğundan Yazı tahtasına “AT ve OT” kelimelerini yanlışsızca yazdı.
Ders sonrası otomobiline bilmeyerek ya ya şehri dolaşan büyük kurtarıcı Meydankapı’da yeni harflerle tabela yazdırıp dükkanının kapısının üstüne astıran berber Sabri Ikiz’in dükkanının önünde durup alaka göstermesi sonucu çok mutlu olmuşlardır.
Daha sonra Kahveci Hüsnü’nün kahvehanesine girip kahve içip yola devam ederken bazı hanımları çarşaflı görünce: “Hanımlar…! Böyle kapalı kalan vücutta, düşüncelerde, kabiliyetler de kapalı kalır. Yaşadığımız dünyadan haberdar olmamız lazım. Gayemiz Türk hanımlarını layık olduğu yüceliğe ulaştırmaktır. Dünya Yalnız Erkeklerin değil, hepimize aittir.” Yolunda uyarıcı sözler de bulunmuştur.
Akşam yemeği parkta hazırlanan masalarda yendi. Atatürk, yanı başında, bir ağacın dalında asılı Duran lüks lambasını göstererek: ” Sinop’un bu güzel mehtabı yanında Bu lamba çok sönük kalıyor. Söndürünüz onu. Şu Latif manzarayı ve Limanı seyredelim.” dedi. Yemek, Gümüş bir Mehtap’ın ışıkları altında yendi.
Postanenin önünden geçerken tahtaya yazılmış Angora’nın Ankara yazılması gerektiğini ve düzeltilmesini emir buyurmuş.
Yeni harflerin Sinop’ta hemen yazılması. Levha olarak asılmış bulunması sinopluların yeniye ve yeniliklere olan Arzu ve inançları büyük kurtarıcı çok memnun etmiştir. Büyük kurtarıcı “Arkadaşlar! Tarihe, dile, harf inkılabına, Hatta memleket işlerine dair Pek Çok şeyler konuştuk. Hiçbir yerde bu kadar açılmadım, hususilesmedim. Samimi bir muhit ve hava içinde geçirdiğim bu saatleri unutmayacağım. Çok mütehassıssım. Vakit geldi, Hatta Geç bile. Degil mi? Müsaadelerinize rica edeceğim”
15 saat kalan büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Paşa Sevgi gösterileriyle “Doyamadık, Sağol, güle güle” sesleri arasında İzmir vapuru ile iskeleden ayrıldılar.
O günün anlam ve önemini bir kez daha hissederek bu gurur yaşıyoruz. Büyük kurtarıcı Sinop’umuza hoşgeldiniz.
Sevgi İle Kalın
Yazınızı okudum Erdoğan Bey kaleminize sağlık. Ulu Önder Atatürk Sinop için ne kadar hoş ve güzel kelimeler kullanmış. Umarım Sevgili Atamızın bu mirasını yarınlara geleceğe aynı güzellikte taşırız.
Yazınızı okudum Erdoğan Bey kaleminize sağlık. Ulu Önder Atatürk Sinop için ne kadar hoş ve güzel kelimeler kullanmış. Umarım Sevgili Atamızın bu mirasını yarınlara geleceğe aynı güzellikte taşırız.