Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

Büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk “Cumhuriyet” için şunları söylemişti;

*“Türkiye Devletinin şekl-i hükümeti Cumhuriyettir.

*Türkiye Milletinin karekterine ve adaletine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.

*Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir.

*Cumhuriyet fazilettir.

*Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve mazaffer olacaktır.

*Cumhuriyetimiz öyle zannolduğu gibi hafif değildir.

*Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafa kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lazım olanı yapmaya hazırız.” Sözleriyle de zaferini taçlandırmış ve Cumhuriyetin ne kadar zor kazanıldığını Türk milletine bildirmiştir.

Hataylı Ali YÜLEZ öğretmenim Cumhuriyetle ilgili yazısının bir bölümünde; “Ey Cumhuriyetle ilgili yazısının bir bölümünde; “Ey Cumhuriyetim! Günlerden bir gün… Uzak değil, dün gibi yakın Ne Fatih’le  İstanbul, Ne Süleyman’la Viyana önlerindeyiz… İstiklal savaşı’nın zor günlerindeyiz. Yukarıda gök çökmüş üzerimize, aşağıda yer yarılmış yutmuş bizi. İngiliz’i, Fransız’ı, Yunan’ı kıskıvrak yakalayıp tutmuş bizi. Sonunda; Bir Sehit Çavuşun bir zeybekin, bir dadaşın, bir adsız kahramanın attığı mermi bu savaşta dengeyi bozmuş. İşte bu dengenin önderi Mustafa Kemal Atatürk, bayramı Cumhuriyet’tir diyor sevgili öğretmenim.

Son yıllarda millet kavramı ümmete, vatandaş kula dönüştürülmeye çalışılıyor. Yerden biter gibi şeyhler, şıhlar mantar biter gibi bitmeye başladı. Cemaatler, tarikatlar her yerde egemen olmaya çalışıyorlar. İktidarın yanında paralel oluştu, devleti, yargıyı, eğitimi, güvenliği birlikte yan yana, can cana oldular ihaleler, kumpaslar oluştu. Sanırım (Biraz safça oldu) araya çıkar menfaat girince yollar ayrıldı. Her defasında yanıldım dendi. Yanılmamak için bilinen tek gerçek; “Atatürk’e, Cumhuriyete, Laikliğe, 1923 Aydınlanma devrimine sahip çıkmaktır.”

Cumhuriyetimiz kuruluşundan bu yana sinsi bir bölge gibi izlemiş olan gerici tehdit, bu günlerde daha da kaygı verici boyuttadır. Çevremizdeki bölgelerde etnik, dinsel savaşlar tehditi de devam etmekte… Türkiye Cumhuriyeti; ülkemizin bütünlüğüne ve ulusal birliğine yönelik saldırılara karşı Cumhuriyetimizin kuruluşu öncesi gibi yine top yekün olup üstesinden gelecek güçtedir. Şu bilinmelidir ki; Cumhuriyetin temel değerlerine ve anayasal ilkelere inanmayanların, aydınlanmayı ve çağdaşlaşmayı içine sindiremeyenlerin, ülkemizin geleceğine ilişkin kötü niyet taşıyanların laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ne ve kurumlarına yönelik saldırıları boşadır.

Bizim Cumhuriyetimizin adı “Emperyalizme Diz Çöktürme”dir. Vatan topraklarımıza göz koyanların sonunun destanıdır. Yoksul, geri bıraktırılmış, karanlığa terk ettirilmiş, paylaşılmış, talan edilmiş ülkenin küllerinden yeniden doğuşun tarihi 29 Ekimlerdir. 29 Ekimler vatan evlatlarının gururudur. Emperyalistlerin, işbirlikçilerin ve uşakların korku ve utançlarıdır 29 Ekimler. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızdır. Özgür birey olmanın, uygarlığa, çağdaşlığa, kula kulluk etmemenin adıdır 29 Ekimler

Gençlerimiz ve her gelecek kuşak bilmelidir ki, bu vatanda kurduğumuz Cumhuriyet yönetimi Atatürk’ün önderliğinde çok büyük fedakarlıklarla kazanılan bir ölüm kalım savaşından sonra gerçekleştirilmiştir. Bu büyük başarının arkasında binlerce şehidin, binlerce gazinin harcı vardır. Bu bakımdan kurulan bu büyük eserin her yönü ile geliştirilmesi, doğabilecek her türlü tehlikeden titizlikle korunması, Cumhuriyet kuşaklarının Atamıza ve onun devrimlerine, silah arkadaşlarına borçlu olduğumuz kaçınılmaz bir görevdir. Cumhuriyet kuşakları, bu görevin bilinciyle, kendilerine bırakılan emaneti daima koruyacaklar. Türkiye Cumhuriyeti’ni Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda ebediyen Yaşatacaklardır. Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum.