Cumhuriyetimizin 100. Yılı “Anma Değil Kutlama”Dır

2002 den itibaren “Milli Bayramlar” dan hoşlanmadıklarını ya söz ya da eylemleriyle ortaya koyan iktidar; kimi bayramlarda aniden rahatsızlandılar kimi zamanda afet ya da terör olayları gerekçesiyle bayramları iptal ettiler. Bu iptalleri gerekçe göstererek Atatürksüz, ilahili, Kuran Tilavetli bayram kutlaması yaptılar. Bazı bayramlarında yönetmelik değişikliği ile içeriğini boşaltıp sembolik kutlamaya dönüştürdüler.

Yine Milli Bayramlarda siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşların Atatürk Anıtını çelenk koymasına da yasak getirdiler. “Ulusal Yas” gerekçesiyle bayram törenlerini iptal eden devletin tepe noktasındaki bazı kişiler, o günlerde düğünlerde havai fişekli, müzik gösterili açılışlarda boy gösterdiler. Ahmet Nejdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı döneminde Çankaya’da verdiği resepsiyona Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Aruç katılmadı. Her yıl 19 Mayıs’ta geleneksel olarak Samsun’dan Ankara’ya yapılan “Gençlik Yürüyüşü” ne alternatif etnik düzenleyen Anadolu Gençlik Dergisi İçişleri Bakanlığı izniyle “Fetih ve Gençlik Koşusu” yaptı. Kutlu Doğum Haftası uydurdular. Nedense son yıllarda rağbet etmiyorlar.

Varlığını Cumhuriyet’e borçlu pek çok kamu ve sivil toplum kuruluşu da 100. Yılın coşkuyla kutlama konusunda sessizlik ve eylemsizlik içinde…Yönetenler yıllardır verilen ödünlerle Cumhuriyetimiz kuruluş ilkelerinden çok uzaklaştırılmış, bilinçli olarak tutumlarıyla bağımsızlık, laiklik, çağdaşlık yolunda 100 yılın perilerine düşülmüştür. Cumhuriyet bir devrimdir. Türkiye Cumhuriyeti antiemperyalist, tam bağımsızlık hedefiyle ve Kemalist ideoloji ile hayata geçen tarihin en büyük devrimlerinden biridir. Böyle büyük devrimin 100. Yılının kutlamasının hiçbir bahanesi olmamalıdır. Bizim vergimizle TRT ne yaptığını bilmezlikle 100. Yıl programını erteleyemez. Aldığı karar da kabul edilemez.

Taraftarı olduğum Galatasaray’la onur duydum. Süper ligin 9. Haftasında Beşiktaş’la oynadığı maç öncesi muhteşem bir kareografi sergiledi. Kuzey tribününde, 3 boyutlu kareografide; Atatürk, Metin Oktay, Bülent Korkmaz, Aziz Sancar , öğretmen, madenci ve öğrenci resimleri. Doğu tribününde ise kartonlarla “1923” ve “2023” rakamları yazılı. Ardından kartonların diğer yüzünde “İlelebet Cumhuriyet” mesajı verildi.

Tribündeki pankartlarda da Atatürk’ün “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz” ve “Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır” sözlerine yer verildi. Futbolcularda 100. Yıl özel formaları ve üzerinde Atamızın “Galatasaray’a Gazi M. Kemal” imzalı locaya çıktılar… Ez cümle; Galatasaray Futbol Kulübü 100. Yılı en görkemli şekilde kutlamaya başlamış diyebilirim.

Ankara Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü Cumhuriyetimizin 100. Yıl nedense “Kutlama” değil “Anma” programı düzenlemiş. 23 Ekim günü saat 10:00 da başlayacak. 1. Maddesi açılış, 10. Maddesi de sergi olan programda Cumhuriyet’imizin anlamı, değeri, nitelikleri, kazanımları, kurucuları ve ne kanlı boğuşmalar, ne imkansız savaşlar kazanarak, ne güçlükler, ne ihanetler, ne isyanlar aşılarak kurulduğu ile ilgili tek madde bulunmuyor. Adı Mille Eğitim, olarak anılan bu kurumu Cumhuriyetimizin 100. Yılını bu programla “ANMA “sının, Atatürk’ü, Ulusal Bağımsızlık Savaşımızı ve Laik Cumhuriyet’imizi hiç anlamamış olduğunu gösterdiğini düşünüyor, kabul edilemez buluyor, kınıyorum.

Bazı güruhlar bu özel günleri görmezden gelebilirler, küçümsemeye çalışabilirler, okumadan araştırmadan gizli maddeler, hurafeler uydurmak isterler. Ama bilsinler ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kan dökerek, vuruşarak kazandığı tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır. Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun.

Sevgi ile kalın.