EMEKLİNİN HALİ
Siyaset kurumu, yapmak zorunda olduğu bir gerçekte, toplumun kesimlerinin talep ve beklentilerini gözeterek kurgulamak ve hayat kalitesini geliştirmek olduğu açık bir gerçektir. Bu nedenledir ki; ülkemizin gelişmesi için aktif iş gücü olarak katkı sunan EMEKLİLER’imize sosyal devlet ilkesinin bir gerçeği olarak mümkün olan en geniş imkanları sağlamak hedefi olmalıdır. Ülkemizde 13 milyon emeklimiz olup, çalışma yaşamları boyunca ülkemizin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.
Memur ve emeklinin zam oranı geçtiğimiz günlerde belli oldu. Art arda gelen zamlar sonrası açıklanan zam oranı vatandaşın aklına kaşıkla verip kepçeyle almak deyimi geliyor. Yüksek enflasyon rakamları karşısında Emekli maaşları için verilen yüzde 5’lik zam açlık sınırının altında maaş artışıyla karşı karşıyadır. Emeklinin de insanca yaşayacak bir geliri olmalıdır. Mutfak enflasyonunun yüzde 50 civarında seyrettiği ortadadır. Emekli çarşıya, pazara ve markete uğrayıp zorunlu ihtiyaçlarını da karşılayamaz oldu.
Yılbaşından bu yana temel tüketim mallarına yüzde 50’lere varan oranda zam yapılmasına rağmen emekliye sadece yüzde 5.75 oranında zam verilmesi kabul edilemez. Bu zam emeklilerin sefalet ücretine komik bile denmeyecek oranda zamdır. Her şeye gelen yüklü zamlar sonrasında mutfak adeta yangın yerine dönmüştür. Küresel Emeklilik Endeksi sıralamasında Türkiye 37 ülke arasında sondan üçüncü sırada. Emekli aylıkları yaşam koşullarına uygun hale getirilmelidir. Emekli aylıklarının sadece enflasyon değil, milli gelir artışı da hesaba katılmalıdır.
Oysa sosyal devletin temel görevleri; tüm yurttaşlarına eşit, nitelikli ve parasız verilmesi gereken Eğitim, Sağlık ve Sosyal Güvenlik hizmetleri özelleştirildi. Bir yandan kaynak yok bahanesi ile emekli aylıkları, sahte enflasyon oranları kadar arttırılırken, diğer yandan ise devlet hazinesinden teşvik edilen özel bireysel emeklilik sistemiyle kamu emeklilik sistemi adım adım yok ediliyor. 17 yıldır elinde bulundurduğu parlamento çoğunluğuna, emeklinin yaşam düzeyinin insanca yaşayacağı seviyeye çıkarılmasını sağlayacak çalışmalar yapmalıdır. Yasa çıkarmalıdır.
Sosyal Devlet yerine Tüccar Devlet uygulaması yapan iktidar döneminde; zenginler, ilave ücret ödeyerek özel hastanelerde sağlık hizmetlerinden yararlanırken, emekliler üniversite ve devlet hastanelerinde muayene olmadan evlerine dönenlerin yanında, ödedikleri katkı payıyla hastanelere gittiklerine bin pişman olmaktadırlar. İktidarın döneminde çalışanların mezarda emekli olmaları da sağlanarak, emeklileri ölmeden mezara koydular.
Çok zor şartlarda hayatlarını sürdüren 13 milyona yakın emeklimiz senede yapılan iki dilim halinde son dilimde yüzde 5-6 bandındaki zam sadaka gibidir. Emeklimiz isyan etse de terbiyeleri ve yaşları nedeniyle kırıp dökme gibi düşünceleri de yoktur. Son söz; emeklinin içinde bulunduğu bu durum İNSANLIK AYIBI’dır….
Sevgi ile Kalın
Erdoğan ERKAYMAZ