Gereğini Yapamıyorsanız İSTİFA edin!

Terör ya da Terörizm, siyasal, dinsel veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere; resmi, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımıdır. Terör uygulayan organize gruplara terör örgütü; terör uygulayan şahıslara ise terörist denir. Tanımını yaptıktan sonra sınırları aşan bir hal alan terörizmle dünya karşı karşıyadır. Çeşitleri olarak ta; Devlet terörü, etnik-milliyetçi terör, Dinsel radikal terör, Siber terör, Deniz haydutluğu ve korsanlık olarak adlandırılmakta…

Ülkemiz, Batılı emperyalist güçlerin kontrolünde güçsüz bir devlet olarak kalmak zorunda bırakılmak isteklerinden terörle yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Küresel güçler, bölgede kendi kontrollerinde olmasını istediği Türkiye’nin güçlü bir devlet olması engellemek amaçlarıdır. Sonuçta demokrasimiz kesintilere uğratılıyor, ekonomimiz çökertiliyor. Peki ne yapılmalıdır? Yanıtı; Ülkemiz terörle mücadelede bütüncül, tutarlı ve sonuç olmaya dönük bir strateji geliştirmelidir. Sert ve kararlı önlemler alınmalıdır.

Son yıllarda; 11 Mayıs 2013 Reyhanlı saldırısında 2 ayrı bomba sonucunda 52 insanımız yaşamını yitirdi. 20 Temmuz 2015 Suruç’taki patlamada 34 insanımız yaşamını yitirdi. 10 Ekim 2015 Ankara Garındaki saldırıda; Türkiye tarihinin en kanlı saldırısı olup 103 insanımız yaşamını yitirdi. 12 Ocak 2016 Sultanahmet meydanı saldırısında 11 kişi yaşamını yitirdi. Son yaşadığımız Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları ve lojmanlarının bulunduğu Devlet mahallesindeki bombalı saldırıda 28 insanımızı kaybettik. Yüzlerce insanımızda bu hain kelleş saldırılarda yaralanmıştır.

Son Ankara katliamı için ulusal gazetemizden Cumhuriyet

1- MİT saldırıdan hemen önce kişi sayısı vererek “terör” uyarısı yaptı. Neden önlem alınmadı?

2- Türkiye’ye terörist girişi istihbaratı olmasına karşın bombanın patlaması hangi kurumun zafiyeti?

3- Olayın üzerinden 24 saat geçmeden bombalı aracın hangi illerde gezdiği nasıl tespit edildi?

4- Patlayıcıyla dolu araç 10 gün boyunca Ankara’da nasıl gizlendi?

5- Sorumlu ilan edilen Suriye’nin bağlantılarına nasıl bir izle ulaşıldı? Failden parmak izi nasıl alındı? Soruları sormuş bekleyelim nasıl cevaplar gelecek… Yok yok yine sabrımızı zorlamasınlar, söylemleri ve kınamayla geçiştirilip sorumluluk almazlar…

Haziran ayından bu yana Diyarbakır, Şanlıurfa, İstanbul ve Ankara katliamları yaşandı. Saldırılar sonrası “güvenlik zafiyeti” saldırılarına toplamda 181 kişinin ölümü ve yüzlerce insanın yaraladığı olaylardan sonra yine demokratik ülkelerde olduğu gibi ne bir istifa ne de sorumluluğu üslenen oldu. Yaşanan bunca facia, üzüntü, akan kandan sonra yine analar ağladı, gözyaşları sel oldu. Ne yazık ki sorumlular koltuklarında oturmaya devam ediyorlar.

14 yılda ülkemizi hem kendi topraklarımızda hem de komşularımızla savaşa sürüklemeyi başaran, her gün şehidi olan ve yüzlerce insanın öldürüldüğü ülke haline getiren yönetenler kınama dışında da hesap vermediler… Artık dini doğmalarla yüklenmeye devam eden masallara son vermeliler. Demokrasi, temel insan hakları özgürlükler, adalet, hukuk ama özellikle “barış” istiyoruz… Artık patlamalar istemiyoruz, hele hele acı sonrası sorumlulardan kınama beyanları değil yapılması gereken olmalı “İSTİFA”