Dolar 34,5261
Euro 36,1556
Altın 2.963,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 15°C
Parçalı Bulutlu
Sinop
15°C
Parçalı Bulutlu
Cum 22°C
Cts 9°C
Paz 8°C
Pts 9°C

Gölge Etme Başka İhsan İstemez

15 Ağustos 2013 14:20

Erdoğan Erkaymaz

Sinop Yerel Gazetelerinde ‘Umut’, ‘Sinop’ta 10 bin kişi çalışacak’ başlıklı yazılarda AKP Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy’un Sinop’ta yapılacak Nükleer Santral inşaatı için; ‘10 yıllık sürecin sonunda yaklaşık 10 bin kişi çalışacak’ söylemi üzerine bu haftaki yazımın Nükleer Santral üzerine yazmak zorunda kaldım.

Neden kirli enerji? İnsanın aklına geliyor. Kirli enerjiye bel bağlayanlarında düşleri kirli olduğunu gösterir. Bu kir tüm alanlara yayılarak insan yaşamını yok sayan düzeylere ulaşır. düşüncesindeyim. Bu hırs ne? Bu gözü dönmüşlük…

Oysa yenilenebilir milli enerji varlıklarımıza, kaynaklarımıza yatırım yapmaları ve gelecek kuşakları ekonomik, politik ve ekolojik ipotek altına alacak Nükleer maceranın probagando aracı olmalarından vaz geçilmelidir. Ak koyudaki santrali üçüncü nesil olarak adlandırıyorlar ve yeni teknoloji ürünü olduğunu öne sürüyorlar. Bu reaktörün inşasını üstlenen Rusya’da dahi faliyette olmadığı bilindiği halde!

Bu hafta bazı ulusal gazetelerimiz ve internet sitelerinde ‘Japon gazetecilerden Türkiye’ye uyarı ilanı oldukça ilgi çekici’ Türkiye’nin üçüncü Nükleer Santrali’nin inşaatı için görüştüğü Japonya’dan gazete ilanı ile uyarı geldi. ‘Bir gün Nükleer Enerji sizi de evinizden sonsuza dek uzak bırakabilir. Büyük risk nedeniyle ülkemizin Nükleer teknoloji ihraç etmesini de istemiyoruz. Mahallenizden uzak kalmak zehirlenmek istemiyorsanız Nükleere karşı çıkın’ diyor.
 

Nükleer Santral’e neden hayır demeliyiz!!!
 

Plütonyum: Ömrü 250 yıldır. Nükleer reaktörlerin çalışması sırasında atık olarak ortaya çıkar. Üst düzeyde zehirli ve kanser yapıcıdır.
 

Stronsiyum: Ömrü 280 yıldır. Bu radyoaktif madde yağış yoluyla bitkilere oradan da hayvanların sütüne geçerek insanlara bulaşır. Kan kanserine (Lösemi) yol açar.
 

Trityum: Ömrü 120 yıldır büyük oranla sudan oluşan vücudumuzda üreme hücrelerinde kalıtıma ait kromozomlara yerleşir ve bozar.

Sezyum 137: Ömrü 300 yıldır. Besin yoluyla insan vücuduna girer ve kaslara zarar verir.
 

İyot 129: Ömrü 34 milyon yıldır. Radyoaktif otlarla beslenen hayvan sütüyle insan vücuduna girer. Tiroit bezi kanserine çocuklarda büyüme aksaklıklarına ve genetik bozukluklara neden olur. Bu durumda Nükleer Santral’lerin zarar vermeyeceğinin atıkların sağlıklı depolanacağını ve insanlığa zarar vermeyeceğini kim garanti edebilir?
 

Bilinen bir gerçek varken; Türkiye’nin güneş enerji potansiyelinin 380 milyar kwh/yıl olduğu bilinmesine rağmen, Ak kuyu Nükleer Santral’i tam güçte 35 milyar  kwh/yıl enerji üretebilecek. Neden Güneş Enerjisi değilde Nükleer Santraller!!!
 

Dünyanın hiçbir yerinde kimse Nükleer Santralleri savunmazken bizim siyasilerimiz geçmişte yaptıkları gibi şimdide Nükleer Santralleri savunuyorlar. Neler yaşamamıştık ki bir bakanımız temiz çay içip halkımızı kandırmamış mıydı ki, hatta espri yapan Nükleer Santralleri LPG tüpüyle karıştıran siyasilerimizi de görmüştük. Oysa siyasi görüş ne olursa olsun özellikle siyasilerimizin ve bizim hepimizin Nükleer tehlikeye karşı duyarlı, biliçli olması gerekmez mi?
 

Hep Nükleer Santrallerin atık tehlikeleri üzerinde durduk asıl en tehlikelisi ve korkulanı ‘sızıntı’ dır. Japonya’daki depremi biz yaşasak, ülkemizde durum ne olurdu? düşünmek bile istemiyorum. Hiçbir >Nükleer Enerji konusunda tecrübesi olmayan bir ülke olan ülkemiz yine nükleer enerji konusunda hiçbir bilimsel bilgisi olan siyasilerimizin ahkam kesmeleri ve insanımızı açık tehlikeye atmaları oldukça düşündürücüdür.

Sayın vekil kirli enerjiyi ve kendince artılarını reva göreceğine; 35 bin tabele kursu yazan il merkezimizin yazın 100 binleri aşan duruma gelen turizm projeleri üretmeleri ve hayata geçirmeleri, Ayancık’ta geçmişte her evin nasibini aldığı orman ürünleri gelirlerini tekrar ilçemizde kazandırma projelerini hayata geçirmeleri, Turizm ve tarımsal potansiyeli olan Gerze ve Erfelek ilçelerimizde bu konularda da projeler hayata geçirmeleri daha önemli değilmidir! Kirli Enerji (Nükleer, Termik santraller)’lerini istemiyoruz. Sinop’umuzun ‘Karadeniz’in Bodrumu’ olma hayalini yok etmeyin. Özetle ‘Gölge etme başka ihsan istemez’                      Sevgi ile kalın

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.