Greenpeace'den Sinop İçin Önemli Uyarı
Sinop'ta kurulması planlanan reaktör Atmea-1'in inşaatına, bugüne kadar başvurulan hiçbir ülkede onay verilmediği açıklandı.
Sinop’a kurulacak Türkiye’nin 2. nükleer enerji santrali için Türkiye ile Japonya arasında işbirliğini öngören protokol imzalandı. Greenpeace önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamada, “Kurulması planlanan reaktör Atmea-1’in inşaatına, bugüne kadar başvurulan hiçbir ülkede onay verilmedi”denildi.
Sinop’ta kurulması planlanan nükleer santral için Japonya ve Fransa ile anlaşılması üzerine Greenpeace Akdeniz Nükleer Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi , planlanan santralin daha önce başka hiçbir ülkede inşaatına onay verilmediğini açıkladı.
Başbakan Erdoğan, Japonya Başbakanı Şinzo Abe ile JW Marriot Otel’de Sinop’a kurulacak Türkiye’nin 2. nükleer enerji santrali için Türkiye ile Japonya arasında işbirliğini öngören bir protokol imzaladı. İmza töreninin ardından ortak bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, heyetler arası ve baş başa görüşmelerde ağırlıklı olarak nükleer enerji alanında görüşmeler gerçekleştiğini kaydetti.
Türkiye’de nükleer santral kurulumu için Japonya ile 22 milyar dolarlık bir yatırım için anlaşmaya varıldığını açıklayan Erdoğan, tesisin 10 yıl sonra tamamlanacağını fakat nükleer santralin devreye girme sürecini öne çekmeyi istediklerini anlattı.
İthal etmek için tasarlanmış
Fukuşima nükleer felaketinden sonra Japon nükleer endüstrisinin riskli ve denenmemiş projeleri gelişmekte olan ülkelere ithal ederek piyasadaki yerini korumaya çalıştığını ifade eden Greenpeace Akdeniz Nükleer Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi “Sinop’a kurulması planlanan Atmea-1 reaktörü şu ana kadar dünyada hiçbir ülkeden onay almadı. Türkiye, aynen Akkuyu’da olduğu gibi hiçbir ülkede onay almamış yüksek riskli bir teknolojiye ev sahipliği yapacak. 2012 yılında Atmea-1 reaktörünün ana güvenlik özellikleri onaylandı. Ancak Fransa Nükleer Güvenlik Otoritesi daha sonra bu onaylamanın sadece pratik açıdan güvenilir olduğunu ve geniş kapsamlı teknik inceleme barındırmadığını söyledi. Bugüne dek hiçbir ülkede bu reaktörün kabul görmemiş olmasının nedeni de bu”
“Atmea-1 reaktörü sadece ticari kaygılar sebebiyle Nükleer güvenlik kültürü olmayan, gelişmekte olan ülkelere satılmak amacıyla piyasaya sürülmeye çalışılıyor. Fransa ya da Japonya’da inşa edilmesi planlanmıyor. Kağıt üzerinde güvenli görünen bu reaktörün içerdiği gerçek riskleri hiç kimse bilemez çünkü nükleer santraller sadece kağıt üzerinde güvenlidir, Atmea-1 hiç denenmediği için risk olasılığı artıyor” dedi.
Benzeri Finlandiya’da sorun çıkarıyor
Areva en son Finlandiya’da 2005’te bir nükleer santral inşaatına başladı. 2009 yılında bu inşaatın tamamlanması gerekiyordu. EPR reaktörünün inşa edildiği Olkiluoto 3 adlı reaktör, inşaat kalite sorunları nedeniyle defalarca ertelendi ve maliyeti öngörülen 3,2 Euro milyardan 8 milyar Euro’ya kadar yükseldi.
Halkın parasıyla yapılacak
Levi sözlerine şöyle devam etti: “Karadeniz bölgesi Çernobil felaketinden en çok etkilenen bölgelerden biri ve Hükümet bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmeden, bölgenin geleceğini nükleer gibi riskli bir enerjiyle karartma planları yapıyor. Üstelik de bu santralin projenin bir kısmı Türkiye’nin kendi öz kaynaklarından finanse edilecek, yani halk sağlığını tehdit edecek bir projenin maliyetinin bir kısmı halkın kendi cebinden çıkacak. Yaptırdığımız kamuoyu araştırmasına göre Türkiye halkının %82’si yenilenebilir enerjilere yatırım yapılmasını istiyor. Aynı zamanda Türkiye bulunduğu coğrafyada yenilenebilir enerjiler açısından en şanslı ülke. Türkiye Hükümeti bunu görerek, yatırımları riskli ve kirli enerjilerden güneş rüzgar gibi temiz ve yenilenebilir enerjilere yönlendirmeli”