H1N1 Virüsü nedir?
H1N1 Virüsü hakkında ne olduğu ve neden olduğu prof doktorlar tarafından dahi bilinemiyor.
H1N1 Virüsü hakkında ne olduğu ve neden olduğu prof doktorlar tarafından dahi bilinemiyor.
H1N1 Virüsü Nedir Gripten Farkı Var mı? Özellikle risk gruplarındaki kişilerin daha dikkatli olmaları gerektiğini söyleyen Tay, risk grubunda olmayan bir kişinin grip hastalığını normal vücut direnciyle yeneceğini ve hiçbir sorun yaşamayacağını bildirdi.
Domuz gribi ilk olarak tespit edildiğinde yeni ortaya çıkan bir virüs olduğu için toplumsal direncin gelişmediğini ve daha büyük etkiler meydana getirdiğini ifade eden Tay, “Şu anda domuz gribi bizim mevsimsel olarak tanımladığımız, bildiğimiz her yıl yaşadığımız grip vakalarından biridir. Domuz gribi ismi de halk tarafından verilmiş bir isimdir, H1N1 virüsü tarafından oluşturulan bir hastalıktır. Domuz gribinin şuan için öldürücülüğü diğer grip türlerinden daha fazla değildir. Daha fazla üst bir etkisi yoktur. Türkiye genelinde her yıl yaklaşık olarak 20-30 bin kişi grip nedeniyle ölüyor, bunların bir kısmının etkeni de H1N1 virüsü. En çok görülen bir ikinci tip de H3N2 virüsü, onlarla da kişiler ölebiliyor. Gripte normalde risk grubunda olmayan bir kişi grip hastalığını kendisi normal vücut direnciyle yenebilir ve hiçbir sorun yaşamaz. Diğerlerinden hiçbir farkı yok domuz gribinin. Ancak risk grubu diye tanımladığımız, vücut direnci düşük olan kişiler, kemoterapi gibi ilaç kullanımı nedeniyle direnci düşmüş kişiler, kronik hastalığı olanlar, astım hastalığı olanlar, akciğer, kalp hastalıkları olan kişiler, 65 yaş üstündeki kişiler, 2 yaş altındaki çocuklar, hamiler risk gruplarını oluşturuyor. Bu risk grupları için şuanda grip sezonu içerisindeyiz aşı yaptırmalarını öneriyoruz. Risk grubu dışındakilerin aşı yaptırmalarına gerek yok. Yine bu risk grubundaki kişiler grip olurlarsa tedavileri için mutlaka hekime başvursunlar. En yakın başvurabilecekleri aile hekimleridir, aile hekimlerine başvursunlar.”
Tay, genel olarak gripten korunmak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında şu bilgileri verdi:
“Bunlardan bir tanesi, özellikle bunlar damlacık enfeksiyonu şeklinde hapşırık, tıksırıkla bulaştığı için grip olan kişilerin toplumdan izole olması veya grip olan kişilerin yarına gidilmemesi. Bir kreşte, okulda çocuk grip olduysa onu iyileşene kadar okula göndermemek gerekiyor. Yine hapşırırken veya tıksırırken ağzın bir mendille kapatılması bunun da daha sonra çöpe atılması, ellerin sabunlu suyla sık sık yıkanması korunma yöntemleri açısından çok önemli. Yine vücut direncinin yüksek olması açısından sağlıklı beslenme ve istirahat, düzenli uyku çok önemli. bunlar gribin yakalanmasında ya da yakalanmışsa da geçirilmesinde çok etkili yöntemler. Sağlıklı kişilerin ister H1N1 olsun, ister diğer grip türleri olsun herhangi bir ilave tedbir almasına dahi gerek yok. Eğer sağlıklı kişilerde süreç uzar solunum sıkıntısı, yüksek ateşin devam etmesi gibi durumlar oluşursa hekime başvurmalı. Diğer türlü evinde istirahat ederek, düzenli beslenmesini sağlayarak bu hastalıkları geçirebilirler.”
Grip nedeniyle toplumda oluşan panik havası ile hastanelerde gereksiz yığılmalar olduğuna dikkat çeken Dr. Tay, risk grubunda olmayanların hekime gitmelerine gerek olmadığını, risk grubundakilerin ya da tereddütlü kişilerin öncelikle aile hekimine başvurabileceklerini kaydetti.
Tay, bugüne kadar bu yıl içerisinde grip şüphesiyle alınan 58 vakadan 28’inin grip olarak tanımlandığını, bunlardan 4 tanesinin H1N1 olarak çıktığını, bu kişilerin herhangi bir sorun yaşamadıklarını ve tedavi olarak iyileştiklerini, H1N1 tanısı alınan bir kayıp olduğunu kaydetti.