Dolar 35,7086
Euro 37,3843
Altın 3.162,25
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 14°C
Açık
Sinop
14°C
Açık
Sal 14°C
Çar 13°C
Per 12°C
Cum 13°C

HAMAL ORHAN – 2

Doktor-hasta ilişkileri hakkında anılar, tartışmalar, kavgalar, sevgi, saygılar, öfkeler ve kızgınlıklar üzerine yazılar...
25 Ocak 2025 19:17

Orhan hayattaymış, vefat ettiği yorumlar yanlış. Allah sağlıklı ömürler versin. Orhan’ın anıları ile devam edelim.

YÜRÜYÜŞ KAÇTA

12 Eylül darbesinden sonraki bir gün bir parti yürüyüşü varmış. Orhan gene grand tuvalet giymiş gelmiş. Güneş gözlüklerini de takmış. Kalabalık içinde Ayancık’ın tanınmış sosyetik bayanlarından birinin yanına yaklaşmış, kibar bir şekilde “Hanımefendi yürüyüş kaçta başlayacak acaba?” demiş.

Tanınmış sosyetik hatun da kibarca “Ben de bilmiyorum beyefendi” demiş. Orhan bu… Muzurluğu üzerinde… Aynı soruyu az ötedeki diş hekimi bir bayana da sormuş, aynı cevabı almış. Biraz sonra bu iki bayan yan yana gelmiş. İkincisi birinciye “Şu kibar beyefendi bana yürüyüş saat kaçta diye sordu, tanıdık birine benziyor ama çıkartamadım”
der. İkisi birlikte bakınca “Aaa bu gözü çıkmayasıca HAMAL ORHAN bizimle dalga geçmiş” diye çekip şemsiyeleri yürümüşler üzerine.

ORHAN’I MÜFETTİŞ SANMIŞLAR

HAMAL ORHAN - 2

Günün birinde Orhan gene grand tuvalet giymiş, sokağa çıkmış. O günlerde İmam Hatip Lisesine müfettiş geleceği söylenmiş. İmam Hatip Lisesi alarma geçmiş. Öğretmenlerden biri arabası ile caddeden giderken şık giyimli tanımadığı bir beyefendinin yol kenarında beklediğini görünce “bu müfettiş olmalı” diye düşünüp arabayı beyefendinin önüne çekmiş. Arabadan inip ceket düğmelerini iliklemiş beyefendiye yaklaşmış.

“Günaydın beyefendi, hoş geldiniz, arabaya buyurun” demiş. Bindirmiş arabaya. Rehberlik yaparak Ayancık’ta bir tur atıp Maltepe’ye çıkartmış. Arabasını müsait bir yere park ettikten sonra önünü ilikleyip arka kapıyı açmış. “Buyurun efendim, bu tepeden Ayancık manzarası çok güzel görünür” demiş.

Arabadan inen beyefendi ile birlikte tepeye çıkmışlar, öğretmen kuşbakışı Ayancık’ı seyrettirirken beyefendiye, iskele, Kaymakamlık, Askerlik şubesi vb. şehrin önemli binaları hakkında bilgilendirme yapar. Sonunda tepeden şehre inerler. Öğretmen İmam hatip Lisesinin önüne park eder.

Arabadan inip ceketini ilikledikten sonra arkada oturan beyefendinin kapısını açar saygıyla “Buyurun beyefendi” der. O zamana kadar için, için gülen Orhan kahkahalar atarak, öğretmen beye “La sen en beni tanımadın mı ” diye gözlüğünü çıkartınca, öğretmen ne diyeceğini şaşırmış, Orhan kahkahalarla oradan uzaklaşmış.

KÜFELİK OLANLAR VE ORHAN

HAMAL ORHAN - 2

Galata’nın meyhane diyarı olduğu zamanlarda meyhanelerin kapısında küfeciler bekler, ayakta duramayacak kadar sarhoş müşterileri küfeyle evlerine taşırlarmış.

Orhan Ayancık’tan da küfelik olmayı göze alanların da gözdesi, en büyük güvencesiydi. Orhan sadece eşya nakli ile iştigal etmezdi. Canlı, insan taşıdığı da olmuştur. Bazen alkol aldıktan sonra sağ salim eve gidemeyeceğini düşünenler, o zamanlar taksiler yaygın olmadığından muhabbet yerine Orhan’ı çağırırlar, yedirip içirirler. Peşin, peşin nakliye ücretini öderler, belirtilen saatte gelip eve teslim edilmelerini garanti ettikten sonra muhabbete ortak olup rahat, rahat şerefe kadeh kaldırıp, zamanı gelince Orhan’ın arabasına kurulup evlerine giderlerdi.

Bazıları ismen bende mevcut, bizzat kendilerinden dinlemiştim ben açıklamam, Orhan da müşteri sırlarını ifşa etmez herhalde. Adıyaman’ın küfelik olanları daha keyiflilerdi. Gece yarısına kadar içip mitil olanlar küfeye binerler bir davul-zurna ekibinin müziği refakatinde evin yolunu tutarlardı. Mahalledekiler alışık oldukları için problem yaratmazlar, küfeliğin keyfine dokunmazlardı.

MÜZİK RUHUN GIDASIDIR

HAMAL ORHAN - 2

Ben insanları insan olduğu için severim, vasfı mesleği ne olursa olsun kibirlenmeden, tevazu içinde gönül kapılarını açarım. Orhan’ı da sevdim. Yaşına rağmen mesleğini en güzel şekilde yapardı. Karlı, soğuk bir gün bir köy hastasına giderken Girmahal girişinde yalın ayak, paçalarını çemirlemiş, üzerinde ince bir gömlek ile kanal kazısı yaptığını görünce daha bir sevdim.

Birgün muayenehanemin penceresinden kulaklarıma ıslıkla çalınan güzel bir ezgi geldi. Pencereyi açtım baktım. Orhan’dı. El arabasının üstünde bir buzdolabı. Arkada sulandırılmış içki, domates, peynirlerden ibaret çilingir sofrası. Ben pencereden izlerken; Orhan bir fırt çekti, bir lokma ağzına koydu, ıslığını çalarak aldı yüklü arabasını gitti.

Orhan’ın bu mutlu halini gördükten sonra, bir müzik aleti çalın diye tavsiyede bulunduğum insanlar yapamam edemem dediklerinde “Yav en azından ıslık çalmayı deneyin ruhunuz dinlenir,” derim.

Küfelik olmak: Ayakta duramayacak, kendini bilemeyecek denli sarhoş olmak.
Mitil: Yerinden kalkmaya üşenen (kimse).
Çemirleme: Kolunu veya paçalarını sıvamak, eteğini toplamak.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.