Hangi Ulusal Egemenlik!
Erdoğan Erkaymaz
Ulusal egemenlik, devletin gücü olan egemenliğin doğrudan ulusa ait olmasıdır. Ulusal egemenliğin var olduğu devletlerde, kurucu ve yönetici güç bazı kişilerde yada belirli guruplarda değil ‘halk’tadır. Ulusal Egemenliğin en önemli göstergelerinden biri meclis ve onu oluşturan demokratik seçimlerdir. Uluslar bu sayede kendi egemenliklerini oluşturabilirler.
Ulusal Kurtuluş Savaşının kahramanımız ve Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk diyor ki; ‘Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. Oda milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. Oda milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.’
Ülkemizin, dünyada ilk ‘Çocuk’ bayramı olarak kutlanan bu günde iktidar, Üç yetmez beş olsun diyerek çocuklarımızı üreme olarak görmekteler. Oysa büyük kurtarıcı bu özel günü, bayramı; Çocuklarımıza adamıştı… Çocuk ülkelerin değil, insanlığın geleceğidir… Egemenlik ve ulusallık çocuklarla birlikte ortak vurgu yapılması cumhuriyetimizi özel yapan bir husustur. Son yıllarda ne yapıldı? 1400 yıldır İslam dünyasıyla birlikte ‘Mevlit Kandili’ kutlamaları Kutlu Doğum Haftası olarak öne çıkarıldı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 5 Mayıs 2012 tarihli resmi gazetede yayınlanarak geçit törenleri ortadan kaldırıldı. Zaten devlet büyüklerimiz bu bayrama rahatsız olup katılmadıklarını da anımsamaktayız.
Friedrich Nietzsche şöyle diyor; ‘Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumlar seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır. Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir.’
Erdal Atabey 2014 23 Nisan’da ‘Nereden nereye geldik? Köy enstitülerinden İmam Hatip Okullarına, Halk Evleri’nden Kur-an Kursları’na geldik. Yerel ile evrensel arasına sıkıştık. Bağımsızlık yerine Amerika ile İslam dünyası bağımsızlığına bıraktı. Laiklik suçlandı, ‘Dinsizlik’ tehdidi ile karartıldı. Ulusal birlik, etnik köken ayrımcılığı ile parçalandı. Özgürlükler adım adım baskı altına alındı. Artık tek Parti tahakkümü de aşılıyor. Tek adam dönemi başlatıldı. Biat- itaat kültürü Türkiye’nin yeni kültürü yapılmak isteniyor. Hayır böyle olmayacak’ diye Cumhuriyet Gazetesi’ndeki ‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ başlığı altındaki yazısında.
23 Nisanları yine çocuk bayramı olarak kutlayalım da; Sokaklardaki çocuklarımızı, ağır işlerde çalıştırılan çocuklarımızı, geleceği elinden alan çocuklarımızı, küçük yaşta evlendirilen çocuk gelinlerimizin hayallerini almayalım… Dünyada çocuklara bayram edilmiş tek ülke olmanın gururunu yaşıyalım…
Sevgi ile kalın…