Japonlar Sinop nükleeri için Türkiye’de
Sinop’ta kurulacak nükleer santralle ilgili düzenlenen seminerde, alanında Japon uzmanlar bilgilendirmelerde bulunacak.
Sinop’ta kurulacak nükleer santralle ilgili düzenlenen seminerde, alanında Japon uzmanlar bilgilendirmelerde bulunacak.
TOBB Başkanlık Divan Üyesi Faik Yavuz, “Ulusal kalkınma hamlesinin itici gücü olarak nükleer sektör, Türkiye’yi cari açıktan kurtarabilecek önemli bir etken olacaktır. Bu kapsamda Sinop-İnceburun sahasında yine 4 adet Fransız-Japon ortak tasarımı reaktör kurulması planlanmaktadır” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince (TOBB) “Nükleer Sektörde Kalite Yönetim Sistemi, Standartlar ve Nükleer Güvenlik Kültürü” konulu bir seminer düzenlendi. Seminerin açılış konuşmasını yapan ev sahibi TOBB Başkanlık Divanı Üyesi Faik Yavuz, nükleer teknolojinin her geçen gün geliştirilmeye muhtaç, sonu olmayan bir teknoloji olduğunu ve bu kapsamda günümüzde 31 ülkedeki 450 adet nükleer reaktörün dünyanın elektrik enerjisi talebinin yüzde 11’ini karşıladığını ifade etti. 15 ülkede 60 reaktörün de halen inşaat aşamasında olduğunu belirten Yavuz, “Başta Çin, Rusya ve Hindistan olmak üzere pek çok ülke önümüzdeki 15 yıllık süreçte nükleer kapasiteyi artırmayı planlamaktadır. Biz ülke olarak bu konuda geç kaldık. Ülkemizde nükleer santral kurulmasına yönelik ilk çalışmalar 1960’lı yıllarda başladı. Ancak birçok nedenle nükleer santral inşasına yönelik ihale girişimlerinden sonuç alınamamıştır. Ama kaybettiğimiz zamanı telafi etmekte kararlıyız. 12 Mayıs 2010 tarihinde Rusya Federasyonu ile imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin-Akkuyu sahasında her biri 1200 megavat gücünde 4 adet reaktör kurulması için çalışmalar yürütülmektedir. İkinci nükleer santral için 3 Mayıs 2013 tarihinde Japonya ile hükümetler arası anlaşma imzalanmıştır. Japonya ile yapılan anlaşma uyarınca Sinop-İnceburun sahasında yine 4 adet Fransız-Japon ortak tasarımı reaktör kurulması planlanmaktadır. Akkuyu ve Sinop projelerine ilaveten üçüncü bir nükleer santralin inşaatına başlanabilmesi amacıyla yer seçim çalışmaları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından sürdürülmektedir” şeklinde konuştu.
“Türk şirketlerinin tedarikçi olabilmelerine zemin hazırlayacaktır”
Türkiye’de nükleer sektörün geliştirilebilmesi için sanayicilerin bu alanda projelerde yer alarak tecrübe kazanmalarının önemli olduğuna dikkat çeken Yavuz, “4 adet reaktör kurulmasının ilk yatırım maliyeti yaklaşık 20 milyar dolardır. Yani ülkemizde atılmakta olan adımlar toplam 60 milyar dolarlık bir yatırıma tekabül etmektedir. Ülkemizde kazanılan tecrübe, uzun vadede dünyadaki diğer nükleer santral projelerinde de Türk şirketlerinin tedarikçi olabilmelerine zemin hazırlayacaktır. Yaklaşık 550 bin parçadan oluşan nükleer santraller; inşaat, elektrik-elektronik ve makine imalat sanayi gibi pek çok sektördeki yerli sanayiye dinamizm kazandıracaktır. Yani ülkemizdeki nükleer santraller sadece enerji üretmeyecek, ülkemizin sanayi çeşitlenmesinden teknoloji transferine, malzeme üretiminden istihdama kadar ekonominin her alanına ivme kazandıracaktır. Ulusal kalkınma hamlesinin itici gücü olarak nükleer sektör, Türkiye’yi cari açıktan kurtarabilecek önemli bir etken olacaktır” dedi.
“Hedefimiz proje altyapılarının yerelleştirilmesi”
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ise, ASO koordinatörlüğünde kurulması planlanan İleri Teknoloji ve Nükleer Eğitim Merkezi Projesi kapsamında dünyadaki iyi uygulama örneklerini titiz bir şekilde incelediklerini ve sektörde öncü birçok ülkede ilgili merkezlere ziyaretler gerçekleştirdiklerini kaydetti. Özdebir, “Stratejimiz, mevcut yerli sanayi altyapısını nükleer sektör için verimli kılmak ve mükerrer yatırımları önlemek, benzer faaliyet yürüten firmaların ortak çalışmaları ile sinerji yaratmak olacaktır. Böylelikle Türk sanayisi nükleer sektörde rekabet gücü kazanacak ve yakın çevremizde planlanan nükleer santral projelerinde de uluslararası avantaj kazanacaktır. Hedefimiz Türkiye’de kurulması planlanan nükleer santral projelerinin ve bu projelerin altyapılarının mümkün olduğunca yerelleştirilmesidir. Nükleer endüstriye özel malzeme ve imalat teknolojilerinin kümelenme birlikteliği üyelerince geliştirilmesi ile teknoloji edinimi, tasarım ve imalat kabiliyeti kazanımı sağlanacaktır. Ülkemizde oluşturulacak bu tecrübe, uzun vadede dünyadaki diğer nükleer santral projelerinde de Türk sanayisinin tedarikçi olmasına zemin hazırlayacaktır” ifadelerini kullandı.
Seminerde Japonya Büyükelçiliği Ekonomik İlişkiler Müsteşarı Taich Noda da yer aldı. İki gün sürecek seminerde, Türk firmalarının Sinop ve diğer nükleer santral projelerinde kullanılan ürün standartları, tedarikçilerde aranan özellikler ve nükleer sektörde bütünleşik kalite yönetimi konusunda alanında Japon uzmanlar bilgilendirmelerde bulunacak.