Dolar 34,2744
Euro 37,1957
Altın 3.071,48
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 18°C
Hafif Yağmurlu
Sinop
18°C
Hafif Yağmurlu
Per 18°C
Cum 19°C
Cts 14°C
Paz 13°C

KİLLİNG ORHAN (ORHAN ERSOY)

12 Şubat 2019 18:50

Ayancık’ta sevilen bir sima ‘’ Killing’’ yok artık. Maalesef aramızdan ayrıldı…

Ayancık’ta sevilen bir sima ‘’ Killing’’ yok artık. Maalesef aramızdan ayrıldı…

Evet Killing Orhan Ersoy Ağabeyim. Ağabeyim diyorum; Kafkas kökenli Orhan Ersoy, baba Faik Gürcü kökenli eski orman işletme çalışanı marangoz Faik Ersoy, Anne Nimet Abhaz kökenli Nimet Ersoy (Nimet hanım halamız olur. Babamla amcazade çocukları… Abhaz ‘’Trapsh’’ ailelerinden hanımefendinin evladıydı. Kısaca halamın oğlu sayılır. Çok birlikteliğimiz olmuştur. Dağ köylerinde öğretmenlik yaptığım yıllarda yakınlarımda köy hizmetleri projelerinde görevli ise muhakkak uğrar hasret giderir sohbet ederdik. İkimizde emekli olduğumuzda sahilde ‘’cemre cafe’’de bolca dertleşir birlikte zaman geçirirdik. Çok sevilen ilçemiz evladı Devlet tiyatroları sanatçısı Emre Özcan’ın söylemiyle; ‘’Ayancık’ın Filozofuydu.

 

Orhan Ersoy’u tanıyor musunuz? Denildiğinde alacağınız cevap az olur. Killing Orhan’ı tanıyor musunuz? Diye sorulduğunda alınan cevap yüzdesi oldukça yüksektir. Killing lakabıyla tanınırdı… Bütün kaynaklar lakap adına verdiğimiz takma adların, dünyanın her yerinde, tüm toplumlarda, geçmişten günümüze var yerinde, tüm toplumlarda, geçmişten günümüze var olduğunu göstermektedir. Ülkemizde özellikle köy ve kasabalarda, kişi ve sülale lakaplarının çok daha yaygın olduğu bilinmektedir. Bilindiği üzere, kişilerle ilgili lakapların kişiyi öveni, hoşa gideni, yücelteni, mutlu edeni yada hoşa gitmeyeni, küçük düşüreni, inciteni alabilmektir.

Türk Dil Kurumu da lakap için; ‘’ Bir kimseye bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin veya o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad’’ diyor.

 

Sevgili Orhan ağabeyimin lakabı ‘’Killing’’ 1960’lı yıllarda İtalya’dan dahiyane bir eser yayılmıştı dünyaya ve Türkiye’ye … Bu bir fotoromandı. İskelet adam ya da iskelet resimli bir kostüm giymiş, adı Killing olan bu anti kahraman. Dehşet saçan, şeytani dehası ile insanlara kabus hayatı yaşatandır. Dünya iyisi Orhan abimizde Killingimiz de bu özelliklerin hiç birini bulamazsınız. O kendine özgü mütevazi yaşam sürdüren arkadaş grubunca sevilen hayat dolu bir insandı. Orhan ağabeyime bir sohbetimiz sırasında; Killing adın nereden geliyor? Soruma yanıtı; küçüklüğümde çok gürbüz tombul çocuktum. Yıllar sonra gören tanıdığım ‘’Orhan ne olmuşsun? Killing’e dönmüşsün dedi. Killing ismi üzerimde kaldı o gün bu gün Killing diyorlar iyi de oluyor yanı’’ demişti.

 

Çok özel bir kişiydi… Kendine özgü giyim tarzı vardı. Ayakta bot, pantolon kot(Jean), gömlek oduncu, üst giyim kesinlikle deri mont. Alkol alırdı kesinlikle ısıtarak sıcak içerdi. Onu dışarıda yemek yerken (lokanta, Kafe) göremezsiniz. Kasaptan kendine özel bölümden et alır evde hazırlardı. Kahvede çay içerken göremezsiniz. Sıcak oralet ve yine sıcak meyveli içecekler.

 

Cemre Kafe’de etrafındakilere türlü olaylar anlatarak bol bol kahkahalar attırırdı. Anlattığı olaylar güldürünün yanı sıra kıssadan hissede çıkartırdı kasabamızın modern meddahıydı. O kendisinden önceki yargı ve kuralları benimsemek yerine kendi düşünceleri doğrultusunda bir yaşam tarzı benimseyen bir insandı. O herkesin yaptığını yapmayan; ödün vere vere davrandığı gibi davranmayandı… Hep kendi özgünlüğünü koruyabilmiş, sisteme, tek tipleştirilmeye direnen, kendi olarak yaşayabilme cesaret eden ender kişiydi.

 

Güle güle git dürüst, onurlu, dost adam… Güle güle mütevazı, sevgi insanı… İyi ki seni tanıdım; iyi ki yaşamım da sen vardın, ışıklar içinde uyu, yerin hep bahar olsun.
Erdoğan Erkaymaz

 

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.