Dolar 36,2982
Euro 38,1294
Altın 3.435,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 1°C
Kar Yağışlı
Sinop
1°C
Kar Yağışlı
Cum 1°C
Cts 2°C
Paz 4°C
Pts 7°C

KÖKLERİMİN İZİNDE BABAKALE KÖYCEĞİZ

Yazar/Mozaik Sanatçısı
16 Şubat 2025 19:10

YÜREĞİMDEN DAMLAYAN ANILAR…

Yeni yılın bu soğuk ve karlı günlerinde, içinizi ısıtacak sıcacık bir öyküye ne dersiniz. Umarım sağlığınız yerinde, sevdikleriniz yanı başınızda ve huzurlu bir yuvadasınızdır.

Bu gün İstanbul’da tüm okullar kar tatilinde. Ama bizim oturduğumuz yerde kardan eser yok. Dışarıda kar olsun olmasın, tüm çocukları sevindirmiştir tatil. Bizi de sevindirdi. Çünkü küçük torunum Pera’yı annesi işe giderken bize bırakacak.

Sabahın köründen beri babaannesi ile birlikte gözümüz yolda. Ben market alışverişinden yeni döndüm. Babaannesi hala mutfaktan çıkamadı. Torunları için acur-bucur dolabını doldurdu. (Torunumuz abur-cuburu böyle söylüyor.) Neredeyse öğlen olmak üzere ve hala gözlerimiz yolda.

Bu yılı iki güzel ve yeni kitapla karşıladık. Birincisi ‘’Babakale Altınkum Öyküleri’’nin genişletilmiş ikinci baskısı Kiba Yayıncılık tarafından yayınlandı. Yayınevi sahibi Mustafa Tenker ve Beyza Bakırcı’ya teşekkürler.

Yayınlanmış yirmi kitabım içinde, ikinci baskısı yapılan ilk kitabım bu ve aynı zamanda sayfa sayısı ile de rekorumu kırdı. Tam 192 sayfa. İlk öykü kitabım ‘’Taşçı’’ 96 sayfaydı. Okuyucularım kitaplarımın inceliğinden şikayetçiydi. Bu kitabımı beğenip keyifle okuduklarını söylediler.

KÖKLERİMİN İZİNDE BABAKALE KÖYCEĞİZ

Benim yirmi birinci, Taşçı serisi öykülerimin ise altıncısı olan ‘’Köklerimin İzinde Babakale Köyceğiz’’ eserim de, tıpkı bir önceki eserim gibi tam 192 sayfa. Önceki öykülerim gibi, bu öykümü de bir solukta okuyup bitireceğinizi umuyorum.

Kendi kitabını ağlayarak yazan, ağlayarak okuyan başka bir yazar yoktur sanırım. Öykünün kimi bölümlerini yazarken de, okurken de göz yaşlarımı tutamadığım anlar olur hep. Umarım satır aralarına sinen kokumu, kalbimin atışını, gözlerimin nemini sizler de hissedeceksiniz.

Bu kitapta, Yunanca yazılmış bir mektup ve bir şiir bulacaksınız. Umarım içinizi titretip, sizi de benim gibi heyecanlandıracaktır.

KÖKLERİMİN İZİNDE BABAKALE KÖYCEĞİZ

Öykülerimin bir özelliği var. Üniversite öğrencisi bir okurum, ‘’Taşçı’’ öykümün ilk on dört sayfasını okuduktan sonra, duygularını benimle şöyle paylaştı; ‘’Sizinle birlikte Sinop’a büyülü bir yolculuğa çıktım!’’

Her öyküm belgesel tadında. Amacım okuyucuyu alıp, doğduğum topraklara, Sinop’a, Ayancık’a doğru sürükleyebilmek. Görmeyenlere doğduğumuz toprakları gösterip tanıtmak. Bilmeyenlere ise öğretmek.

KÖKLERİMİN İZİNDE BABAKALE KÖYCEĞİZ

Pera’nın Renkleri

Bu nedenledir ki, okurlarım kitaptaki öyküleri bitirir bitirmez, doğduğum topraklara doğru bir yolculuğa çıkmış bulur kendilerini. Kimi ailesini alıp, kimi eşi, dostu ve sevdikleri ile birlikte. Sonra bana memleketimden fotoğraflarını çekip gönderirler. O zaman gururlanır, iyi bir yazar olduğumu düşünmeye başlarım.

Tıpkı, ünlü öykü yazarımız Ömer Seyfettin’in, özellikle ‘’Falaka’’ öyküsünü ve ‘’Doğduğum Yer’’ şiirini okuyunca, sanki tıpa tıp Ayancık’a benziyor diye ‘’Gönen’’e sevdalanışım gibi.

Taşçı, ‘’Ayancık’ın Uykulu Sokakları’’ kitabımda anlattığım gibi, Ayancık Kereste Fabrikası’ndan emekli bir makinistin izini sürerken, kendi kökleri ile ilgili bir gerçeğe ulaşıyor. Mevsim kıştan ilkbahara döner dönmez, uzun bir yolculuğa çıkıyor.

Taşçı’yı köklerine doğru çıktığı bu gizemli yolculukta yalnız bırakmadan, onunla birlikte iz sürmeye var mısınız. Belgesel tadındaki bu yolculuk, öykünün kahramanını da, siz değerli okuyucuları da gizemli bir serüvene sürükleyecektir.

KÖKLERİMİN İZİNDE BABAKALE KÖYCEĞİZ

Ozan Gülten Akın ve Eşi Efsane Kaymakam Yaşar Cankoçak

Köklerimiz kim bilir nerede. Belki uçsuz bucaksız bir yolculuğun ucunda. Belki Ege’nin mavi yeşil sularının dibinde. Belki de Azmak Koyu’nun pırıltılı sularında, sığla ağaçlarının kokusunda, Toparlar Şelalesi’nin döküldüğü kayaların kıyıcığında, Köyceğiz Gölü’nün koynunda barınan kefal sürülerinin yakalandığı tuzağın oltasında.

‘’Köklerimin İzinde Babakale Köyceğiz’’ eserim İkinci Yeni temsilcisi, şair ve yazar Gülten Akın’a ithaf edilmiştir.

”Kaymakam olan eşi ile birlikte, altmışlı yıllarda Gerze’ye sürgün gelmişler. Sıra dışı, köylü gibi giyinen ve atına binip köylere giderek onların dertlerini dinleyen ‘Efsane Kaymakam Yaşar Cankoçak’ın eşi ozan Gülten Akın.

”Ozan, Sinop’tan ve Dranaz’dan bahsediyor şiirinde. Gülten Akın’a duyduğum sıcaklık bu yüzden benim de.

Yazımın ikinci paragrafını tamamlarken, annesi torunum Pera’yı bize bırakıp, işinin başına döndü. Biz de Pera ile resim yaptık. Benim fırçam harflerden oluştu, onun fırçası birbirinden can alıcı renklere bulaştı. Benim yaptığım resmi okurken, Pera’nın renkli dünyasını da izleyebilirsiniz.

Sevgilerimle….

KÖKLERİMİN İZİNDE BABAKALE KÖYCEĞİZ

YORUMLAR

  1. Anonim dedi ki:

    Elbette iyi bir yazarsınız, kutluyorum. İfade yalınlığı ayrı bir başarı, yolunuz açık olsun. Saglıkla, sevgiyle kalın.

    1. Turan Gökmenoğlu dedi ki:

      Teşekkür ederim. Bu uzun ve zorlu bir yolculuktur. Hep birlikte yürüyebilmek dileği ile…

  2. Birsen Karakaş dedi ki:

    Pera’ nın renkleri arasında Ayancık’ın ve çocukluğumun renklerine gittim. Bazen mavi bazen gri gökyüzü, bazen mas mavi, bazen lacivert , coşkulu deniz, baharda yeni doğan yeşil, sonra koyu sonra sarı ormanlarımız…
    Anıları canlandıran yazınıza teşekkürler , Atamızın Ankara ‘ sından selamlar.

    1. Turan Gökmenoğlu dedi ki:

      Birsen hanım merhaba. Ne güzel anlattınız Ayancık’ın renklerini Pera gibi. Teşekkürler bizden. Atatürk’ün başkentine selam ve sevgiler…