Köprüçay ve Köprülü Kanyonun Muhteşem Uyumu
Köprüçay ve Köprülü Kanyon: Antik Dönemden Günümüze Uzanan Bir Miras
Antik dönemlerde “Eurymedon” olarak bilinen Köprüçay, Isparta yakınlarında Toros Dağları’nın 2,151 metre yüksekliğindeki bölgelerinden başlar. Ve Serik yakınlarında Akdeniz’e dökülen bir akarsudur. Toplam uzunluğu yaklaşık 184 kilometre olan bu nehir, doğal ve tarihi zenginlikleriyle dikkat çekiyor.
Köprüçay’ın Toroslara yakın bölgesinde yer alan Köprülü Kanyon, 14 kilometre uzunluğu ve 100 metreyi aşan duvar yüksekliğiyle Türkiye’nin en uzun kanyonlarından biridir. Bu eşsiz doğa harikası, aynı zamanda ülkenin en popüler rafting noktaları arasında yer almakta. 1973 yılından beri milli park statüsünde koruma altında olan Köprülü Kanyon, doğa sporları ve ekoturizm açısından önemli bir merkezdir.
Köprüçay üzerinde iki antik köprü bulunuyor. Bunlardan ilki Oluk Köprü, M.S. 2. yüzyıla tarihlenen bir Roma köprüsüdür. Bu köprü, antik dönemlerde Pisidia kenti Selge ile Pamphylia kentleri Aspendos ve Side’yi birbirine bağlaması açısından büyük öneme sahiptir. Köprüçay ve Köprülü Kanyon adlarını bu köprüden almıştır.
Nehrin aşağı kesimlerinde ise Belkıs Köprüsü yer alır. Bu köprü, Aspendos ve Side kentlerini birleştirerek antik çağın önemli ticaret yollarını oluşturmuştur.