Kuş besliyorsanız akciğerlerinize dikkat!
Güvercin, muhabbet kuşu, papağan, tavuk ve hindi besleyenlerde görülen bir zatürre türü, zamanla akciğerlerin yapısını bozuyor…
Hipersensitivite Pnömonisi olarak adlandırılan hastalık; öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösteriyor…
P rof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu, kuşların neden olduğu hastalıkları ve korunma yollarını anlattı… Kuşlara ait tüm kurumuş doku, dışkı ve tüylerin, toz haline gelip, solunması sonrasında akciğerlerimizde bağışıklık sisteminin aşırı ve biraz farklı çalışmasıyla beliren ve müzminleştiğinde akciğerin süngerimsi esnek yapısını bozan bir hastalık ortaya çıkar. Bir zatürre türü olan hastalık Hipersensitivite Pnömonisi olarak adlandırılır.
Yakın temasla oluşuyor
Güvercinler, kuş besleyenlerin akciğer hastalığına neden olan en sık türü olmasına karşılık benzer hastalık, muhabbet kuşu, papağan, tavuk ve hindi teması ile de oluşabilir. Güvercin besleyicilerinde bu hastalığın görülme sıklığı, ortalama 15 kişide birdir.
Doktora başvurulmalı
Kuşlarla temas sonrası tekrarlayan öksürük, nefes darlığı, ateş gibi solunum şikayetleri ortaya çıktığında, bu hastalık akla gelir. Bu nedenle mutlaka bir sağlık merkezine başvurmak gereklidir. Kimbilir belki de bu nedenle bazı bölgelerimizde kuş beslemeyi pek makbul saymazlar.
ŞiKAYETLER BAZEN HAFiF OLABiLiR
Erken dönemde temasın kesilmesiyle tüm belirti ve bulgular 12 saat ile birkaç gün içinde tamamen kaybolur. Kronikleşmiş tipte ise erken dönemdekine benzer şikayetler daha hafif şekilde ama artık devamlı görülür. Hastalar ateş, zamanla artan nefes darlığı ve öksürükten şikayet ederler. Halsizlik ve kilo kaybı da görülebilir. Kronikleşmiş tipte; genellikle ev içinde beslenen az sayıdaki kuşların (muhabbet kuşu) organik tozlarına maruziyet söz konusudur. Ancak tavuk-hindi çiftliklerinde çalışanlarda temasın daha yoğun olması şikayetlerin daha ağır olmasına yol açabilir.
ANİ ATEŞ VE TİTREMEYE DE YOL AÇAR
Bu hastalık; kuşların solunan organik tozların miktarına, kuşlarla temasın süresine ve kişinin bağışıklık yanıtına bağlı olarak farklı zamanlarda ortaya çıkabilir.Yoğun bir şekilde olan temas, hastalığı kısa sürede de ortaya çıkabilir. Hastalar genellikle herhangi bir maruziyetten 4 ile 6 saat sonra aniden başlayan yüksek ateş, titreme, kas ağrıları, öksürük ve nefes darlığı yakınmalarıyla doktora başvurur. Hastalığın bu akut hali kolayca viral veya bakteriyel enfeksiyonlarla karışır. Bu durum etkenden uzaklaşıldığında kendiliğinden düzelir. Ancak tekrarlayan maruziyetlerde aynı durum hep nüks eder. Hastalar çoğu zaman maruziyet ile hastalıklarını ilişkilendirmezler. Hatta sık sık iyileşip hastalanmayı, genellikle üşütmeye bağlayarak, doktora dahi başvurmayabilirler.
TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜ?
Kuşlara ait organik tozlardan sakınma ve uzaklaşma hastalığın tedavisinde en önemli yöntemdir. Hastalığın geç döneminde ortaya çıkan kronik tipinde, bu tozlardan sakınmak artık hastalığın geriye dönüşünü engellemeyebilir. Teması kesemeyen veya kestiği halde devam eden hastalarda ilaç tedavisi gerekebilir. İnsanların bazısı her şeye rağmen alışkanlıklarından vazgeçmemek veya mesleğini değiştirememektedir. O zaman, örneğin güvercin besleyenler için koruyucu tedbir olarak, güvercinliğin sık havalandırılmasının yanı sıra güvercinlikte daha az zaman harcanması, süpürme gibi daha yüksek oranda organik toza maruz kalacak işlerden kaçınma önerilir. Ancak en kesin yöntem ilişkinin kesilmesidir.
KUŞ GRİBİ
Virüs kaynaklı ölümcül bir hayvan hastalığıdır. Virüsün H5N1 adındaki türevi insanları da öldürebilir. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrıları başlangıç belirtileridir. Bunun sonucunda zatürre, solunum sıkıntısı ve ölüme kadar giden bir dizi tablo oluşabilir. Belirtiler hasta hayvanla temastan 2-3 saat ile 3-4 gün içinde kendini gösterir. Zatürre sonucu dokulara yeterli oksijen gitmediği için vücut morarabilir. Son yıllarda yaptığı salgınlarda esasen her türlü kanatlı olmak üzere, büyük zararlara neden olmuştur. Belki de bu tür hastalıklar nedeniyle, zengin ülkeler artık genellikle tavuk etini dışarıdan ithal etmekte ve ülkelerinde tavukçuluk endüstrisini pek desteklememektedir. Tavukçuluk bizim ülkemizde ise yaygın bir iş koludur.
MANTAR
Eski camilerde hep duvarlarda kuş evleri vardı, bu güzel bir adetti, insanlar kuş besleme heveslerini burada tatmin ederlerdi. Güvercinler camilerin hep kadrolu elemanlarıdır. İnsanlar güvercinlere hâlâ niyet tutarak yem atarlar. Eğer çevre temizliği iyi yapılmazsa, özellikle güvercinlerin dışkılarında bulunan trikofiton türü bazı özel mantarlar, insanlarda saçkıran denilen, kafada yuvarlak saçsız alanlar yaratabilir. Yaşlı ve tecrübeli kişiler, bu saçkıran izlerinden, insanların cami ve kuşlarla ilişkisini söylerlermiş.