Köy Köy Gezip Direneceğim!
Erdoğan Erkaymaz
Köy Köy Gezip Direneceğim!
(Tarık Akan)
Sinemamızın önemli oyuncusu Tarık Akan, yeni anayasa çalışmalarında Atatürk’ü unutturulmaya çalışıldığını söyleyerek “Atatürk’süz anayasaya karşı köy köy gezerim” diyerek yeni anayasayı değinmiş ve bunlar; Atatürk, laiklik, demokrasi olmayan, tamamen ABD’nin isteği ve İslam mantığına dayalı bir anayasa çıkarma peşindeler” demiştir.
Akşam gazetesine verdiği mülakattaki sorulan bir soruda “Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Sizce Atatürk’ü unutturulmaya mı çalışıyorlar?” sorusuna “Apaçık ortada. Başbakan kendisi de söylüyor AİHM’de ‘Kararı ulemaya sormak gerekir’ diye başladı, bu güne getirdi. ‘Toplum isterse laiklikten vazgeçer’ diyen o anayasanın 1, 2, 3. maddelerinden rahatsızlık duyan o. Şimdi kendi anayasayı mart ayı sonuna kadar kamuoyuna götürmeye karar verdi” demiştir. Devamında sonuç ne olur bilmiyorum, ne işe yarar bilmiyorum. Ama herhalde tüm ülkemde adım adım, köy köy, kasaba kasaba dolaşarak bağırırım! Bu anayasaya oy vermeyin diye. Sanatçı arkadaşlarımda Anadolu’yu karış karış dolaşırız demiştir.
İnandığı düşüncede direten, mücadele eden, bazı meslektaşlarından ayrı ve özel bir adam olduğunu birkez daha göstermiştir Tarık Akan. Ülkemizin gelmiş geçmiş en önemli sanatçılarından biri olmanın yanında eğitimci yönünü de taktirle karşılıyorum. Bu ülkede bazıları gibi ülke sorunlarına kafa patlatmadan, etliye sütlüye karışmadan keyfine bakar, rahatta ederdi. Ama o zoru seçti, o gerçek bir sanatçı ve aydındır.
Bir ülkenin manevi sorumluluğu aydınların üzerindedir. Aydınlar ulusları yönetiminde katkı sunar, yönlendirirler. Çoğunluğun yanında olmazlar, doğruların yanında yer alırlar ve sovunurlar. Bu ülkenin aydınlık insanları da Cumhuriyetimize yakışır. Tarık Akan’da bu ülkenin aydın insanı, sanatçısıdır. Bu ülkede Tarık Akanlar var oldukça Atatürk’ün açtığı aydınlanma yolundaki yürüyüşte devam edecektir.
Aydın olabilme, sanatçı olabilme, araştırmacı olabilme, bilgili olabilme, yürekli olabilme, gördüğünü gerçekleri doğru aktarmak ve anlatmak aydınların yapacakları işlerdir. Vatandaşlık bağıyla bağlıyım diyen ülke yaşayanının bu aydınlarımızı dinlemeleri ve söylemlerine katılmaları gerektiğine inanmaktayım.
Kendi okulunda okuyan bir öğrencisi şöyle diyor; “Mezuniyet törenimizde yaptığı konuşmasını 13 yaşımdaki halimle anlamaya çalıştım. ‘Gelecekte sizleri karanlık günler bekliyor!’ dediğinde ürkmüştüm. Kendisi sanki başımızı gelecekleri görmüş gibiydi. Şimdi 21 yaşındayım. Ülkemden uzaklarda, ülkem için okumaktayım. Geriye dönüp baktığımda ne kadar kıymetli bir insan olduğunu daha iyi anlıyorum. Eğitimde ezberciliğin üzerine giden, her zaman sorgulamayı öğreten, adeta ikinci baba figürüdür benim için. Gerçekleri söylemekten korkmayan kişiliği, sarsılmaz karakteri ve dağ gibi dimdik duruşuyla babamdan sonra örnek aldığım ilk ve son insandır” diyor.
Tarih bir gün bu sanatçıyı da (Tarık Akan) çok iyi değerlendirecektir, köşesine çekilerek olup biteni umursamadan yaşamadığı için… Bu günü sorgulayabildiği, korkmadan düşüncelerini açıkladığı, insan olma onurunu her daim taşıyabildiği için… Ne mutlu bize hala böyle bir sanatçımız var.
Ülkemizin yüz akı olmuş büyük sanatçı Tarık Akan’a yakışan budur. Oyunculuğundaki büyük başarıyı aydınlık yaşamında da yansıtmıştır. Gerçekten örnek bir sanatçısın, Atatürk’ün Cumhuriyeti’nin aydınlanmasına verdiğin katkı, gittiğin yol, örnek bir sanatçı ve aydın olduğunun göstergesidir.
Sevgi ile kalın