Mesleğine, geleceğine, onurlarına sahip çıkıyorlardı (2013 Öğretmenler günü)
Erdoğan Erkaymaz
Eğitim Emekçilerden; Eğitim hakkı, öğretmenlerin sorunları ve atanamayan öğretmenler sorunlarını dile getirmek için 23 Kasım 2013 günü Ankara’da gerçekleştirdiği yürüyüşe polisin gaz ve copla saldırması bu yılkı 24 Kasım Öğretmenler günü hediyesi Cop ve Gaz olmuştur. Yürüyüş nedenleri öğretmenlerimizin mesleğine, geleceğine ve onurlarına sahip çıkmalarıydı.
İktidarın eğitim alanına yönelik politikalarını protesto etmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na yürümek isteyen Eğitim-Sen öncülüğündeki öğretmenlere polisin müdahalesine açıklama yapan yetkili “Bizi bu şekilde korkutamazsınız. AKP’nin düzenine boyun eğmedik, bundan sonrada boyun eğmeyeceğiz” demiştir.
DİSK bu konuyla ilgili yazılı açıklamasında; “ AKP Hükümetinin demokratik tahammüllere uyması konusunda bu noktadan sonra uyarmanın artık anlamsız bir çabadan başka bir şey ifade etmeyeceği açıktır. Toplumsal yaşamda ve eğitimde yaşanan dayatmalara itiraz eden, meslek onuru ve haklarına sahip çıkan eğitim emekçilerine yapılan bu saldırıyı kınıyor, sınıf kardeşlerimizin mücadelelerini selamlıyor, yarınlarda omuz omuza olduğumuz bir kez daha yineliyoruz” demiştir.
Çok sevdiğim dostum Küçükçekmece Sinoplular Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Adnan ÇAKIR Facebook hesabımdan öğretmenlerimi coplayan polislerin fotoğrafına “ UTANIYORUM!” başlığı altında “ Bu muameleyi reva görenlerden, o cop vuran polislerden, onlara bu cesareti verenlerden, bu manzara karşısında yüreği sızlamayanlardan, onlarla aynı oksijeni solumaktan UTANIYORUM” demiş. Evet dostum bu ülkenin tüm bireyleri utanırsak bu utanç tablosu bitecektir. Sen utanma bu utancı yaratan ve paylaşanlar utansın.
Oysa Başbakan Trabzon’da yaptığı konuşmada Öğretmenler günü mesajında Gençlere hitaben; “ Özellikle hayatta üç kişinin elini mutlaka öpmelisiniz. Anneniz, babanız, öğretmenleriniz” demiştir. Öğretmenler Ankara’nın göbeğinde gaz ve cop kullanarak sert müdahaleye maruz kaldılar. O görüntüye bu söylem uydumu?
Sahte 24 Kasım kutlamaları ile öğretmenlik mesleğinin kutsallığından bahsedenlerin gerçek yüzü Ankara’da bir kez daha ortaya çıkmıştır. Demokratik ve barışçıl gösterilerinde dileklerini; dövizleriyle ve pankartlarıyla anlatmak isteyen öğretmenlerimize gaz, cop, kimyasal sularla ileri demokrasimizin örneklerinin sunmuşlardır.
Öğretmeni döven yerde sürükleyen, gaz sıkan polis bir gün sonra Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün pankartında “ Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günün kutlarız. Bizler sizlerin eseriyiz” yazıyordu. İyi niyetli olarak yazıldığını umuyor ve eski bir eğitimci olarak böyle kabul ediyorum. Fakat o masum öğretmenlerimize saldıran yerlerde tekmeleyen, gaz sıkan, o polisleri biz öğretmenler yetiştirmedik. Bizim yetiştirdiğimiz polis “Önce İnsan” kavramını ve sevgisini bilirler… O utanç tablosunu oluşturan polis biz öğretmenlerin eseri olamaz.