Dolar 34,5192
Euro 36,1876
Altın 2.964,12
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 16°C
Parçalı Bulutlu
Sinop
16°C
Parçalı Bulutlu
Cum 22°C
Cts 9°C
Paz 8°C
Pts 8°C

NÜKLEERİN ŞAKASI YOK

17 Nisan 2014 09:48

Erdoğan Erkaymaz

Nükleer sızıntısında santral bölgesinden medyada önce 50 bin en son olarak 180 bin kişi tahliye edildiğini öğrendik Santrale yakın 30 km. mesafede bulunanların alan dışına çıkarılmaları, hükümet sözcüleri bildirim yapmakta olduklarını basınımızdan okuyor, Tv’ler de izliyoruz. Yine Japonya sivil havacılığı havacılara uyarıda bulunmakta radrasyonun etki altına aldığı 30 km çapındaki alanda uçuş yapmamaları!
 

Devlet büyüklerimiz Japonya’daki bu santralin birinci nesil olduğunu, bu nedenle güvenlik  tedbirlerinin  zayıf olduğunu açıklamaktalar. Bizim yapacağımız santralin ise üçüncü nesil olacağını bildiriyorlar. Bu yeni yapılacak santralinde aynı şartlarda soğutulduğunu biliyoruz. Deniz, Göl, oluşturulmuş baraj suyuyla. Yine soğutma sisteminde sorun çıktığında santral bir saat dayanabilir, birkaç saat içinde de reaktörün ısısı 2 bin dereceye ulaştığını uzamanlar söylemekteler.
 

Japaonya’daki deprem ve yarattığı tusunami sonucu nükleer felaketle dünyamız karşı, karşıyadır. Fukuşima nükleer santralinde meydana gelen patlamalardan sonra ortaya çıkan radrasyon seviyesinin önce 4 olduğunu sonra Tv lerde konuyla ilgili konuşmacı uzmanların 6 olduğunu söylemeleri, endişeye sürüklemiştir. Çünkü biliyoruz ki en büyük tehlikeyi yaşadığımız Çernobil’in 7 seviyesini dünyamızı ne hale getirdiğini!
 

Enerji ve Tabi kaynaklar bakanı Taner YILDIZ ‘’ Bu tür kaza ve felaketlerin olduğu zamanlarda bilgi kirliliği fazla olur. Şu anda sızıntıdan ötürü Türkiye’de bir yansıma bulunmadığı, Türkiye’nin çevresinde 99 noktada yapılan okumaların online sistemle an an kriz merkezine aktarıldığını, kriz merkezinde de böyle bir ölçümleme gelmediğini’’ kaydetmiştir. Tv proğramlarında nükleer fizikçi bilim adamları sayın bakana şunları soruyor? ‘’ Sınırlarımızda ölçme aleti varmı? İnsanlarımızı tehlike anında boşalma planı varmı? Sağlık tedbirleri varmı? Radyasyon haritası varmı? Çünkü çevremizdeki komşularımızda eski teknoloji nükleer santraller var. Bu sorular Japonya’daki tehlike için değil, komşularımızdan gelebilecek nükleer tehlike için. ‘’Çünkü Nükleerin şakası yok’’
 

Başbakanda; Evlerde tüp kullanmayalım, köprüler yapmayalım, uçağa binmeyelim, modern dünyanın riskleri var söylemi düşündürücü. Evet risk var ama riskler o anı ve olayı bağlıyor. ( Tüp patlar, köprü yıkılır, uçak düşer )  Nükleerin getireceği zarar yalnız o anla değil, geleceği de ilgilendirmektedir. Daha Çernobil alanına girilmiyor. O olayı yaşayanlar çocuk sahibi olmuyorlar. ( Sağlıklı bir bebek dünyaya getiremeyecekleri için ) Başbakanın ısrarla istediği Akkuyu nükleer santralin, Rusya’nın küçük kardeşi olarak söylenen İran’da kurulmuş santralin arıza sonucu  durdurulduğunu ve Akkuyu’da yapılacak santralinde İran’da yapılandan biraz büyük ve denenmemiş bir santral olduğu söylemekte bilim adamları. Başbakanın bu ısrarı neden? 
 

CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇTAROĞLU İstanbul sanayi odası toplantısında yaptığı konuşmada; sanayicilerin enerji fiyatlarının yüksek oluşundan şikayetçiler. ‘’Ülkemizde yapılması düşünülen nükleer santrallerle ilgili anlaşmayı hiç incelediniz mi?  Dünyanın en pahalı enerjisine yakın enerji alacaksınız. Bu günü arayıp dua edeceksiniz. Anlaşma yargı iptal etmesin diye, uluslar arası anlaşma yaptılar.’’ Söylemi Ülkemizde yapılması nükleer santrallerinin de bu yüzünü göstermektedir.
 

Akkuyu’ya lisans veren Profesörler ‘’ Akkuyu lisansını yeniden değerlendirilmesi gerekiyor çünkü şu anki bilgiler lisans verilirken 20 yıl önce yoktu.’’  Hükümet asla bunları değerlendirme, inceleme ihtiyacı hissetmedi. Japonya’daki olayın ardından bizim yeni yapılacak santrallerin bir gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bir kısım nükleer savunucusu, isimlerinin önünde profesör yazsa da  bazı nükleerce şirketlerin ticari temsilciğini yapmakta olduğu anlaşılmaktadır.
 

Japonya’da yaşanan felaket bize şunu göstermiş oldu. En son teknoloji kullanan santraller dahi tüm nükleer santrallerin güvencesiz olduğu, insan ve doğa yaşamını nasıl tehdit ettiğini, bunların kirli teknolojiler olduğunu gördük. Teknolojiyi çok üst düzeyde kullandıklarını söyleyen Japon’ların bu felaket karşısındaki çaresizliği ortada…
 

Türk Mühendisler ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Japonya’da yaşanan nükleer kazanın Akkuyu nükleer santralinin ne kadar tehlikeli bir proje olduğunu ortaya koymuştur demekteler.  Yapılan açıklamayla Hükümetin Akkuyu  santralinden derhal vaz geçmesi, Sinop’ta kurulması ön görülen santral konusunda da, Japon’larla yürütülen görüşmenin son verilmesini  talep etmişlerdir.
 

Nükleer enerji pahalı, kirli, verimsiz, gelişmeye müsait olmayan eski, hantal ve tehlikeli teknolojidir. Maliyeti düşük, verimi yüksek, temiz ve güvenli rüzgar, su, güneş ve biokütle gibi yenilenebilir enerji kullanmak gerekir.
 

Bir söz vardır ‘’ Herkes evinin önünü temizlese dünyamız temiz olur.’’ Japonya’da yaşanan felaketin! Türkiye’de evimin önü gördüğüm Sinop’ta yapılması planlanan nükleer santralin nasıl tehlike taşıyacağını gösterdi. Nükleer santral kurulması ısrarından artık vaz geçilmeli, bu kirli enerjiyi evimin önünde görmek istemiyorum. Dünyayı temiz görmek istiyorum. ‘’Rüzgar, güneş bize yeter’’ 

   

NÜKLEERE İNAT YAŞASIN HAYAT

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.