Oğullar Babalar

Salı günü sabah saatlerinde başlayan, bakan çocuklarının, bakan danışmanlarının, bürokratların ve ünlü iş adamlarının da aralarında olduğu yolsuzluk operasyonu ülkemiz gündeminin en önemli haberi olmuştur. Operasyonun 5 yıllık bir çalışma olduğunu ve bilançonun 100 milyar Euro bulduğu iddia edilmekte.
 
İmar usulsüzlükleri, rant yolsuzlukları, yerel yönetimlerinin imara açmadığı arazilerinin rüşvetle bakanlık üzerinden illegal olarak imara açılması suçlamaları yapılmakta… Yazımı yazdığım sırada 49 göz altı ve 7 kişi aranıyordu. Bu olayla ilgili olsun çocukların bakan babalarının da programlarının iptali yazılıp çizildi.
 
Şimdi iktidar “Biz bu yola baş koyduk bu olayda yalan dolan var. provokatörler var, faiz lobisi var, bizi yemeye hazır karanlık güçler var biz hedefimizi belirledik 2023 yılına kadar ileri demokrasiyi inşa edeceğiz. Bundan ötesi lafı lüzaf” diyeceklerini düşünüyorum.
 
Bir gerçekte, bizim ülkemizde güçler çatışınca yolsuzluklar ortaya çıkar. Ülke halkının haklarını yiyenler iktidarla çatışma içine girince ne kadar kirli çamaşırlar varsa ortaya dökülür. İnanmak istiyorum hukuk gerçek anlamda işlerde,  sonuç olarak bu ülkenin inanının yararına sonuçlanır. Belki bu soğuk savaşta halk uyanırda gerçekleri görür.
 
Bu iddialar doğrulanırsa memleketimiz nasıl, kimler tarafından, ne şekilde yönettiği iyice düşünülmelidir. Yetmez ama evetçiler nasıl bakar ama bilemiyorum; başörtümüze giyimize kaç çocuk, ve nasıl doğuracağımıza, ne içeceğimize ve nerede içeceğimize karışırlarken ülke kaynaklarına neler yaptıklarını ve nasıl kendilerine aldıklarını ortada…
 
İnsanın aklına o mağlum atasözü geliyor. “Keser döndü sap döndü, şimdi hesap döndü.” bu ülke neler görmüştü bu iktidar döneminde, bir milletvekilinin oğlu polisimizi karakolda içtimaya çekmemiş miydi? Şimdi devletin savcısı bakan çocuklarını gözaltına alıyor. Ahlak nutukları atarak dindarlığın arkasına sığınarak bakanlık üst düzey kadrolarını işgal ederek kul hakkı yemek var mı?
 
Bir gazetede “Kaşınan adam” rumuzlu bir yorumu çok beğendim paylaşmak istiyorum. “Bu olay bir hayat dersidir. senelerce tarih kitaplarında okuduğumuz ancak yaşamadıkça anlayamayacağımız bir ders. Sen dini referanslı bir grupla iş birliği yapıp onlara devletin emniyet birimlerine teslim edip senelerce düzmece dosyalara dayanarak yaptığı operasyonlara alkış tutarsan, gün gelir dini duyguları kullanarak bir cemaat oluşturanların bir tırnağına bastığında onlarda ellerindeki gücü sana karşı kullanır. Bunun böyle olacağını 80-90 sene önce gören Atatürk bu ülkenin şeyhler ve müritlerince yönetilmeyeceğini söyleyerek tekke ve zaviyeleri kapatmış ama biz hala kendilerine hacı, hoca, şeyh, şıh ilan edenlere teveccüh gösteriyoruz. Ne demişler; ‘Bir musibet bin nasihatten evladır."

Sevgiyle kalın…

Erdoğan Erkaymaz