Ölümün Reklamı Olmaz…
Erdoğan Erkaymaz
Ama ne reklam filmi; Yorgan altında el feneriyle ders çalışan çocuk, otomobil üreten bantlat, uçaklar, uydular eşliğinde nükleer santrali müjdeliyor. Milli formayla birinci olan atletizm, bisiklet tekerleğine bağlı dinomayla farları yakan bisikletli çocuklar… Ne anlatıyorlar ‘Birlikte hep ileri gitmeyi hedefledik. Öğrenmek, kazanmak, güçlü olmak üretmek için.’ İkinci bölümde ‘Ülkemiz en büyük yatırımını yapıyor, enerjide dışa bağımlılıktan kurtuluyoruz.’ Güçlü Türkiye’nin yeni enerjisi Akkuyu Nükleer… Burada; Türk bayrağı kanunu, Tüketici korunması hakkında kanun, çocuklar için kullanmadıkları, yararlanmadıkları hakkında kanun, Ticari reklam ve haksız Ticari uygulamalar yönetmeliğine aykırı davranış’ sergilemekte.
Çıkar odakları ve sermaye guryaları rant sağlamak adına her fırsatı değerlendirmekte. Her krizi fırsata çeviriyorlar. 31 Martta elektrik kesintisi yaşandığı gün, sorunu çözmeye kalkışmadan, hala sorunun kaynağını araştırıp netleştirmeden, o krizi fırsata çevirip sabaha karşı Sinop Nükleer Santral ile ilgili yasayı meclisten geçirdiler. 12 Yıllık iktidar becerisizliklerini ‘Yetersiz Enerji Altyapısı’ bahanesi ile halkımızı Nükleer Santrallere mecbur olduklarını ikna etmeye çalışıyorlar. Oysa yalnız kayıp kaçakları önüne geçebilseler yeterli enerjiye ulaşılacak.
Enerjide öyle dışa bağladılar ki; ekonomiden, dış politikaya her alanda ülkemizin elini kolunu bağlarken, döviz ödenerek üretilen pahalı elektriğin faturasını bizlere yıkıyorlar. Oysa halen kullanılmayan yerli linyit kömürümüz ile güneş ve rüzgar gibi yenilebilir kaynaklarımızı bizler bilirken 12 yıldır bu ülkeyi yönetenler neden bilmiyorlar..?
Nükleer lobileri; Nükleer temizdir, en iyi seçenek nükleerdir. Elektriksiz kalmak istemiyorsanız Nükleer Santrale evet…’ Diyelim ki Nükleer Santralde her şey yolunda gitti ömrü 40 yıl sonra bitti… Pekiyi yüzbinlerce yıl doğada kalacak atıkları ne olacak? Hele hele bizim kuşağın yaşadığı Çernobil ve Fukuşima Felaket örneği varken nasıl inandırıcı olmaya çalışıyorlar. En acısı da reklamlarında yasayla belirlenmiş olmasına rağmen ‘Çocuklara kendilerinin doğrudan kullanamayacakları, yararlanamayacakları ürün hizmet reklamlarında reklam mesajı iletme görevi verilmez’ yasayı çiğneyerek Akkuyu Nükleer Reklamında çiğniyorlar.
Akkuyu Nükleer Santrali reklamında ‘Enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtulmak’ diye anlatılıyor. Peki ‘Rosatom’ şirketi Rus şirketi değimli. Anlaşmaya göre bu şirketin hissesinin %51 olduğu yazılıp çizilmekte. Bu santralde her ne yapılacaksa inşasından üretimi ne kadar hangi bilgi ve tecrübe ile Türkiye’de netleşecek. Yine Türkiye 4 Reaktörün 2’sinde üreten elektriğin %70’sini 2’sinde üretilen elektriğin %30’unu alacak ve kWh başına 12.35 dolardan Rosatom’dan alacak. Bu gün doları tutamıyorlar iş bittiğinde dolar nerelerde olur. Bunlar faturalarımıza yansıyacak şimdiden hayırlı olsun… Akkuyu üretime geçtiğinde %5 enerji katkısı olacak. Bakan kayıp kaçağın %15 olduğunu söylüyor.
Denetim, şeffaflık ve hesap verebilirlik süreçlerinin hiçbirinin işletilmediği, hukuksal mevzuatının olmadığı, atık ve kaza risklerinin neredeyse hiç konuşulmadığı bir süreç işletiliyor. 14 Nisan 2015 Akkuyu Nükleer Santral temel atma törenine (Cihan Haber, Zaman, Bugün) gazetelerinin alınmadığı, Mersin CHP’li Milletvekili Aytuğ Atıcı, Silifke Belediye Başkanın alınmadığı bir tören ve haftalarca yapılan reklam. Son söz; Toprağı bizden, yatırımı ve yakıtı Ruslardan olan Nükleer Santralle Türkiye Güçlü olmaz. Akkuyu ve Sinop’taki Nükleer Çılgınlığı dur demek için 25 Nisan 2015 Cumartesi günü Sinop’ta saat: 10.00-18.00 arası ‘Nikleer Santrallere Hayır’ mitingine en coşkulu şekilde katılmalıyız düşüncesiyle…
Sevgi ile kalın.