Pattaya (6.Bölüm)
Bugün gezimizin 11.günü (19 Aralık 2023) gezi güzergahımız Pattaya…
Pattaya; orijinal adıyla “Thap Pharaya” Tayland’ın Doğu kıyısı körfezinde yer alan turistik bir sahil şerididir. Tropik iklim sürmekte olup, şehirde tüm yıl boyunca sıcaklık ortalama 30 derece civarındadır. Doğu bölgesi körfezi sayesinde birbirinden harika plajlara sahiptir. Amerika-Vietnam Savaşı’nda Amerikan askerlerinin burayı dinlence alanı olarak kullanmasının ardından burada bir şehir oluşmuştur. 1959 yılında buraya inşa edilen küçük bir bungalov ile hikayesi başlamış, bugün dünyanın en önemli turistik merkezlerinden biri haline gelmiştir. Pattaya’da; tüm gün plajlarda dinlenebilir, dilerseniz Golf oynayıp Go-kart yarışı yapabilir ya da anıtsal parklarını gezebilirsiniz. Yeme içme işini daha çok bitki ve baharatın kullanıldığı yerel yemekler “Sam Tam” (Pattaya Salatası) “Khau Neov” (Pilav) “Yum Pla Dook Fu” (Kızarmış Kedi Balığı Salatası) lezzetlerin yanı sıra; Avrupa, Çin, Amerika, Almanya, Kore mutfağından da yararlanabilirsiniz. Eğer Pattaya’ya geliş amacınız doymak bilmeyen gece hayatı ve “yetişkinler için eğlence” ise daha fazlasını arama ya gerek yok…
İlk durağımız Pattaya Nong Nooch Tropikal Botanik Parkı. Günde 5.000 kişinin ziyaret ettiği, yaklaşık 600 dönümlük alanda onlarca tematik bahçeden oluşan devasa parktayız. 1954 yılında Bay Pisit ve Bayan Nongnooch tarafından alınan arazi; mango, portakal, hindistancevizi ve bölgeye ait tropikal meyveler yetiştirmek amacıyla alınan bahçeye, aile yurtdışı seyahatlerinde gördüğü bitkilerden ilham alarak burada yetiştirmeye başlamışlar. Bahçe oğluna devredildikten sonra oğul “Kampan” Dünyanın her yerinde bulunan nadir bitki, çiçek, ağaç türlerine parkta yetiştirerek devasa park haline getirmiş. 1980 yılında ziyarete açılan bahçenin içinde konaklama, restoranlar, spor salonu, yüzme havuzu bulunmakta. Dünyanın en büyük koleksiyonuna sahip bu parkta; 1100’ün üzerinde palmiye türü, yine 700’ün üzerinde orkide türü bulunmaktadır.
Fransa’nın Versay Sarayın’dan esinlenen Fransız Bahçesi, 10 dönümlük alanda; güzel çiçekler ve büyüleyici geometrik desenlerle ziyaretçilerini bekliyor. Çiçekler, çalılar ve çeşmelerle bezeli İtalyan Bahçesi… Kayalardan ve çiçeklerden oluşan İngiliz Parkı… Kil kaplardan oluşan minik bir park, Mamut Bahçesi, Dinozor Bahçesi, Flamingo Bahçesi, Bonzai Bahçesi, Kaktüs Bahçesi gibi devam eden bahçeler…
Bizim ziyaretimiz sırasında, izci öğrenciler, okul öğrencileri gördük. Aldığım bilgiye göre öğrenciler için çeşitli seminerlere ev sahipliği yapmakta imiş. Bisiklet kiralayıp parkta gezebilir, gölde kürek çekebilirsiniz. Bu botanik bahçe, son derecede turistik bir mekan değil, aynı zamanda 280 milyon öncesine dayanan avuç içi biçiminde bir, avuç tohum bitkilere sınıfında “Sagu Palmiyesi” üzerinde çalışan bir araştırma merkezidir. Kendi peyzaj tasarım okulu olan parkta, sadece eğitim yok eğlence var. Parkın her yerinde filler dikkatlerden kaçmıyor. Gezi için sıra bekleyen fillere besleyen (muz veren) ziyaretçiler arasına ben de katıldım. Önce muz verdik sonra hortumundan sevdik. Tay Kültürü gösterisi ve Fil Gösterisi zamanına kadar parkın bir bölümünü geziyor, fotoğraf çekiyoruz.
Gösteri zamanı geliyor. İlk olarak; “Tayland Kültürünün ve tarihinin çeşitli yönlerini sunan Tay Kültür Gösterisinde, kostümlü performanslar, danslar ve dövüş sanatları yer alıyor.” Onlarca dansçının muhteşem gösterisinden sonra Fil Gösterisi için neredeyse futbol sahası kadar büyük, tribünde yerlerimizi aldık. Alan onlarca fille dolu, grubumuzun fotoğrafını çekmek için aşağı indiğimde, görevli eliyle bir şey anlatmaya çalışıyor. Sonra anlıyorum ki, iki fil hortumlarını birleştirmişler oraya oturmamı istiyordu. Nasıl olduğunu anlamadan fillerin hortumlarını birleştirdiği yere oturdum. Salıncak gibi sallamaya başladılar. İndiğimde filin hortumuna sarılmamı istedi. Ben de sarıldım. Beni yukarı doğru kaldırdığında diğer filler de başımı okşuyordu. Ezcümle; gösteri programının bir parçası olmuştum. Sonra fillerin kendi gösterisi başladı. İki fil pano içindeki balonlara dart atarak yarıştılar. Sonra basket attılar, futbol oynadılar, çeşitli showlar yaparak programlarını bitirdiler.
Gösterileri bittikten sonra “Dünyanın En Güzel Bahçesi” adaylığında 3 defa 1.olan parkı gezmeye devam ediyoruz. Mükemmel bir park, en küçük bir bakımsızlık ve hata yok. Her çeşit hayvan maketlerinin arasında çeşitli çiçekler arasında muhteşem… Tayland’a gelip de görmeden dönmek olmaz. Bir çan vardı. O çanı çaldığınızda bir kez daha geleceğinize inanılıyor. Bayağı yorucu bir gezi olmuştu. Parkta, telefonumuzun bildirimlerine göre 20.000 adım atmışız. Parkın bir bölümüne geçtik, burada dinlenerek otobüsümüzü bekledik.
Yeni güzergahımız Pattaya merkez. Hava kararmıştı. İlk olarak Gece Pazarına gitmek için “Pattayan Night Bazaar”dayız. Tekstil ürünleri başta olmak üzere, ayakkabı, kozmetik ve her türlü hediyelik eşyanın satıldığı, yiyecek ve içecek mekanlarının da olduğu yer. Çarşı kapalı bir pazar yeri olup pazarlık yapabiliyorsunuz. Bence gereksiz, pahalı ve kalitesiz. Ancak orada otantik ucuz hediyelik eşya alınabilir. Çoğu taklit giysi ve çanta gibi eşyalar. Girdiğinizde göreceksiniz çoğu da aynı ürünleri satan iş yerleri.
Şehrin gece hayatını görmeye çalışıyoruz. Hangi caddeden geçiyoruz bilmiyorum ama en çok iş yeri masaj salonları ve boş değil içleri dolu. Pattaya için, “insanların sonsuz eğlence geceleri aradığı bir parti şehridir.” Go-go barlar, canlı rock grupları, uluslararası “DJ”ler, kamera gösterileri, bar partileri şehrin her köşesinde.
Pattaya plajının olduğu caddede yürüyoruz. Yol boyu; “gece hayatında profesyonel kadınlar”. Karşı tarafta bir avuç bar ve restoranın faaliyet gösterdiği mekanlarda ailelerin ve arkadaşlarının oturup sohbet etmeleri, yemek yemeleri ve içmeleri için rahat atmosfer sunmakta.
Günümüzde PATTAYA Amerikan Askeri Liman olmaktan çok gece hayatı ile adından bahsedilmektedir. Yürüyüşümüzde grubumuzla birlikte şimdi Walking Street‘teyiz. Sayısız bar, gece kulübü, go-go bar ve restoranlar yer almakta. Burası birbirinden güzel ve seksi kızları, tansiyon yükseltici şovları, bar eğlenceleri ve çok sayıda eğlence merkezinin merkezinde yürüyoruz. Eğlencelere katılmamamıza rağmen curcunayı seyrediyoruz. Burada yer alan mekanlarından biri de Go-Go Bira Barları; Sahnenin etrafında bulunan taburelere oturuyorsunuz. Oturur oturmaz görevlilerden biri hemen size silip açıyor ve ne içeceğini soruyor bundan sonrası hizmet alana… (kola içmek, hesabı kontrol edilmesi, yanınıza gelen ikram gibi)
Yine cadde üzerinde çok sayıda Gece Kulüpleri-Diskolar bulunuyor. Burada gece hayatındaki profesyonel kadınların seksi danslarını ve müzik, içki eşliğinde camdan havuzun içinde yüzen güzeller seyredilebiliyor. Bu cadde akşam 6 ile 2 arası trafiğe kapatılıyor. Bir uyarıda: biraz dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle cüzdanınızı korumalısınız. Cadde boyunca etraftan gelen müzik sesleri sanırım en şiddetlisi idi. Kulaklarımızı kapatarak gezdik. Bizler eşlerimizle bu sokaktan geçtiğimizden hiç rahatsız edilmedik. Güzergahın sonunda bekleyen otobüsümüze geçerek dinlenmek üzere gemimize geçtik.