Rant ve Oy, İstanbul Sular Altında
18 Temmuz günü İstanbul’da etkili olan şiddetli yağış kenti felç etti.
18 Temmuz günü İstanbul’da etkili olan şiddetli yağış kenti felç etti. Kentte ulaşımı ve hayatı olumsuz etkiledi. Şehrin bir çok yerinin su baskınları sonucu trafik kilitlendi. Su birikintileri vatandaşı yüzmeye kadar getirdi. Metro, tramvay ve metrobüs seferleri suya teslim oldu. Avrasya Tüneli geçice olarak bir süre trafiğe kapatıldı. Hükümet olayı “AFET” diye geçiştirirken, uzmanlar “Kentin rant kapısına dönüştürülmesi felakere yol açtı” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) olayla ilgili; “Orman alanlarının, toprak örtüsünün ve su havuzlarının yapılaşmaya açılarak yok edilmesi, şehirde yapılan kazı-dolgu çalışmalarının doğal eğim koşullarının değişmesine neden olması, betonlaşma ve diğer sert zemin miktarının artması ile doğal bitki örtüsü tahrip edilerek infiltrasyon imkanının ortadan kaldırılması, dere ıslahı yapılırken dere yataklarının betonlaştırılması, yağmur suyu kanallarının yetersiz olması ve bakımlarının düzenli yapılmaması, yağış oranlarının bütünsel ve yüzyıllık değil kısa vadeli hesaplanması gibi hatalar” dedi…
Son yağış İstanbul’da bir kez daha AKP Belediyeciliğiyle tanışmış oldu. Alt yapı yetersizliğinden bazı bölgelerin Venedik’e dönüşü Cumhurbaşkanının “afet durumunda, sığınak olarak kullanılacak” dediği Avrasya Tüneline bile su basması, Toplu ulaşım araçları; metrobüs, tranvay ve metronun içlerine kadar yağmur sularının basması…
İstanbul’da ortaya çıkan bu tablonun nedenini Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu şöyle açıklıyor. “İstanbul’da ortaya çıkan bu tablo altyapının ne durumda olduğunu gösterdi. Doğal afete hazırlanmamanın arama kurtarma ekibi hazırlamak değil, altyapının hazır hale getirilmesidir” dedi.
Sel espirilerek konu oldu; “İstanbullular geçicide olsa su kenarında oturmaktan mutlu…” Yenibosna ve Bayrampaşa mavi bayrak için başvurdu… Tatil imkanı bulamayan vatandaş için ayağını suya sokma fırsatı… Venedik bizi kıskanıyor…(Gülse Birsel)”
Yazımı yazdığım sırada haberlerde sel zararının 200 milyonu bulduğunu söyledi. Cana bir şey olmaması sevindirici ama rant ve oy uğruna siyasilerin sorumluluğu olan bu yaşanılan tahsil edilmeli ve yasaya bağlanmalı ki; Bundan sonra dikkatli olurlar düşüncesindeyim. Bilinen bir gerçekte; “Kentlere dökülen beton, her yağmur sonrası sel demek!” Ağaç kesip asfalt ve beton dökmeyi polikita zannedenler düşündünüz mü! Her yağmur neden su baskınına dönüşüyor?